Adsız Bölüm 27

28.4K 707 4
                                    

SİYAH GÖZLÜ HEMŞİREDEN 

Bu minik kıza baktıkça hem üzüldüm,hem de eşine üzüldüm.Belli ki bu kızı çok seviyordu, adamın gözleri nemli,yüzü pişmanlıktan çökmüş bir halde idi.Yaptığının suç olduğunu düşünüyordu.Aslında suçlu değildi bana kalırsa,sadece eşini istemişti.Tek suçu bu idi.

Ufak , minik kız kıpırdanmaya başladı.Kendine geliyordu ama sayıklaması dikkatimi çekmişti.

-Ben,yapamıyorum. Allah'ım nefes almadan,sabit duramıyorum.Ben kötü birşey yapmadım,kötü değilim.Nefes almamayı beceremiyorum.Sabit duramıyorum.

Söylediklerini idrak edemedim.Yanına biraz daha yaklaştım ve kendine gelip gelmediğine baktım.Gözlerinden yaşlar süzülüyor,yarı baygın sayıklıyordu.

Koşarak dışarı çıktım ve vardiya arkadaşımı ve doktoru çağırdım.Hastanın eşi panikle ne olduğunu sorduğunda ona hiç cevap vermeden içeri hastanın yanına girdik.

Doktor Bey ,sakin ses tonu ile narkozun etkisinden çıkmamış olan hastaya ''hadi anlat bana neden nefesini tutmalısın,sorularıma cevap vermeni istiyorum '' diyerek şefkatla saçlarını okşadı.

-Ben kötü biri değilim,Ayhan dan başkasını öpmedim,tek ona sarıldım.Been ben kötü değilim...

O sayıkladıkça bizim gözlerimiz tamamen açılmış,nefesimizi tutmuş ona bakıyorduk.Doktor Bey tekrar sordu.

''Sana ilk gecen için ne anlattılar,sana söyleneni anlat bana yavrucuğum.''  Narkozun en güzel yanı bu idi.Hasta yakını yoksa hasta sorulan sorulara cevap veriyordu.Doktorumuz bu kıza çok üzüldüğü için , ayılana kadar hasta yakını istememişti.Bu kızı zorla evlendirdiklerini,hatta işkence ile sahip olduklarını düşünüyordu.Oysaki dışarıda kocası olan adam hiç de öyle durmuyordu.

Hasta tekrar konuşmaya başladı.

Kocam ne yaparsa susmalıyım,öperken ona çok karşılık vermemeliyim,nefes aldığımı duymamalı,ses çıkarmamalıyım,hareket etmemeliyim,surat ifadem,gözlerim,hatta parmaklarım dahi oynamamalı.Hiç ama hiç nefes almamalıyım yoksa .. yoksaa ... Ama yapamıyorum,ben ben bilerek yapmıyorum.Nefesimi tutamıyorum,sakin nefes alamıyorum sürekli nefes alışım sıklaşıyor ve ben tutunca kaçıyor.Yada gözüm kapanıyor.Ben sokak kadınları gibi hareket ediyorum oysa.

Söylediklerine hepimiz donmuştuk.Bu resmen işkence idi.Bunun mümkünatı yoktu.Her kadın gibi oda tabi ki etkilenecekti.Ama bu kıza söylenenler kızı psikolojik olarak çökertmişti.Doktor bey daha fazla uzatmadı ve telefona sarılıp,psikiyatri uzmanını aradı ve kısaca özet geçti.Hasta kendine gelmeye iyice başlamıştı.Gözlerini açıp kapattı.Gözleri ile etrafı süzmeye başladı.

Korkak ve titrek ses tonu ile nerede olduğunu sordu.Hemen eşine seslenmek için kapıya yöneldim.Eşi koşarak odadan içeri girdi ve kapının ağzından Fidan, diye seslendi.

Kız kafasını kaldırıp,sağ tarafa kapıya baktı ve gözlerinden yaşlar inmeye başladı.Sadece tek cümle çıkıyordu ağızından.''Özür dilerim, ben ben özür dilerim.'' Bir dakika içerisinde belki yüz defa söylemişti bu cümleyi.

Dolu gözlerle elinden tutmuş,onu teselli etmeye çalışan eşine baktım.''Tamam Ufaklık,neyin özür dilemesi ,asıl ben özür dilerim.'' Adam neye özür dilediğini bile anlamamıştı.

UFAKLIK(küçük gelin)**tamamlandı**Where stories live. Discover now