KALBİMİN SAHİBİ / Davetsiz Aşklar ~ 2

Bölüm 18

İnstagram: pembekalemhikayeleri

Keyifli okumalar. ❤️

****

Genç adam evine girdiğinde saat gece yarısını geçiyordu. Evdeki çalışanlarının uyuduklarını tahmin ederek anahtarıyla kapıyı açıp ağır adımlarla içeriye girdi. Bugün onun için fazla yorucu bir gün olmuştu. Merdivenlerden çıkarken elini ensesine götürüp sıkıntıyla ovaladı. Dünyanın tüm yükünü sırtında taşımış gibi hissediyordu. Odasının önün gelince içerideki ışığın yandığını fark etti. Merakla kaşları çatıldı. İçeride bu saatte birisinin olması imkansızdı. Çalışanları da onu asla geç saatlerde rahatsız etmeyeceklerini bilirlerdi. Mehmet kapıyı sertçe açıp içeriye girdi. Odanın ortasına gelince yatağının üzerinde bacak bacak üzerine atarak oturmuş, ona öfkeden deliye dönmüş gözlerle bakan kızı gördü. Onun burada ne aradığını merak ederek "Selim'in seni eve bırakması lazım değil miydi?" diye şaşkınlıkla sordu.

Sena abisini görünce avuçlarını yatağa bastırıp, yataktan destek alarak ayağa kalktı. Ayağındaki topuklu ayakkabılar sayesinde adamla aynı hizaya gelince sinirle derin bir nefes alıp sert bakışlarını abisinin yüzüne dikti. "Ne yaptın sen abi?". Sesi kendisini bile şaşırtacak derecede sert çıkmıştı. "Neydi o Müge ile gideceğim demeler? Nişanlınla geldiğin düğünü başka bir kadınla terk etmeler? Ben ilk defa seni tanıyamadım. Kimsin sen abi?"

Mehmet de Sena'ya sinirlenerek sert bir şekilde "Benimle düzgün konuş" dedi. "Ben senin ne olursa olsun abinim"

Genç kız abisi karşısında sinmemeye kararlıydı. "Ceren'e ne yaptığının farkında mısın?" Ardından sinirli de olsa alaylı bir şekilde ona bakıp "Ah evet farkındasın" dedi. "Büyük adam Mehmet Öztekin karısına umurunda bile olmadığını göstermek için tiksindiği bir kadınla düğünden ayrıldı. Hayatımda daha önce hiç öylesine komik bir sahne izlememiştim"

Mehmet kardeşine öfkeyle bakıp onu daha fazla dinlememek için ceketini sırtına geçirip kapıya doğru ilerledi. "Ben çıkıyorum. Seni ve saçmalıklarını artık dinlemeyeceğim"

Sena bu kez abisinin kaçmasına müsaade etmeyecekti. Ceren'e o kadar üzülmüştü ki, bunun hesabını mutlaka abisinden soracaktı. Adam çıkarken peşinden gidip koluna yapışarak onu durdurdu. Gözlerine yine aynı sinirle bakıp "Beni dinlemeden hiçbir yere gidemezsin" dedi. "Sen Ceren'e aşıksın, ona deli gibi aşıksın ama kahrolası gururun bunu hissettiğin anda kendini geri çekmeni sağlıyor ve saçmalıyorsun"

"Sena şu an sen saçmalıyorsun"

Sena onu duymamış gibi yaparak konuşmasına devam etti. "Ceren'e olan aşkını artık inkar edemeyeceğin aşamaya geldiğinde onu tamamen kaybetmiş olabilirsin. Hayat size bir şans daha verdi. Kimseye denk gelmezken milyonda bir ihtimal size denk geldi. Binlerce aşık insan birbirinden saçma sebeplerle ayrılıp hayatlarının sonuna kadar birbirlerini görmezken kader sizi yeniden birleştirdi ve aslında hiç ayrılmadığınızı öğrendiniz. Yapma abi, lütfen yapma. Onu kaybedince iyi olmayacaksın, daha kötü olacaksın. Lütfen ikinize de bir şans ver"

Mehmet bir süre Sena'ya sessizce baktı. Ondan bir tepki bekleyen Sena'nın bakışlarından bir anlam çıkarması zordu. Mehmet duygularını tamamen sakladığı surat ifadesiyle kardeşine bakıp, sessizlik hakkını kullanıyordu. Sena ondan çaresizce bir tepki beklerken bir anda "Tamam" diyerek usulca mırıldandı.

Sena şokla onun yüzüne baktı. Duyduklarının doğru olup olmadığını anlamayı istiyordu. Bir kere daha duymazsa hayal gördüğünü zannedebilirdi. "Tamam derken?" diyerek kaşlarını kaldırıp anlamak için abisine baktı. "İkinize bir şans verecek misin?"