18 あ8

668 53 5
                                    



Jiwon kafasını yavaşça kaldırdığında Hana'nın yarı açık bakan gözleriyle karşılaştı o an rahatlayarak sesli ve derin bir nefes verdi artık ağlayamıyordu bile büyükannesini düşünürken Hana'yı ihmal etmişti farkındaydı ama yapacak bir şeyi de yoktu büyükannesi son günlerini yaşıyordu ve bu zamanı onunla harcamayıp daha sonra pişmanlığını yaşamak istemiyordu. Elini yavaşça uzatıp Hana'nın yüzünü avucunun içine aldı kaşında , dudağında ufak bantlar vardı ve elmacık kemiğinde ufak morluk vardı. Jiwon dokunmaya kıyamadığı bu yüze bunları yapanı asla affetmeyecekti asla.

Hana gözlerini açtığında yanında olanın Hyunwoo olduğunu düşünmüştü ama görüşü netleşince Jiwon olduğunu anladı. Jiwon ağlamaktan şişmiş gözlerle ona bakıyordu. Tükenmiş gibi duruyordu ve Hana'dan açıklama beklediği kesindi. Baş parmağı ile yüzünü okşadıktan sonra elini Hana'nın yüzünden çekti elini çekmesiyle Hana'nın yüzünde bıraktığı soğukluğu hiç sevmemişti Hana.

Hana sırtındaki acıyı önemsemeden yatakta oturur pozisyona geldi bakışlarını Jiwon'dan çekip duvarda asılı olan saate baktı ikiyi geçmişti biraz daha saate bakıp yapacağı açıklamayı yani yalanı düşündü, Jiwon'a dönünce

- Bi kaç çocuk geldi kasanın şifresini sordular ve gerisini hatırlamıyorum.

-Aşağıda kimse yok muydu?

-Bilmiyorum.

Muhtemelen yoktu diye düşündü Hana çünkü çalışanın mesai saati dolmuştu. Hana Hyunwoo'dan Jiwon'a hiç bahsetmemişti sebebini bilmiyordu ama Jiwon Hyungwoo'yu tanımıyordu bile ve Hana Hyungwoo 'dan Jiwon'a bahsetmeyecekti çünkü Jiwon herkesin hayatına karışamazsın gibi şeyler diyerek muhtemelen onunla bir daha görüşmesine izin vermeyecekti.

Şuan deli gibi Hyunwoo'yu merak ediyordu. Acaba annesi ona ne yapmıştı Hana'yı bu hale getirdiyse Hyungwoo'nun da durumu pek sağlıklı değildir diye düşündü Hana. Belli ki görüşmeleri artık çok daha zordu.

Bu düşüncelere ara verip Jiwon'un çabuk kabullendiğini fark etti. Muhtemelen yorgun olduğu için şuan uzatmayıp konuyu kapattığını ama daha sonra Jiwon'un yine soracağını biliyordu.

Hana sıkıntıyla nefesini verirken yatakta hissettiği ağırlıkla Jiwon'a döndü yanına uzanmış onuda kendine çekiyordu. Hana direnmeden yanına uzandı ve Jiwon'un onu kendisine çekmesine izin verdi çok geçmeden o da kollarını Jiwon'un son zamanlarda zayıflamış bedenine sardı.

-Jiwon...

-Hımm...

-Çok zayıfladın.

-Sende

-Yemek yemiyorsun değil mi?

-Yemek yemiyorsun değil mi?

-Yahhh

-Yahhh

-Çıkışına az kaldı kendine dikkat etmen gerek

-Evet biliyorum.

Uzun bir sessizlik olmuştu Hana Jiwon'un uyumadığını biliyordu. Kalp atışları hala düzene girmemişti. Hana Jiwon'un başını boyun girintisine soktu. Jiwon kalp atışlarıyla uğraşırken Hana kıkırdadı

-Büyükannem bizi böyle görse eminim hemen iyileşirdi baş başa kalmayalım diye

-Evet ama yanlış bir şey yok insanlar nunalarıyla sarılıp yatabilir. Değil mi?

-Vicdan mı rahatlatıyorsun?

-Çok mu belli oluyor?

-Birazcık.

Who you? ||GDragon Where stories live. Discover now