Who you? ||GDragon

19え9

-O değilde yeni stajyerin yaptığını duydunuz mu?
Seungri heyecanla sorduğunda hepsi susup ona dönmüştü. Seungri ise acele etmeyerek kolasından bir yudum daha alıp pizzanın kenarını pizza kutusuna bıraktı.
-Başkanla anlaşma imzalamaya avukatı ile gelmiş ve avukat sözleşmeyi okuduktan sonra insan haklarından falan bahsedince başkan anlaşma kurallarını esnetmek zorunda kalmış başkan geri adım atmış inanabiliyor musunuz? Bizi soğuk odalarda yatıran aç, bırakan adam.
Daesung merakla kolasını bırakıp konuşmaya başladı.
-Ciddi misin? Hangisi yaptı bunu tebrik etmek istiyorum ama gıcık olmadım değil.
-Bobby sanırım adı da Kim Jiwon'du. Veee asıl bomba olayı söylemedim... Bu avukat Jiwon'un sevgilisiymiş. Hemde ajanstan görenler olmuş, idolleri kıskandıracak kadar güzel olduğunu söylüyorlar.
Herkes şaşkınlıkla Seungri'nin ciddi olup olmadığını anlamaya çalışıyordu. Bir stajyerin kural esnetip sevgili yapması akıl alır şey değildi. Daesung nefes vererek geri yaslandı
-Kıskandım keşke benimde avukat sevgilim olsaydı.

Jiyong'un olayları duymasıyla üzerine çöken hüzün daha da çok artmıştı. Hana bu aralar avukatlık yapıyor mu acaba diye düşündü. Hana'nın avukat olunca YG'ye dava açma hayallerini hatırladı Jiyong. Gerçekten ona karşı büyük bir nefret besliyordu sürekli dava açılsa şöyle olur dava açılsa böyle olur diye Jiyong'un beynini yiyordu YG'ye karşı hem arkadaşı yüzünden hemde sevgilisini sürekli çalıştırdığı için fazla büyük bir nefreti vardı. Jiyong'un dalıp gittiğini gören Seunghyun Dae'nin kafasına vurarak kırdığı potu anlamasını sağladı. Dae ne yaptığını fark edince sessizce nefes verdi ve dalan hyunguna döndü ne yapacağını bilemez halde onu izliyordu ortam fazla sessizdi Jiyong daldığı alemden zorda olsa çıkınca
-Hana avukatlık mı yapıyormuş Ri?
Ri beklemediği soru karşısında afalladı ama bu durumu çok uzatmadan toparladı.
-Hayır sanırım babasının yerini almaya hazırlanıyormuş.
-CEO'luk mu yapacak? Hiç Hana'lık değil.
Ri yalanının anlaşılmasından korksa da devam etti
-Amerika da ki yan şirketlerinden başlayacakmış. Birde annesine de yardım ediyormuş.
Ri konuyu kapatmak istiyordu ama hyungunun bunlardan bahsetmek için iki haftadır onu kovaladığının da farkındaydı. Kendini haklı buluyordu hyungu yaşamaya devam etmeliydi. Ufak pembe bir yalandı sadece kendini avutmaya çalışırken hyungunun bakışlarının değişmesi ile bakışlarını kaçırdı ve Youngbae ye döndü kaş göz işaretleriyle onu kurtarmasını istiyordu.
-İyi de Hana o kadını görmek bile istemiyordu ki? Ona mı yardım edecek? Saçmalık.
Ri sıçtığının bayrağını açıkça gösterecek şekilde arkasına yaslandı. Youngbae boğazını temizleyip
-Neden etmesin Ji annesi sonuçta ve hem eminim babası zorluyordur.
Jiyong kafasında bir şeyleri oturtmaya çalışırken mırıldandı
-Öz annesi değil o... Üvey annesi
Tüm gözler şaşkınlıkla Jiyong'a dönerken Jiyong hala Hana'nın nasıl o kadınla çalıştığını merak ediyordu. Jiyong Hana'nın o kadını gördüğü her gün geceleri kabus gördüğüne emindi. Ve bu düşünce içini daraltmaya başlamıştı acaba Amerika'ya gitse şirkete Hana'yı görebilir miydi? Cidden Hana o kadından nefret ediyordu yani onunla kendi isteğiyle asla çalışmasının imkanı yoktu.
Konunun üzerine yeni konular açarak konuyu geçiştiren arkadaşlarına katılmadan kalkıp odasına ilerledi.
***

-Bak Jiyong biliyorum sende yoğunsun ama bu çocuğa albümünde yer vermelisin o çok yetenekli ve reklamının sağlam yapılması gerekiyor.

-Neden ben reklamını yapıyorum? Çok istiyorsanız parasını verip ünlü bir markaya modellik yaptırabilirsiniz.

-Öyle değil şu ana kadar kpopun görmediği bir rap yeteneği var ben bu yeteneğin reklamından bahsediyorum.

İşte olmuştu. Yani Bobby midir Jinwon mudur her ne ise o Jiyong'dan yetenekliydi. Sonunda Jiyong bunu başkanın ağzından da duymuştu... Bu herkesin ağzındaydı "Yeni bir GD mi doğuyor? Hayır hayır bu GD'yi unutturacak bir yetenek..." Jiyong sinirle yumruğunu sıkıp tuttuğu nefesini bıraktı.

-Hayır istemiyorum yeni albümümde ona göre bir parça yok. İsterseniz PSY sunbae de yapabilir bunu.

-Ben senin yapmanı istiyorum. Jiyong.

-Ben Winner ile yeterince ilgilendim. Birde bunu başıma sarmayın, istemiyorum.

-Peki Jiyong şu anlık tamam ama sonrası için kesinlikle bir düet düşünüyorum.

Jiyong tam cevap vermeye hazırlanıyordu ki başkan ondan önce davranıp çıkabileceğini söylemişti.
Jiyong sinirle oturduğu yerden kalkıp kapıyı açmıştı ki yine karşısında o çocuğu gördü çocuğun Jiyong'a göre inanılmaz bir iticiliği vardı insanlar onun neyini bu kadar sevimli buluyordu anlamıyordu.
Çocuk karşısında saygı ile eğilirken onu görmezden gelip yürümeye devam etti.
***

Bobby, Bobby, Bobby Jiyong artık kafayı yemek üzereydi tabii ki bunu dışarıda belli etmiyordu, sonuçta bir stajyer parçasını kafasına dert edinip bunu insanlara söyleyemezdi. Ama takıyordu işte onun her şeyi Jiyong'a batıyordu yüzü, vücudu, sesi, rapi, yazdığı şarkılar, avukat sevgilisi... her şeyi çok can sıkıcıydı.! Düşüncelerini aklından uzaklaştırıp şarkısına yoğunlaşmaya çalıştı. Ama yapamıyordu nefesini verip sözlüğü tekrar eline aldı, şarkıyı japoncaya kendisi çevirmeye çalışıyordu saçma bir çabaydı ama bunu başarırsa büyük bir şey başaracağını biliyordu, dönen sandalyesinde masaya döndü, masanın üzerindeki altı büyük sözlükte Hana'nın hediyesiydi. Şarkı yazmak için sözlük okumanın şart olduğunu sürekli söyler kelimelerin yeni anlamlarını keşfetmenin eğlenceli olduğunu vurgulardı. Hana olsaydı günlerdir uğraştığı şarkı çoktan bitmişti.
Sözlüğün sayfalarını sıkıntı ile çevirirken içeri Seungri kapıyı kırarcasına girdi.
-Hyung bak uğraşmana gerek kalmadı şarkı mükemmel çevrilmiş.
-Ne demek çevrilmiş, çevirmen tutmadım ki?
-Sen çok uğraşınca başkan birilerinden rica etmiş bak.
Jiyong kendisi yapmak istese de mutlu olmuştu çünkü becerdiği söylenemezdi kağıdı hevesle aldı cümlelerin anlamını tam anlamasa da şarkı ritme uyuyor ve kafiyeleri onun söyleyiş tarzı ve hızına uygun bir şekilde yapılmıştı. Jiyong şarkıyı dört kez okuduktan sonra diğer şarkı çevirilerine çok benzediğini fark etti. Seungri'ye dönerek
-Sence de fazla tanıdık değil mi?
-Evet sanırım diğer Japonca şarkılarını inceleyip yapılmış bir çeviri.
-Hana'nın tarzına çok benziyor.
-Diğer şarkılarını o çevirdiği için olabilir mi hyung?
-Ama yine de...
-Aması yok hyung sence de bu işi halleden bir ödülü hak etmiyor mu?
-Çevirmen mi? Ödemesi yapılmadı mı?
-Para için yapmamış.
-Çevirmen değil yani?
-Hayır değil.
-Ri uzatmayı kesip kimin çevirdiğini söyler misin?
-Ne olursa olsun onunla bir yemek yemeye söz verirsen söylerim.
-Tamam hadi söyle.
-Jiwon.
-Jiwon... O kim?
-Hyung bazen beni şok ediyorsun. Bobby işte.
-Ne!!! Kim. Ondan. Böyle. Bir. Şey. İstedi? Neden benden habersiz benim şarkılarımı, benim sorunlarımı başkaları ile paylaşıp kendi kafanıza göre iş yapıyorsunuz!? Ne hakla o velede benim şarkımı verip çevirttirirsiniz!?
-Hyung sakin olur musun? Neden bu kadar tepkilisin o çocuğa karşı o da kendi çapında bir şeyler yapmaya çalışıyor hem annesi babası yokmuş. Bir tek büyükannesi varmış o da yoğun bakımdaymış sürekli büyükannesinin çıkışını görmesini istediğimi söylüyormuş. O da çok çalışıyor ama egoist birileri yüzünden sürekli yoluna taş çıkıyor.
-Bana laf mı sokuyorsun şimdi?
-Evet hyung sence de abartmadın mı?
-Neyi abartmışım?
-Neyi mi hyung? Çocukların çıkış tarihine sen comeback koyduğun için 1 ay daha ertelendi!
-Neden benim suçummuş?!
-Bana rol yapma hyung! İtici oluyorsun! Ne ara bu kadar küçüldün! Resmen bir stajyeri kıskandığın için hayallerini elinden almaya çalışıyorsun! Gerçekten ne ara bu kadar acımasız oldun?!
-Benimle düzgün konuş.!
-Konuşmazsam ne olur? Aaa pardon yüce GDragon hazretleri egonuz buna izin vermiyor değil mi?
-Ri dışarı çıkar mısın?! Cidden seninle uğraşamam.
-Uğraşamadığın şey ben değilim hyung. Uğraşamadığın şey içinden atamadığın kıskançlık ve egon!
-Seungri!
-Bak sana bunu demeyecektim ama... Aslında sanırım çeviren Jiwon değil, Jiwon'un kız arkadaşı... Aaa özür dilerim sana kıskanacak bir şey daha verdim değil mi?
-Seungri def ol!