36.Bölüm"Katil"

1.3K 135 11
                                    

Şarkı - Walk Without the Stars (A Warriors Original Fan-song)

Uzun zaman boyunca bölüm gelmedi ve özür olarak multimedya'ya bu güzel şarkıyı koyuyorum. Warrior Cats bilmeyenlere saçma gelecektir fakat bence her şeye rağmen bir hayran olarak şarkı mükemmel...

-----

        Ayakları kendiliğinden koşmaya başladığında kaçmaları uzun zamanlarını alan şehre yaklaşmışlardı. Peşinden tahminen kurtların üçü de geliyordu. Ruhunu dolduran özgürlük isteğini hâlâ yerine getirememiş olmasının hayal kırıklığından etkilenmemeye gayret ediyordu. Ayaz'ın ona özgürlüğünü vereceğine inanmıştı hep. Ruhuna işleyen kurt hırlamaları bunun ne zaman olacağını sorduruyordu.

        Ayağının altından kayan beton ile hiç tereddüt etmeden kendini ileri attı. Vücuduna karşı kuvvet uygulayan rüzgârı delerek yere kondu. Bulut da yanına kurt hali ile inmişti. Durmadan ilerlemeye anında karar verdiler. Zikzak yaparak kalabalığın arasına daldı. Kurdu görenler can havli ile kaçıştılar. Çığlıkları umursamamaya çalıştı. Kalabalıktan zaten yeteri kadar nefret ederdi.

        Kendini bir an uçuyormuş gibi hissetti. Kafasını aşağı eğince gerçekten de havada olduğunu gördü. Yere yaklaşınca sağ elini zemine sabitledi. Kolunun üstünde dönerek ona doğru atlayan beyaz kurdu karşısına aldı. Kendisine yukarıdan saldıran kurdun altından kayarak geçti. Kurt bunu beklemiyor olacak ki çenesini yere vurarak durdu. Ağzına gelecek iğrenç tadı düşünmemeye çalışarak uzamış dişlerini kurdun omzuna yerleştirdi. Ağzını elinden geldiğince kapattığında kurdun acı çığlığı kulaklarında yankılandı. Deli gibi çırpınışlarının sonucunda ağzını açmak zorunda kaldı. Kurttan uzaklaştı. Ağzının ve çenesinin kan içinde olduğunu hissediyordu. Elinin tersi ile kanı silerken ağzını dolduran iğrenç tat sinirini arttırdı.

       Gözleri Bulut'u aradı. Kızıl kurdu tekrar karşısına almıştı. Bu sefer kurda acımayacağını tahmin ediyordu.

        Kara kurt insanların arasından hızla geçti ve Lucy'nin belini yakaladı. Lucy sertçe yere düşünce hafif bir çığlık attı. Kurt onun boğazına dişlerini geçirdiğinde acısını değil kurtulmak için bir yol düşündü. Kurdun ön ayaklarının arasına uzandı ve tekmesini kurdun göğsüne vurdu. Kurdu boğazından ayırdıktan sonra yana yuvarlandı. Kurdun tekrar saldıracağını anlayınca kolları ile kendini ileri attı. Bacaklarının üstüne kalkınca son gücü ile kendini uzaklaştırdı. Elini yere değdirdiğinde yapışkanlığı hissetti. Kafasını çevirip de kanın kaynağına baktığında kafası arkaya uzanmış kızıl kurdu gördü. Hemen arkasında ağzından kan damlayan Bulut vardı. Gözleri kapalıydı fakat pişman gibi görünmüyordu. Aksine sinirli gibiydi. Kendisi de kontrolünü zor sağlıyordu.

        Beyaz kurt Lucy'nin boşluğundan yararlanarak onu omzundan tuttu. Kafasını önce eğdi ve ardından hızla yukarı kaldırdı. Lucy kafasını kaldırdığında zeminle karşılaştı. Bu kurtlar onları bu kadar zorluyorsa acaba Yiğit'e karşı ne yapacaklardı. Kara kurt ise zaten yorgun olan Bulut'a yönelmişti. Hâlâ havada oluşunu şaşırıyordu.

        Karnında büyük bir acı hissetti aniden. Gözleri ardına kadar açıldı. İçinden çığlık atmak geçiyordu. Kafasını aşağıya eğdiğinde bu acısının sebebi olan beyaz kurdu gördü. Bütün gücünün tükendiğini hissetti ve mücadeleyi kesti. Kafasını geri yatırdı ve Bulut'un yerde olduğunu gördü. Nefes alıp almadığını kestiremiyordu. Aslında o anda kendinin nefes aldığından bile şüpheliydi. Nefesinin boğazında düğümlendiğini hissetti. Gözlerini yavaşça yumdu. Kalabalığın hâlâ kendilerini izlediğinden habersizdi.

        "Lucy!" dedi kime ait olduğunu çözemediği bir ses. "Pes etmeyeceğini söylemiştin!" Gözlerinden birini zorlukla açtı. Ters şekilde görüyordu etrafı. Gözlüklü bir genç kız kalabalığın önüne geçmiş kendisine bağırıyordu. "Kalk ayağa," Kardelen'di bu. Tolga'nın da hemen arkasında olduğunu fark etti. Kardelen'in kendisine gelmesini engelliyordu.

        Bulut'un acı çığlığını işitti. Hemen ardından ağır bir çınlama oluştu. İnat etmeden odaklandı: Önce dişlerini gördü siyah kurdun. Ardından da mavi gözlerini. Daha önce hiç görmediği bir genç dişiydi. Onun görüntüsü uzaklaştı. Sürünün arasında buldu kendini. Tırnaklarının ve dişlerinin arasından kanlar damlıyordu. Kardelen'in sesi girdi araya: "Pes etme!"

        Gözlerini hızla açtı. Baktığı zeminden mavi ışık yansıyordu. Kulaklarında ise kendi çıkardığı hırıltılar vardı. Sırt üstü yatarken belini oturur hale getirdi. Dişlerini kurdun ensesine geçirmişti. Tırnakları ile kurdun ön kollarını çizdi. Kurt acı içerisinde kafasını geri çekti. Lucy buna izin vermedi ve kurdun yere düşmesini sağladı. Boynuna dişlerine geçirdiğinde hâlâ kontrolünü kaybetmediğine şaşırıyordu. Artık alıştığını düşündü. Kurdun vücudu titrediğinde, Lucy ağzını tamamen kapattığını fark etti. Pençelerini Lucy'nin omzuna sürüyordu fakat aldırış etmedi. Hareketleri yavaşladığında ağzını açmadan kafasını geri çekti. Kurdun boğazının aldığı hâl midesini bulandırmıştı. Ağzında biriken kanı tükürdü. Kara kurdun ise kaçmakla meşgul olduğunu gördü. Bulut insan halindeydi. Her halde güvende olduğunu düşündü, diye geçirdi içinden. Yanına gitti ve yarı baygın olan Bulut'a kalmasında yardım etti. Kardelen'e teşekkür edercesine baktıktan sonra yavaş adımlarla yürümeye başladı.

        Biraz uzaklaştıklarında Bulut'u daha kolay taşıdığını fark etti. Diğer tarafa baktığında Kardelen de kendisine yardım ediyordu. Başının döndüğünü hissetti. Ardından da kulakları tekrardan çınladı. Gördüğü siyah kurt, bu sefer yerde yatan Ayaz'ın yanındaydı. Bayılacağını hissettiğinde gözlerini açtı. Bacakları sanki kendisini taşıyamıyordu. Durmayı reddetti.

        Otluk alana geri gelmişlerdi. Yağmurun eseri olarak yerler çamur içerisindeydi. Bulut ise çoktan bayılmıştı. Çok geçmeden kendini dizlerinin üstünde buldu. Bulut da hemen yanında yatıyordu. O da kendini saldığında Kardelen düşmesini önledi. Kısa bir süre dostuna baktıktan sonra gözlerini yumdu. Sürünün dediği gibi o da bir katile dönüşüyordu. Ve işin tuhaf tarafı hiç pişmanlık hissetmiyordu. Belki de sadece dinlenmeliydi.

-----

        Gözlerini açtığında karşısında beyaz kurt karşısındaydı. Ayaz'ı hemen tanıdı ve doğrulmayı denedi. Kolları kendini taşıyamayacak kadar yorgundu. Öne doğru tekrar düşecekken onu Ayaz tuttu. Lucy'nin ilk yaptığı şey ise genç kurda sarılmak oldu. Kollarını kurdun boynuna dolamış öylece duruyordu. Kafasını kaldırmadan etrafa bakındı. Bulut başında Cenk varken uyuyordu. Kardelen ise insan halindeki Yıldız ve Duman ile konuşmuş şimdi ise kendisine bakıyordu. Cesur ve Işık ise hemen yan taraftaydı. Gece Gölge'nin yanında etrafa bakınıyordu. Tekrar sürüsünün yanında olmanın huzuru ile kendini uykuya bıraktı.

Devam Edecek...

Özgürlük SeninleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin