82あ37

296 18 7
                                    

Yine yeni yeniden medyayı öneriyorum



Hana Jiyong'un yanından çıktıktan sonra Jiyong'un odasının kapısında bekleyen Hyunwoo'ya baktı.

-Teşekkür ederim.

-Neden?

-Sözünü tutup bizi yalnız bıraktığın için.

-Şimdi sözünü tutma sırası sende.

-Evet, ama önce babamı halletmem lazım.

-Planını uygulayabilirsin. Senin de rahatlaman lazım. Ölmeden önce sorunları halletmelisin.

-Evet.

-Test sonucu pozitif mi çıktı?

-Evet, ama sen bunu zaten biliyordun.

-Emin olmak istedim...

-Emin olunca ne değişti.

Hana koridorda yürümeye başlamıştı. Kendi odasına uğraması gerekti.

-Biliyorsun çok uzun zamandır seninleyim... Bazı şeyleri unutabiliyor insan.

-İnsansın sen yani?

-Değil miyim?

Hana kendi odasına girdiğinde Hyunwoo'nun da girmesini bekleyip kapıyı kapattı. Küçük Hyunwoo ise hala yatağın üzerinde oturuyordu. Komodine yakın bir yerde. Bir süre Hyunwoo'yu izledikten sonra camın kenarındaki koltuğa ilerledi. Koltuğun üzerinde dosyalar ve mektuplar vardı Hana koltuğa oturmadan önce büyük Hyunwoo'ya döndü.

-Öylesin en azından benim zihnimde.

-Bu kadar kolay kabul etmeni beklemiyordum.

-Şu an benimle konuşuyorken reddedecek bir şey yok.

Hana koltuğa oturup dosyalara son kez bakıp büyük zarfın içerisine doldurdu. Hyunwoo büyük bir dikkatle onu izliyordu.

-Bu kadar şeyi babana hiç belli etmeden nasıl yaptın.

-Çalışanlara biraz fazla para verdim. Ve annemi hala seven benim işe el koymamı bekleyen hissedarlarla görüştüm.

-Ve onlarda her şeyi hallettiler.

-Babam zeki bir adam değil.

-Ve hala anneni seven insanlar var? İnsanların bu kadar sadık olacağını tahmin edemezdim.

-Annem... Babam ve benim aksime iyi bir insandı.

-Evet. Ne yazık ki öbür tarafta da görüşemeyeceksiniz...

-Evet, haklısın. Umarım cennetten beni falan izlemiyordur. Benden daha fazla utanmasını istemem.

-Bilmem belki de izlemekten sıkılmıştır, yıllardır. İzlemiyordur bence.

Hana gülümseyerek Hyunwoo'ya baktı.

-Küçükken verdiğimiz sözü hatırlıyor musun?

-Aslında o Hyunwoo ben deği-

-Hani üniversiteye gidince buluşacaktık?

Hyunwoo afallasa da Hana'yı izlemeye devam etti. Hana gözünden akan yaşı silerken Hyunwoo tepkisizce Hana'yı izliyordu.

Sen sözünü tuttun... Benim için geldin.

-Aslında sen-

-Teşekkür ederim... Yalnızken yandımda olduğun için... Şu an bile benimlesin, yalnızım ve sen benimlesin. Hep öyleydin. Şu an Ölmemi istesen de en iyi arkadaşım hep sendin. Hep yanımda olduğun, katil olduğumu unuttuğum yıllarda zihnimdeki o kırığı bantladığın için Teşekkür ederim... Şeytan olmana sebep olduğum, İstemeden de olsa seni yarattığım için Özür dilerim. Seni öldürdüğüm için özür dilerim Hyunwoo

Hana hıçkırıklarını tutamadan Hyunwoo'ya sarılırken Hyunwoo hala tepki veremiyordu. Küçük Hyunwoo da ikiliyi izlerken ağlamaya başlamıştı.
Senden hiçbir zaman tiksinmedim. Tiksindiğim tek kişi babamdı... Seni seviyorum... Hyunwoo, duydun mu? Sen benim ilk aşkımdın. Seni unuttuğum, seni yarattığım için özür dilerim.

Hana Hyunwoo'dan ayrıldıktan sonra Hyunwoo'nun çenesinden damlayan gözyaşlarını silerken uzanıp dudaklarına hissedilmeyecek kadar hafif bir öpücük bıraktı.

Hana gözlerinin altına akan makyajını temizledikten sonra dosyaları aldı, küçük Hyunwoo'nun başından ayrılmadığı komidinin yanına gidip çekmeceye sakladığı silahı alıp, bacağına sardığı kemere takıp elbisesini indirdi. Küçük Hyunwoo'nun alnına ufak bir öpücük bıraktıktan sonra. Arkasında ağlayan Hyunwoo'ya bakmadan odadan çıktı.

Who you? ||GDragon Där berättelser lever. Upptäck nu