32.Bölüm"Eski Düşman"

1.6K 138 11
                                    

Şarkı - AURORA / Running with the wolves
Her ne kadar hareketlerine anlam veremesem de şarkı oldukça güzel.

Önünde dikilenin Bulut olduğunu anlaması iyice sinirlenmesine sebep oldu. Kendisini öldürmeye çalışmış birini tekrar karşısında görmek, onu çıldırtmıştı. Sırtındaki acıyı unutmuştu bile. Sadece saldırıya odaklanmıştı. Başarabileceğinden emin değildi ama deneyecekti.

Kollarına bütün gücünü verdi ve kendini ileri fırlattı. Hafiflemiş hissediyordu. Sağ elini öne uzattı ve uzamış tırnaklarını geçirmeye hazırlandı. Nihayet ona ulaşmıştı. Elinde hissettiği yapışkan madde ise başardığının kanıtıydı. Karşısına çıkan duvara aniden ayaklarını yasladı sonra kafasını Bulut'a çevirdi. Bir kurt gibi dişlerini gösterdiğini düşündü. Bulut'un boynunun sol tarafında derin bir yara açmıştı. Ama yine de kendisine saldıracak gibi durmuyordu.

Kulağına dolan hırlamanın kendisine ait olduğunu anladığında, pek şaşırmadı. Artık alışmış olması gerekirdi. Duvardan sekerek Bulut'un üzerine atıldı. Dişlerinin uzadığını varsaydı. Dişlerini geçirmek üzereyken ayak bileğinden çekildiğini hissetti. Kendini yerde bulduğunda Bulut onu durdurmaya çalıştı. Onu ısıramayacağı bir şekilde duruyordu. Lucy ise her ne kadar uğraştıysa da ayağa kalkmayı beceremedi.

Bulut, "Sessiz ol!" dedi hâlâ onu durdurmaya çalışırken. "Bulunmamızı mı istiyorsun?" Lucy neyden bahsettiğini anlamamıştı. Hâlâ kurtulmaya çalışıyordu. Tekrar etrafına bakındığında nerede olduğunu hatırladı. Köydeyken kavga etmeleri sadece yerlerini belli ederdi. Aptalca bir seçimdi.

Lucy, direnmeyi bıraktı. "Neden yine karşımdasın! Yeteri kadar şey yapmadın mı?" Kafasını yan çevirdi ve arkasındaki Bulut'a baktı. "Yiğit'in köpeği olmaktan vaz mı geçtin?"

Bulut zar zor sakin kalıyor gibiydi. Bu konuyu sevmediğini belli ediyordu. "Evlerin çatısında atlarken bunları düşünmediğine eminim. Çok iyi gizleniyordun!" Lucy'i bıraktı ve geri çekildi. Her ne kadar kabullenemese de haklıydı, kendini ele veriyordu ve fark edilmiş olmalıydı. Saldırmaya gelmediği açıktı ama neden gelmişti?

Kendini dikleştirdi ve hâlâ sırtı Bulut'a dönükken oturdu. "Yarım kalan cinayetine mi devam edeceksin!"

"O konu kapanalı aylar oldu!" Olduğu yere çöktü. "Hataydı ve geç de olsa farkına vardım."

"Seni affememi beklemiyorsun her halde," Ellerini sıktı ve kaşlarını çattı. "Beni öldürüyordun! Ayaz olmasa cesedim yerini almıştı bile. Beni ondan uzaklaştırmak için kandırmadın mı?"

"Söylediklerimin hepsi doğruydu!" Dikkatli davranmalıydı. Bir kurt olarak kontrolünü kolay kaybedebilirdi. "Bütün şehrin senin peşinde olduğunun farkında mısın?"

Ellerini serbest bıraktı ve kendini yere saldı. Bu konu hiç hoşuna gitmiyordu. Aylar sonra döndüğü yerden ölüsü çıkacaktı neredeyse. "Biliyorum," diye mırıldandı. "Ama yapabileceğim bir şey yok." Kardelen ile karşılaşmasına rağmen ona ulaşması mümkün olmamıştı. Hekesi tehlikeye attığını düşündü. Beş arkadaşını birden kaybettiğini fark edince kendini çok yorgun hissetti. Niye iki taraftan da kaçamıyordu? Belki dönüşümünü tamamlayabilseydi, o zaman kurtların arasında olmaması için bir neden kalmazdı.

Gözlerini yumdu ve dinlenmeye başladı. Elinden bir şey gelmeyeceğini düşünmeye başlamıştı. Sadece dinlenmeliyim diye düşündü. Fakat buna kendisi bile inanmamıştı.

"Haydi," Gözlerini açtığında hiç uyuyamadığı için kendine kızdı. Bulut elini ona doğru uzatmıştı. "Yapabileceğin şeyler de var." Yüzündeki kararlılığı görünce kendisinin de o kadar kararlı olmayı başarabilmesini diledi.

Özgürlük SeninleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin