29.Bölüm"Aylar"

1.8K 148 9
                                    


"Ayaz!" Hızla aşağıya düşerken kısa sürede kendimi yerde buldum. Bunu hiç beceremeyeceğim!

"Daha iyiydi." dedi yumuşak bir iniş yapan Ayaz.

Cenk, "Mızmızlanmayı bırak!" dedi.

"Siz yıllardır bunu yapıyorsunuz! Ben daha iki aydır yapıyorum..."

"Öğrenmem bir hafta sürdü." Ayaz lafımı böldü. "Devam ediyoruz."

Işık elini bana uzattı ve beni kaldırdı. İki aydır kaçıyoruz ve sözde beni hazırlıyorlar. Neye olduğunu da anlamış değilim. Yiğit bu kadar korkulacak biri mi?

Işık yanımda yürürken söylenmeye başladı. "Sen yine iyisin, ben altı ay önce başladım. Hâlâ yapamıyorum!" Hafiften gülümsedim.

Yıldız, elini kardeşinin kafasına koydu, "Dengeyi sağlamayı öğrenmelisiniz. Yüksek yerlerden atlarken yere yumuşak bir iniş yapamazsanız, öldünüz demektir!" dedi. İkimizin de keyfi kaçtı, yanlarında beceriksiz çocuklardan başka bir şeye benzemiyoruz.

Yıldız, kıkırdayan Cesur'a bağırmaya başladı. "Sanki sen hemen öğrendin! Onları aşağılama." Cesur gülmeyi bıraktı ve hızla ilerledi. Ben de ileri ilerledim ve kardeşleri yalnız bıraktım.

Gölge'nin yanına gelince yavaşladım. Dişi alfaydı ama hiç öyle davranmıyordu. Belki önemsemiyordur.

"İyi gidiyorsun." Gölge'nin sesi ile ona baktım. Sessizce teşekkür ettim.

"Yiğit neden bu kadar korkulan biri? Aynı türden değil misiniz?" dedim. Ama cevap verecek gibi değildi.

Bana bakmadan, "Bizlerle aynı tür. Fakat daha güçlü olduğuna şüphe yok." dedi. "O davranışlarını düşünmeden yapıyor ve bu sayede daha hızlı davranıyor..."

"Bu kadar yeterli." Gölge'nin sözünü Cesur kesti. Az önceki gülen ifadesinden eser yoktu. Bu konuyu sevmediğini hepimiz biliyoruz.

Ayaz, "Akşam yemeğine ne dersiniz?" dedi ve bize döndü. Eliyle ilerdeki koyunları gösterdi. Çiftlikten kaçmış olmalılar. Bizim kurtların ise itirazı yok gibiydi. "Av başlasın!" dedi ve ileri atıldılar.

-----

"Burayı sevmiyorum." Ayaz geldiğimizden beri söyleniyordu. Ben de sevmiyorum, zaten hiçbirimiz kalabalığı, insanları, sevmiyoruz.

Cenk de onu devam ettirdi. "Lucy'nin kurt olamamasının bu kadar sorun çıkaracağını tahmin etmiyordum." Benim suçum neydi? Bunu ben seçmedim!

Gözlerimi sola döndürdüm. "Beni suçlayamazsın. Hepinizden küçüğüm..."

"... ve inatçı." Ayaz hala beni inatçı buluyor. Belki... Ayaz daha fazla kalabalığa katlanamayacak gibiydi. İlerdeki sokaklardan birine girdi. Biz de peşinden...

Gölge, "Aklından neler geçiyor Ayaz?" dedi yanına geçerek. Ayaz ise omuz silkti. Şimdiki hedefimiz benim dinlenmem için bir insanın kalabileceği bir yer bulmak. Ve bizim bu konu hakkında hiç bir fikrimiz yok. Benim önceden kaldığım gibi bir yer olabilir ama burası fazla büyük... İşin iyi kısmı buranın halkı kurtlara düşman değil. Pek faydası olmuyor ama en azından rahat hissediyorlar.

Cesur, Cenk'in yanına gitti. "Kaç aydır kaçıyoruz?" Bunu bıkkınlıkla söylemişti. Cenk'in ona karşı olan sinirli bakışlarını fark edince birkaç adım geriledi. Her ne kadar arkadaş olsak da saygıyı çiğnemek gibi bir hakkımız yok. O yüzden Cesur da geride durmalı.

Cesur geri çekilince cevap verdi. "Bugün dört ay olmuş olmalı." O kadar oldu mu? Bu ay içinde okul bitecek. Sınıfta kalacağım ve bir de bununla uğraşacağım.

Özgürlük SeninleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin