37.Bölüm"Karar"

1.3K 131 25
                                    


Lucy, başını geriye atarak sararmış gökyüzünü seyretti. Bulutların arasından sızan güneş ışığı yüzüne vuruyordu. Gözlerini kamaştıran ışık karşısında gözlerini kıstı.

Elini hafifçe siyah kürkün üstünde gezdirdi. Cenk'in tüylerini okşarken bakışlarını yere çevirdi. Yanında uyuyan kurdun soluk sesi bazı kuş seslerine karışıyordu.

Aklına Bulut gelince yüzünü fark etmeden buruşturdu. Şu anda Ayaz ve Gölge ile yalnız olduklarını bilmek ona endişe veriyordu. Her ne kadar ona yardım etmiş olsada, öldürmeye de çalışmıştı. Lucy'nin itirazları sayesinde hâlâ aralarındaydı. Ayaz anında onu kovmaya çalışmıştı. Şu an ise alfa çiftinin karşısında hesap veriyor olmalıydı.

Cenk önce kulaklarını oynattı ardından kalkıp Lucy'nin arkasına odaklandı. Lucy gözlerini kapattı ve arkasındaki canlıya odaklandı. Gözlerinin önünde Kardelen belirince tereddüt etmeden arkasını döndü. Babasına açık açık ihanet ettikten sonra geri dönmek istememişti. Sürü ise karşı çıkmamış fakat genç kızın sorumluluğunu da üstlenmemişti.

Lucy de Kardelen'e gülümsedi ve üstünü silkeleyerek ayağa kalktı. Ona doğru ilerleyeceği sırada Yıldız'ın uluması duyuldu. Cenk ile ikisinin kafası anında sesin geldiği yöne çevrildi. Gözlerini yumdu ve odaklandı. Yıldızın yanında kendileri haricinde herkesin olduğunu gördü. Çoğu endişe ile dönüp dolaşıyordu. Bulut boynu bükük kenarda otururken, Ayaz, Gölge ile bir şeyi tartışıyordu.

Gözlerini açtığında, "Bizi bekliyorlar," dedi. "Bir sorun var galiba." Kendini bu kadar geliştirdiği için oldukça mutluydu. Fakat sorunun ne olduğunu merak ediyordu. Cenk, Kardelen'in kendisine tutunmasını sağlayarak Lucy'nin peşinden koştu.

Yanlarına ulaşmaları pek uzun sürmedi. Cesur gözlerini kapamış bir oraya bir buraya yürüyordu. Işık, Yıldız ile sözsüz olarak konuşuyor gibiydi. İki kardeş sessiz kalmayı istiyor gibiydi. Duman ise Bulut'un tepesinde dikiliyordu. Cenk hızlı adımlarla alfa çiftine yaklaştı. Lucy ise Kardelen'in yanında, ağaca yaslamış neler olacağını bekliyordu.

Cesur sinirle hırladı. "Kaçmaktan sıkıldım artık!" Gözlerini hızla açtı ve kuyruğunu dikerek Ayaz'a birkaç adım yaklaştı. "Tek yaptığımız boyun eğmek, savaşmalıyız! Er ya da geç bizi bulacak. Sadece geciktirdiğinin farkında mısın, Ayaz!" Ayaz'a dişlerini göstermeye başladı. Sınırı aştığının farkında mıydı? "Kararlarını gözden geçir! "

Sesini, Cenk'in kükremesinin ardından kesti. "Sınırını aşma, Cesur!" Ayaz, Cenk'e minnettar bir bakış attı. Sessizlik kapladı etrafı. Tüylerini uçuşturan rüzgâr olmasa sağır olduğunu düşünebilirdi. Cenk iç geçirdikten sonra Ayaz'a döndü. "Haddini aşması onun haksız olduğunu göstermiyor. Ona katılıyorum. Daha fazla kaçmanın anlamı yok, Ayaz."

Yıldız, Işık'ın yanından kalktı ve Cenk'in yanına geçti. Kafasını aşağıda tutmaya özen göstererek, "Kazanamayacağımızı sen de biliyorsun," dedi. "Sadece ölümümüzü erteliyoruz. Bazen pes etmek en mantıklısı gibi geliyor."

Duman, "Pes edelim de bizi mezara gömsün!" diyerek sözünü kesti. "Saçmalamaya başladınız." Lucy, Ayaz'ı destekleyen bir üyeyi görünce az da olsa rahatladı. "Tabii ki kazanacağız! Yiğit'in karşımızda cansız yattığını görmek için sabırsızlanıyorum!" Lucy, bi'an hissettiği umudunu da kaybetti. Neden böyle bir fikir ayrılığı oluşmuştu ki?

Cesur, "Duman'a katılıyorum," diye bağırdı. "Kesinlikle kazanacağız!"

Işık ilk kez konuştu. "Neden hâlâ burada duruyoruz o zaman?"

"Susun!" Gölge'nin otoriter sesi karşısında Işık, kulaklarını geriye yatırdı. Yıldız ve Duman ise kafalarını alçakta tuttu. "Bir lider varken karar vermek size düşmez." Kuyruğunu tekrar aşağıya indirdi ve Ayaz'a döndü. "Sen ne düşünüyorsun, Ayaz?"

Gözlerini kıstı ve bir süre patilerine baktı. Lucy, verilecek cevabı beklerken Kardelen'in de kendisinden farksız olduğunu fark etti. Ayaz, "Bulut," diye söze girdi. "Yiğit'in Kampı nerede?" Bu soru ardından Gölge bile şaşırmıştı. Bulut şaşkınca ona bakarken iç çekti. "Bana bilmediğini söyleme."

Bulut yerinde kıpırdandı. "Tabii ki biliyorum," Gözlerini patilerine indirdi. "Sürülerin henüz ayrılmadığı zamanlarda yapılan büyük toplantıyı hatırlarsın. Hâlâ orada olmalı. Ben ayrılmadan önce sizin için uğraşmayacağını ve Lucy'nin kendine getireleceğini söyledi."

Işık, "Ama," diyerek sözünü kesti. Gözleri korku ile açılmıştı. " O yolda çok fazla kurt öldü."

Cenk onu onayladı. "Korkak, ona ulaşana kadar yarımızın ölmesini istiyor olmalı."

Cesur, "Ben kararımı verdim. Yiğit'in kanını akıtana kadar ölmeyeceğim." diyerek Ayaz'ın yanına gitti. "Ne zaman gidiyoruz?"

Ayaz başını dikleştirdi.
"Sürünün amacı Lucy'i korumak. Gerekirse üstüne gider Yiğit'i -en büyük tehtidi- öldürürüz. Bu görevi alırken canımızdan olabileceğimizi biliyorduk. Gidiyoruz."

Lucy dayanamadı ve Kardelen'e döndü. "Ya Kardelen? O da bizimle gelecek değil mi?" Kardelen bunu istediğini yüzünden belli ediyordu.

Ayaz, bakışlarını Cenk'e kaydırdı. "Ondan Cenk sorumlu olacak." Cenk anlayışla başını eğdi. "Şimdi," dedi ve ayağa kalktı. "Gölge, sürüye sen liderlik et." Gölge kafasını salladı ve koşuyu başlattı. Cenk, Kardelen'in ona tutunmasını bekleyip peşlerinden ilerledi. Bulut da sürünün arkasına takılınca Ayaz'ın sesi tekrar duyuldu. "Sen değil! Buraya gel."

Lucy, en arkada olan Duman'ın tüylerine tutundu. Uzaklaşırlarken ikisini izlemekten kendini alamadı. Bir süre Ayaz bir şeyler dedi. Ardından Bulut kulaklarını oynatıp gözden kayboldu. Ayaz tekrar yanlarına katılırken Lucy, Duman'ı bırakıp Ayaz'a tutundu. Ayaz'ın kulağına eğilerek sordu. "Bulut'u nereye yolladı?"

"Ona bir görev verdim. Ne olduğunu göreceksin."

Devam Edecek...

Bu andan sonrası tamamen aklımda. Ve bu nedenle diğer bölümler daha hızlı ve uzun gelecek.

Özgürlük SeninleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin