KALBİMİN SAHİBİ / Davetsiz Aşklar ~ 2

Bölüm 32

İnstagram: pembekalemindunyasi

***

Keyifli Okumalar. ❤️

***

Genç kız kartını kapıdaki turnikelere okuttuktan sonra çantasına atıp eliyle öne düşen saçlarını savurdu. Uzun topuklu loubotinlerinin üzerinde havalı bir şekilde yürürken yüzünde mesafeli bir gülümseme vardı. Ona selam veren herkese sadece başını biraz eğerek selam verip, ilerlemeye devam ediyordu. Üzerindeki mini siyah elbisesiyle fazla seksi görünen Gözde, ona hayranlıkla bakan bakışları görünce gözlerini mutlulukla devirdi. Girdiği her ortamda ilgi odağı olmaya bayılıyordu. En güzel olan oydu ve ondan başka hiçbir kadın daha fazla dikkat çekemezdi. Her erkek yanlarında başka bir kadın dahi olsa ona bakardı. Gözde özellikle sahipli erkeklerin bakışlarını kendine çektiği zaman mutlu oluyordu. En güzel kadının tescillendiğini düşünüyordu. Hayatı boyunca hiçbir kadını kıskanmamıştı, lisede tanıştığı arkadaşı Ceren hariç. Ceren ona ne kadar sıcak davransa da onun sahip olduğu zengin aileyi ve imkanları hep kıskanmıştı. Bu kıskançlığı zamanla nefrete dönerken bunu arkadaşından gizlemek için sürekli rol yapmıştı. Tek istediği onun gibi bir hayat ve abisi Tolga ile birlikte olmaktı. Tolga'yı baştan çıkardığı anda bu iki şeyi de elde edeceğini biliyordu ancak Tolga ona bir an bile yüz vermemişti. Başka erkekler onunla olmak için ölürken, Tolga onu defalarca kere reddetmişti. Umutları tükendiği an Tekin bey karşısına çıkmıştı. Ona Ceren'e göz kulak olması takdirinde tüm maddi imkanları sağlayacağını söylemişti. Gözde bunu hemen kabul etmişti. Para için her şeyi yapardı. Nitekim yaptı da, Ceren bir gün karşısına evlendim diyerek çıkınca tüm sinsi kozlarını oynamış, onu iki günlük kocasından yalanlarla ayırmıştı. Boşanma avukatına vereceği parayı asla vermeyip onunla borçlarını kapattığı aklına gelince keyifle gülümsedi. O kızdan intikamını fazlasıyla almıştı. Ceren hem boşanamamıştı hem de babası onu evlatlıktan reddetmişti. Şimdi sadece kocasına bağlı bir zavallıydı, o ise koskoca şirketin önemli bir yöneticisi olarak hem zengin hem de güçlü bir kadındı. Bunları düşündükçe keyfi daha da arttı. Tek hedefi kalmıştı; o da Tolga Göksu idi. Onu kesinlikle elde edeceğine inanıyordu.

Odasının bulunduğu kata gelince asansörlerden yine emin adımlarla indi. Yürürken göz ucuyla Tolga'nın odasına baktı. Gelmişti. Onu düşünerek iç geçirdi, eninde sonunda adam ona teslim olacaktı. Asistanının masasının önünden geçerken ona soğuk bir gülümseme gönderip odasına girdi. Masasına otururken yorgunluğunu hissetti. Dün gece kapısına gelen Ceren yüzünden fazla uyuyamamıştı. Ceren'in er geç gerçekleri öğreneceğini biliyordu ama Mehmet ile yeniden birlikte olacaklarını tahmin bile etmemişti. Ceren belki yeniden kazanabilirdi ama Gözde onu öldürecek darbeyi bildiği için rahatlıkla nefes alıyordu.

Derin bir nefes aldıktan sonra bilgisayarını açıp, işine odaklanmaya başladı. Ancak bu pek mümkün olmadı. Kapısı bir anda açılınca şaşırarak geriye yaslandı, kapısı asla bu şekilde açılmazdı. Bakışlarını bilgisayarından alıp kapıya çevirdi. Tolga Göksu tüm heybeti ve siniriyle içeriye girip, öldürücü bakışlarını ona dikerken korkuyla geriye yaslandı. Adamın ona ne söyleyeceğini kestiremiyordu. Tereddütle "Tolga bey, bir şey mi oldu?" diye sordu.

Tolga ellerini yumruk yaparak Gözde'ye biraz daha yaklaştı. Sert ses tonuyla "Bugünden itibaren şirketle tüm ilişkini kesiyorum" dedi. "Eşyalarını topla ve şirketimden defol". Gözleri genç kadına bakarken hissettiği tiksintiyle kısıktı.

Gözde bunu hiç beklemiyordu. Aklına Ceren ile olan tartışmaları ise hiç gelmiyordu. Ceren ve Tolga, birbirleriyle senelerdir konuşmuyordular! İsyan ederek "Beni bir neden olmadan yollayamazsınız! Sözleşmem var" dedi. "Eğer beni kovarsanız yüklü bir tazminat ödemek zorunda kalırsınız". Hala bir umut, kalanları kurtarma peşindeydi.