Adsız Bölüm 38

27K 591 4
                                    


ÖZGE 

Sabah erkenden kalkmış,balon turu yapmıştım.Bunu Fidan bilse benim canımı okurdu ama o yüksekten korkuyor diye ben bu keyiften mahrum kalamazdım.Beni yalnız bırakmayan Aydan'a teşekkür ettim.Bahçede biraz oturmaya karar verdim.Bu sırada Volkan bahçe kapısından içeriye girdi.

Günaydın .. dedim gülümseyerek, aynı şekilde karşılık verdi ve ekledi 

Bu saatte ne yapıyorsun burada ? İçerden mi kovdular seni?


Balona bindik Aydan ile o yatmağa gitti bende oturdum sessizliği dinliyorum. Sen ?

Hımmm şey ben ben dün gece Elif 'de kaldım da.Özge sen beni dışardan gelirken görmedin değil mi?

Hayır! Gülerek söyledim sen erkenden kalktın, beni burada görünce birlikte sohbet ediyoruz ..Yüzü güldü ve gözleri ile teşekkür etti.Peki bu söylediğine karşılık sana su soruyu sorabilir miyim?

Tabi ki sorabilirsin?Konu sanırım kuzenin Fidan olacak.

Aynen Fidan olacak.O nasıl,mutlu mu? Volkan söylediğime biraz gergin bir şekilde cevap verdi.

İyi , daha da iyi olacak.Henüz bazı şeylere alışamadı. Mesela yapmak istediği bir şeyi korkarak yapıyor, söylemek istediği düşünceyi tam söyleyecekken bir anda vazgeçiyor. Ama bazen öyle tatlı oluyor ki, her şeyi unuttuğu zamanlar bıcır bıcır hiç susmuyor, kahkahalar atıyor. Bak bu günde yapalım bence geçenler de su savaşı ve yakar top oynadık o zaman görmeliydin Özge. Karşında beş yaşında küçük kız çocuğu var ve onu oynatıyormuşsun gibi hissedersin. Öyle mutlu oldu.

Tahmin ediyorum. Bunu söylerken geçmişe gitmiştim. Gözlerim sulandı kafamı geriye atıp, burnumu sıktım gözyaşlarımı saklamak için. Ne oldu dercesine bana baktı. Tamam anlatacağım ama Fidan bilmeyecek...Tamam anlamında kafasını salladı.

Fidan bize yazları gelmeden önce annemler ve halamlar, amcamlar toplanır hepimize yani tüm kuzenlere tembihlerlerdi.Ona karşı yapacakları hiç bir şeyi kıskanmayalım diye. Bir yaz ilk olarak bize geldi. O kadar zayıf,o kadar mutsuzdu ki. Gülmeye çalışsa da gözleri buğulu idi.Tüm gün bizimle bir ruh gibi gezindi.Bir şey var ama söylemiyordu. Herkesten kaçar bir hali vardı. Akşam duşa girmeyi çok seven kız , duşa girmek istemiyordu zorla duşa girmesi için ikna ettik.Üstünü giyinirken annem oda dan bir şey almak için girdi. Çığlık sesine koştuğumuzda hepimiz şok olduk. Dikkatli baktığında görünen o yanık izleri artık omuzlarında ve boynunda yara açmıştı. Bizi görünce korkudan ağlamaya başladı. Elinde bir el kremi onu sürdüğü belli idi. Kremi fırlattı panikle. Annem ve babam yaklaşmaya çalıştıkça geri kaçtı. Babam zorla yanına gittiğinde yüzünü sakladı ve döveceğinden korktu. Kolundan tutup kaldırdılar ve yanıkta ki kremleri temizleyip, yanık kremi sürdüler. Bu işlem yapılırken Fidan iç çekerek ağlıyordu üstüne gitmeyip yatırdılar.Yüz üstü yatağa yattı ve ağlayarak uyudu.Ertesi sabah kahvaltı da annem o çok sever diye yumurta pişirdi, karpuz doğradı ama Fidan ne yumurtaya nede karpuza dokundu. Yesene kızım diye ısrar edilince karpuzu titreyen elleri ile aldı. Kimse bir anlam veremedi.Fidan ve karpuz yememek onu en mutlu eden şeydir karpuz.Yerken yüzündeki mutluluğu görmüşsündür mutlaka kendinden geçer.Araya girdi.

Sever mi  gerçekten karpuzu?

Şakamı yapıyorsun hem de nasıl. Görmedin mi hiç?

Bizde çok fazla karpuz seven yoktur. Çok nadir alırlar. Saliha kesip getirir.En fazla bir iki tane yer bırakır o da pek yemez.

Neden olduğunu anlarsın şimdi.... Annem dayanamadı ve sordu.'' Kızım ne oldu hiç bir şey yemiyorsun,karpuza dokunmadın. Artık yabancı mıyız ..Misafir gibi davranıyorsun'' diye. Fidan tereddütle ama farkına varmadan mırıldandı. ''Babamın parası ile alınan dönemler bitti artık yiyemem. ''Söyledikleri üzerine  neye uğradıklarını şaşırdılar. Annem ona sarılıp böyle bir şey olmadığını saatlerce anlattı.Ona sarıldı ve saçlarını ve öptü. O anda şaşıran Fidan anneme sarılıp hıçkırıkla ağladı.Biraz sakinleşince yanıkları sordular. İçini çekti ve elleri ile oynayarak anlatmaya başladı. Tezgahın üstünde duran karpuzu görünce dayanamayıp yerken Aysel teyzeye buna seslenmiş ama bu duymamış. Dışarda ateş karıştığı demir elinde imiş. Arkadan gelip sen burada ne yapıyorsun diye omuzuna vurmuş. Karpuz yediğini görünce hem babanın evinde ki bolluk yok. Hırsızlık yapıp bir de gizli yiyorsun diye elindeki kızgın demirle vurmuş sırtına. Bizimkilere anlatırsa daha kötü yapacağını söyleyip korkutmuş.

UFAKLIK(küçük gelin)**tamamlandı**Where stories live. Discover now