Bölüm 27

92K 5.7K 939
                                    


İnstagram: pembekalemhikayeleri

***

Keyifli Okumalar. ❤️

*****

"O zaman seni diğer şartları konuşmak için pazartesi günü sabah saat onda ofisime bekliyorum"

Orhun konuşurken Ceren onun sesinden çok Mehmet'in ateş eden gözlerine odaklanmıştı. O da en az adam kadar sinirliydi, bu yüzden ondan korkmuyordu. Dudakları kenarından hafif kıvrıldı. Alay dolu ifadesine geri döndü. "Pazartesi görüşürüz" dedikten sonra telefonu kapatıp yatağın üzerine fırlattı. Gözleri hala adamın üzerindeydi. Mehmet'in gözleri adeta alev saçıyor, içinde hissettiği büyük sinir nedeniyle boynundaki bir adalesi atıyordu. Kıza adım adım yaklaştı. Ceren irkilerek arka arkaya gitmeye başladı ama Mehmet durmadı. Ceren arkasındaki duvara yapışınca gidecek bir yer bulamadı. Mehmet hızla arayı kapatıp onu kendisiyle duvar arasına sıkıştırdı. Öfkeyle burnundan soluyordu. Sağ elini kızın omzunun üzerinden duvara dayayıp gözlerini kapattı. Sakinleşmeye çalışıyordu ama işe yaramıyordu. Kısa ama Ceren'e fazlasıyla uzun gelen bir sürenin ardından gözlerini açıp sinirle "Sen ne yaptığını sanıyorsun?" diye bağırdı.

Ceren sesinin şiddeti karşısında gözlerini yumdu. "Lütfen sessiz konuşur musun? En azından bağırma!"

Mehmet sinirle derin bir nefes aldı. Daha sessiz olmaya çalışarak tehditvari bir şekilde "Soruma cevap ver!" dedi.

Kız gözlerini ona dikip başını yukarı kaldırdı. Haklıydı ve kendisini ona ezdirmeyecekti. Adama bir kukla olmadığını ispatlayacaktı. "Sana hiçbir şeyin hesabını vermek zorunda değilim. İşe ihtiyacım vardı, sonunda buldum!"

Mehmet sinirle gülüp "Hala iş diyor ya!" dedi sesini yükselterek. "Hala işten bahsediyor!"

Ceren elini sinirle onu itmek için adamın göğsüne koyduğunda onun hala çıplak olduğunu fark etti. Eli onun çıplak tenine değince ürperdi. Sanki elektrik akımına maruz kalmış gibi elini geri çekti. Sinirli olsa da utanmaktan kendini alamadı. Yanakları al al oldu. Adamın gözlerine bakarken konsantre olması zordu. Titreyen sesiyle "Lütfen geri çekilir misin?" diye sordu. "Yeter artık, ben aynı şeyleri konuşmaktan çok sıkıldım. Bana hayatımdan çık git dedin, imzayı at kurtulalım dedin, ben reddettim. Beni zorladın, ben yine reddettim. Seni seviyorum dedim, umurumda değil dedin. Ben yine de ümit ederken evime mahkeme celbi yolladın. Beni ailemin önünde küçük düşürdün ama ben buna bile takılmadım". Adamın bakışları yumuşarken Ceren'in gözleri dolmaya başladı. "Ben... benim takıldığım nokta, senin herkesin evliliğimizi öğrenmesi pahasına benden boşanmak istemen. Bana olan nefretin o kadar fazla ki, rezil olmaktan korkmadın. Tamam işte, ben de kabul ediyorum. Boşanalım ve sen de bu ızdıraptan kurtul"

Genç kızın gözünden akan bir damla yaş yanaklarından süzülürken adam elini onun yanağına uzatıp gözyaşını baş parmağıyla sildi. Kederli bakışlarını Ceren'e çevirip "Defalarca kez özür dilerim" dedi.

Genç kızın burnu anında sızlayan gözlerine tepki verip akmaya başladı. Kendi kendine kızarak burnunu çekti. "Senin bana acımana ihtiyacım yok" dedi sinirle. "Sana hak veriyorum ben. Ama sen de bana hak ver. Yeniden devam edebilmem için o işe ihtiyacım var"

Mehmet sinirle gözlerini yeniden yumdu. Bu kızın vazgeçmek gibi bir kelimeyi bilmediğine emindi artık. Aniden aklına gelen fikirle gözlerini açıp "Tamam o zaman, benim şirketimde çalış" dedi.

KALBİMİN SAHİBİ / Davetsiz Aşklar ~ 2Where stories live. Discover now