Bölüm 40

79.7K 5.4K 826
                                    

          
İnstagram: pembekalemhikayeleri

Keyifli okumalar.❤️

***

Bölüm Şarkısı; Ana Johansson - We Are

***

Mehmet gittikten sonra bir süre onun boşluğuna baktı. Ona çok sinirlenmişti ve haklıydı. Belki de onu bir daha görmek bile istemiyordu. Yine haklıydı... Gözlerinden bu kez yaş akmıyordu, bu kez o yaş ateş olmuş kalbine akıyordu. Kalbi her dakika daha fazla yanıyordu. Ayaklarının bedenini taşıyamayacağını hissedince koltuğa aniden çöküp kaldı. Mehmet'i çok kırmıştı ve bunu yaparken yine en çok kendini kırmıştı. Mehmet o kadınla birlikte bile olmamıştı. Şimdi buna sevinemiyordu bile, o ancak kocası yanında olursa sevinebilirdi. Ama o onu bırakıp gitmişti.

Sözleri beyninde dönüp duruyordu. 'Biraz daha düşün' derken neyi kastetmişti. Onu terk mi ediyordu? Ceren bundan başka bir şey düşünemiyordu. Yine yanlış bir şeye yormak istemiyordu ama Mehmet'in ona kızarak gidişi ona bunu düşündürüyordu. Ve o bunu, sonuna kadar hak etmişti.

Oylum'un yalanı aklına gelince ellerini yumruk yaptı. O kadına neden inanmıştı ki! Eğer hamile olduğunu söylemeseydi ona hayatta inanmazdı ama bebekler onun zayıf noktasıydı. Bu zaafı nedeniyle bir yalancının tuzağına düşmüştü.

"Ceren, Mehmet nerede?"

Ceren bakışlarını sesin geldiği tarafa döndürdüğünde ona merakla bakan Zeynep'le göz göze geldi. En azından yalnız değildi. Çaresiz bakışlarını ondan gizlemeyerek "Gitti" dedi kısık bir sesle. "Bana çok kızdı, haklı da. O kadınla hiç birlikte bile olmamış ama ben gidip ona inandım. Kendi kocamı dinlemedim"

Zeynep hızla koltuğa oturup arkadaşının ellerini tutarken sinirle "O adamı mahvedeceğim" dedi! "Bu senin hassas noktan, nasıl seni anlamaya çalışmaz"

"Ben ona güvenmedim!"

Arkadaşı ona itiraz ederek "Bunun güvenle alakası yok" dedi. "Oylum sana gelip Mehmet katil deseydi inanmazdın. Sen onu suçlamadın, sadece onu ikilemde bırakmak istemedin. Tamam hatalıydın ama bunun güvenle alakası yok"

Ceren'in gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı. Mehmet'in giderken ki yüz ifadesini unutamıyordu. "Onun bana güvenini sarstım ben. Artık bana asla güvenmeyecek. Beni belki de asla affetmeyecek"

"Saçmalama! Affedilmeyecek bir şey yok. Sadece ikinizin de biraz zamana ihtiyacı var"

Ceren gözyaşlarını elinin tersiyle silmeye çalışırken buna inanmaya çalışıyordu. Ancak kendisini Mehmet'ten daha fazla suçlarken bu çok zordu. Bir kere daha onun güvenine ihanet ettiğini düşünüyordu. Belki de Mehmet hiçbir zaman ona yeniden güvenmeyecekti.

Zeynep'i daha fazla üzmemek için iyiymiş gibi yaparak ondan ayrıldı. Ona zaten yük olmuştu, dertlerine daha fazla ortak etmek istemiyordu. Gözlerine gülümseyerek bakmaya çalışıp yeniden kahvaltı masasına döndü. İçi içini yerken öyle değilmiş gibi davranmak onun için zor olmuştu.

Tüm günü evde geçirmeyi planlarken annesi arayınca planlarında mecburi bir değişiklik yaptı. Zeynep işine gittikten sonra o da hazırlanıp annesiyle buluşacağı kafeye gitti. Babasıyla görüşmemek için sürekli kafelerde buluşuyorlardı. Annesi bundan rahatsızdı ama Ceren, babasını görmediği için memnundu. O hayatının beş senesini çalmıştı, hala o travmayı atlatamıyordu.

Annesi onu görünce ayağa kalkıp mutlulukla kollarına aldı. "Canım kızım, seni çok özledim"

Annesinin yanaklarına öpücükler bırakarak "Ben de seni özledim canım annem"' dedi. Annesinin kollarında olmak onu iyi hissettirmişti. Hala küçük bir çocuk gibi onun şefkatine muhtaçtı. Masaya otururken de ellerini bırakmadı. Yüzü günlerdir ilk defa gülüyordu.

KALBİMİN SAHİBİ / Davetsiz Aşklar ~ 2Where stories live. Discover now