45☕️ cicindela

9.4K 664 313
                                    

ateş böceği


Yoora

Aile kavramının böylesine güçlü olduğunu yeni öğreniyordum. Kalbini mutluluk bulutlarıyla dolduracak, en kötü anında bile en büyük destekçin olacak bir yapı olduğunu anlıyordum. Şefkatin ve dayanışmanın böylesine güzel işleyen bir sisteme dahil olduğunu eskiden hayal dahi edemezdim. Mutluluk buydu, mutluluk aile olabilmekteydi.

Hee Sung annenin elinden aldığım mangal etleri dolu kabı doğanın kucağına yerleştirilmiş evlerinin bahçesine çıkardığımda, Jungkook ve abisinin mangalın başında birbirlerine bir şeyler anlatarak yakmaya çalıştıklarını gördüm.

Onların yanı sıra, ağacın dalına asılmış salıncakların birinde Jungkook'un liseden arkadaşı olduğunu öğrendiğim Ji Hyun ilk gördüğümde yanlış kanıya vardığım Jungkook'un kuzeni Haneul'ü sallıyordu.Diğer taraftan, kurulmuş masaların arkasında Da Hee unni, Haneul'ün abisi Ha Kwon ve Ji Hyun'un abisi olduğunu öğrendiğim Ji Min de birlikte salata ve mezeleri ayarlıyorlardı.

Hawai'deki balayılarından yeni dönen Hoseok ve Mi Ran çifti ise ormanlık alanda mangal için lazım olacak olan odunları toplamayla meşguldü. Kısacası tüm sevdiklerimiz, kalpten bağlı olduklarımız buradaydı. İşte bahsettiğim aile kavramı da buydu, sıcacıktı, huzurluydu ve daha da önemlisi samimiydi.

Mangal bir türlü yanmadığı için sinirlenmeye başlayan Jungkook'un yanına ulaştığımda üzerindeki gri tişörtün sırılsıklam olduğunu fark etmiştim. Elimdeki et dolu kabı kenara bırakarak sitemkar bir tavırla üzerini işaret ettiğimde o pek de oralı görünmüyordu.

"Hasta olacaksın Kookie, git üzerini değiştir ben hallederim!"

Bana az önce ben aslında erkeğim demişim gibi garipser bir şekilde bakarak alayla güldüğünde sinirlerimi bozmuştu.

"Dalga mı geçiyorsun sevgilim yoksa kafana güneş falan mı geçti?" Mangaldan uzaklaşarak tişörtüne gelişigüzel sürüp temizlediğini varsaydığı elini kafamın üstüne koyarak kafasını yana eğdi. "Yoo sıcak da değil, güneş geçmemiş."

Elini iterek kaşlarımı çattığımda pis pis sırıtmaya devam ediyordu. Fakat ben oldukça ciddiydim, mangal yapmak sadece erkeklere mahsus değildi değil mi?

"Neden beni hafife aldığını anlamıyorum, geçen gece çok da güzel anlattığımı sanmıştım halbuki?"

Jungkook'un hemen sol tarafında mangalın yanmayan közlerini karıştıran beceriksiz Jeon abisi uyarırcasına öksürdüğünde söylediğimi yanlış anladığını düşündüm ve yerin dibine girmek istedim.

Konuyu acilen kapatmak adına Jungkook'un bileğinden tutarak çektiğimde bana diretmeden adımlarımı takip etti ve evin girişine geldiğimizde sırtından ittim. "Git üzerini değiş de gel Kook, yoksa mangal diye seni pişirir yerim!" diye bağırdığımda bana dönerek gülümsedi.

Odasına girmeden tişörtünü çıkararak nefes kesen baklavalarıyla beni karşı karşıya bıraktığında, göz yaşartıcı ukalalığıyla kaşlarını yay gibi havalandırarak elini kapının pervazına yasladı.

"Çok vahşisin, bunu sevdim."

Gözlerimi devirerek erkek kafasına verdiğim abazılığıyla onu baş başa bırakarak hafif yakılmayı başarabilmiş olan mangalın yanına gittim ve Jungkook'tan intikam almak istercesine büyük bir çaba harcayarak yakmayı başardım.


treat you better | jjk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin