33.Bölüm"Uzun Gece"

1.6K 136 3
                                    


        Yavaş adımlarla karanlık yolda ilerlerken tanıdığı yerde olduğu için mutluydu. Arkasında Bulut varken ne kadar güvenli olabileceğinden emin değildi. Kendisini fırsatı olmasına rağmen öldürememiş olması belki gerçekten pişman olduğunun göstergesiydi.

        Konuşmamak için aldıkları karara sadık kalmaya dikkat gösteriyorlardı. Bulut tanınmıyordu ama Lucy kendisi için olan tehlikenin geçmediğinin farkındaydı. Yolu bilmesine rağmen farklı bir yerden gitmeleri gerekiyordu. İnsanların arasından geçmek güvenli sayılmazdı. Aralarda ilerlerken sürekli çıkmazlara denk gelmek sinirlerini bozmaya başladı. Bulut'un hâlâ ses çıkarmamış olması ise onu şaşırttı. Umutsuzca ilerlerken bir tarafı çökmüş ev dikkatini çekti. Kurt olmaları onun daha yükseğe zıplamasını sağlayabilirdi. En azından denemeye değerdi.

        Bütün gücünü ayak bileklerine verdi. Biraz eğilip kendini kastıktan sonra bir anda ileriye atladı. Ayaklarının altından geri çekilen çökük çatıya bakındı. Ayağının deydiği yerde durdu. Geriye baktığında düşündüğü yerin iki katı yükseğe çıktığını fark etti. Adeta kanatlanıp uçmuş gibiydi. Bulut ise gayet normal bir şeymiş gibi davranıp onun yanına zıpladı. Gerçekten de normal bir şey olduğunu fark etti. Aynı şekilde birkez daha yukarıya zıplayarak en tepeye çıktı. Orada ilerlemek daha kolaydı ve özgürce koşarak yolu kısaltabilirlerdi.

        Küçük evlerin olduğu lüks mahalleye geldiklerinde yere indiler. Koşarak ilerlerken hangi evin Tolga'nın evi olduğunu hatırlamaya çalıştı. Sadece bir kere geldiği yeri hatırlayamaması normaldi. Umutsuzca olduğu yerde dikilmeye başladı. Hatırlayamamak beklediği bir şey değildi. Ev olduğu gibi aklındaydı ama yeri bir türlü aklında canlanamıyordu. Belki Atılgan'a ulaşırsa ona da ulaşırdı. Ağzını hafif aralayarak havayı içine çekti. Onun hafif de olsa kokusunu alabiliyordu. İz sürme deneyimi olmamasına rağmen Bulut'un olduğuna emindi.

        Lucy, "Bir dişi köpek kokusu alabiliyor musun?" dedi ve kafasını çevirmeden Bulut'a baktı. O da kendisi gibi havayı kokladıktan sonra kafasını salladı. Köpek kokusunu sevmemiş gibiydi. "Onu bul." Bulut anında harekete geçti. Lucy arkasından gelirken dışarıda kimsenin olmamasının mutluluğu içindeydi. Arasıra durup havayı koklamaları haricinde hep hareket halindelerdi.

        Bulut'un ani dönüşü ile vardıklarını anladı. Bir anda çitin ardında gelen hırlama ile karışık havlama onun geriye düşmesine neden oldu. Atılgan Lucy'nin kokusunu tanıdığı gibi havlamasını durdurdu ve hevesle kuyruğunu salladı. Bulut'un varlığı umrunda değil gibiydi.

        Lucy hafifçe doğruldu ve elini Atılgan'ın kafasında yavaşça gezdirdi. "Tolga burada mı?" Alçak sesle konuşmaya özen gösterdi.

        Atılgan şüphe ile Bulut'a baktı. "Bir kurt gibi kokuyor." dedi. "Ayaz'ın sürüsünden mi?"

        Lucy, "Hayır," dedi. "Bu tamamen başka bir olay. Tolga burada mı?" diye tekrarladı. Onaylarcasına ses çıkardığını duyduğunda daha da sevinmişti. "Onu getirebilir misin?"

        Atılgan arkasını döndüğü gibi açık kapıdan içeri daldı. Onlar da çitin köşesine oturup beklemeye başladılar. Tolga şu anki tek yol gibi duruyordu.

        Bulut'un sesi dikkatini dağıttı. "Tolga'ya güvenebileceğimizden emin misin?" Şüphesi sesinden belliydi.

        Lucy, "Uzun zamandır arkadaşız." dedi ve Bulut'a döndü. "Sana güvendiğimden fazla güveniyorum."

        "Bu konuyu açmaktan vazgeçmeyecek misin? Aylar öncesinden kalmış bir şey. O bir hataydı ve geç de olsa fark ettim. Bir kere olsun beni değil de Yiğit'i suçlamak aklına gelmedi mi?"

Özgürlük SeninleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin