KALBİMİN SAHİBİ / Davetsiz Aşklar ~ 2

Tanıtım/Alıntı

Hikaye başlangıcı 20.11.2016 ❤️ Sizde başlangıç tarihinizi buraya eklemeyi unutmayın ☺️

***

"Siz evlenemezsiniz"

Ceren şaşkınlıkla avukatına baktı. Neden evlenemiyordu ki? "Neden?" diye sordu korkuyla.

"Evlenemezsiniz çünkü siz evlisiniz"

Avukatın tamamen saçmaladığını düşünerek "Anlamadım?" dedi kızgınlıkla. Eğer bu bir şakaysa, kesinlikle bir eşek şakası olmalıydı.

Avukatı ciddiyetle ona bakıp "Dün nikah işlemlerinizi gerçekleştirmek isterken sizin kayıtlarda evli olarak göründüğünüzü fark ettim"dedi. "Amerika'da beş sene önce evlenmişsiniz, evlilik belgeniz Türk resmi kurumlarına da ulaşmış ama kimlik işlemlerini gerçekleştirmediğiniz için bekar olarak görünüyorsunuz"

Genç kız korkuyla kalbini tuttu. Kaçmak istediği geçmiş, bu şekilde karşısına çıkamazdı. Kekeleyerek "Na-nasıl yani?" diye sordu.

"Ceren hanım siz hala Mehmet Öztekin ile evlisiniz."

Ceren'in kalbi duyduğu isimle bir kez daha çarpıldı. Mehmet Öztekin onun için yoktu. Tıpkı Ceren de Mehmet için tek gecelik bir hata olduğu gibi, Mehmet de kız için büyük bir hataydı. Ömrünün beş senesini o iki günü unutmak için harcamıştı. Sonunda unuttum demişti ve kendine yeni bir yol çizmişti. Bu yolda Ali ile tanışmıştı. Onunla yakında evleneceklerdi. Her şey güzel giderken, bir şeylerin ters gideceğinden korkmuştu ama bu beklediği en son şeydi.

Korkuyla "Ben bittim" diye mırıldandı. "Ben boşandığımızı sanıyordum. Belgeleri imzalamıştık"

"Görünüşe göre belgeler hiç bir zaman işleme geçmemiş"

Ceren korkuyla yüzünü avuçladı. Kalbi çok hızlı çarpıyordu. "Ben ne yapacağım şimdi!"

Avukatı onu sakinleştirmek için "Ceren hanım korkmanıza gerek yok" dedi. "Ben bugün biraz araştırma yaptım. Mehmet Öztekin de evleniyormuş. Yani o da hala evli olduğunuzu bilmiyorsa, bu işten kolay kurtulmak ister. Boşanmanız ikinizin de tek bir imzasına bakar. Kimse duymadan kolayca boşanırsınız."

Avukatın onca söylediği sözden sadece bir cümle Ceren'in beyninde yer etmişti. "Mehmet evleniyor mu?" diye sordu şaşkınlıkla.

"Evet. Sevgilisi Oylum İnal ile evleniyormuş"

Sinirle kaşlarını çattı. O budala kadının Mehmet'i nasıl evliliğe ikna ettiğini anlayamıyordu. İçi bir anda kıskançlıkla dolmuştu. Avukatı ona beklentiyle bakarken hemen toparlanıp "Ya boşanmazsa?" diye sordu.

"Boşanmamak için nedeni yok. Mehmet bey Türkiye'nin en zenginlerinden ve malının çoğunu da sizinle evlendikten sonra yapmış. Boşanma halinde eğer siz isterseniz size mal varlığının yarısını vermek zorunda kalabilir. Yani siz tüm haklardan feragat ettiğinizde, o da mantıklı ve yakında evlenecek bir adam olarak boşanmayı kabul edecektir"

Ceren gözlerini aniden yüzük parmağına çevirdiğinde orada Ali'nin ona verdiği yüzüğü görmüştü. Her ne kadar yüzüğü parmağına takarken mutluymuş gibi davransa da aslında aklında hep Mehmet ve onun parmağına taktığı annesinin yüzüğü vardı. Mehmet'ten ayrılırken onu da anlamadığı bir şekilde kaybetmişti ve beş sene boyunca her gece yüzük parmağına bakarak ağlamıştı. Mehmet'e aşık olmuştu fakat aşkını ancak onu kaybedince anlamıştı. Mehmet gelmemişti; Ceren de zaten onun geleceğini düşünmemişti. Çünkü Mehmet'i tanımıştı, hem de gerçek Mehmet'i. Herkesin gördüğü soğuk adam değildi o; duygularıyla hareket ederdi. Nitekim de eğlenceli bir olay silsilesinden sonra kendilerini Las Vegas'ta ve evli olarak bulmuşlardı. Ve sonrasında Ceren onu yüz üstü bırakmıştı. Korkmuş ve kaçmıştı. Mehmet ona 'gel' demişti ama o gitmemişti. Sonrasında adamın ona gelmesini beklemişti ama adam hiç gelmemişti. Ceren'in kararsızlığı sonucunda, Mehmet genç kızı tamamen silmişti. Karşılaştıkları davetlerde bile bir kere yüzüne bakmamıştı. Avukatının haklı olduğunu düşündü, Mehmet ondan kurtulmak için elinden geleni yapardı. Fakat Ceren ondan kurtulmak istemediğini fark etti. Kalbi hala onun adını duyunca bile çarpıyordu. Oysa Ali ile yan yanayken bile bir şey hissetmiyordu. Belki de bu onlara verilen ikinci bir şanstı. Mehmet'i bu sayede kendisine yeniden aşık edebilirdi. Bu kez ailesinden korkmayacaktı. O artık kendi ayakları üzerin durabilen bir kızdı ve Mehmet'i ne olursa olsun geri alacaktı. KALBİNİN SAHİBİ hep Mehmet'ti ve Ceren de onun kalbine yeniden sahip olacaktı.

Aklındaki düşüncelerle yüzü gülmeye başlamıştı. Avukatına bakıp "Belge hazırlamaya gerek yok. Ben boşanmıyorum" dedi.

****

Mehmet elindeki belgeyi Ceren'in önüne itip "Hadi imzala da bir an önce bitsin bu saçmalık" dedi.

Ceren alınarak ona baktı. "Bizim evliliğimiz saçmalık değildi"

Adam hayretle ona bakarak "Saçmalık değil mi?" dedi. "Hayatımda yaptığım en büyük hataydı"

Genç kızın kalbi adamın sözleriyle kırılmıştı ama onu geri kazanmak istiyorsa gururunu bu kez geri plana atmalıydı. Gözlerini kararlı bir şekilde ona çevirip "Biz hata yapmadık ve boşanmak istemiyorum" dedikten sonra önündeki kağıdı Mehmet'e geri itti.

"Para mı istiyorsun? Ne kadar istiyorsun söyle?"

Ceren kaşlarını çatarak adama baktı. "Parayı sen git o paragöz, zengin koca avcısı nişanlına ver de benim kocamın peşini bıraksın. Çünkü ben para istemiyorum, ben sadece seni geri istiyorum"

***