24☕️ alea iacta est

Start from the beginning
                                    

"Yoora, bana güveniyor musun?"

Bu ne biçim bir soruydu böyle? Elbette güveniyordum!

Soluk soluğa inip kalkan göğsümün üzerine elimi bastırıp, "Tabii ki güveniyorum." diye sitemkar tonda cevapladığıma hafifçe sırıtarak çitleri işaret etti.

"O halde şimdi seni çitlerden atlatacağımı ve bundan korkmaman gerektiğini söylesem buna inanırsın değil mi?"

Adrenalin hissini ilk defa yaşamasam da yaşıma göre bu deneyim yine de heyecan verici ve korkunç gözüküyordu. Sonuçta en az iki metrelik çitlerdi bunlar, yaralanmadan geçebilmem mümkün olmayabilirdi.

Boncuk boncuk terler alnını kaplamış, saçlarını boydan boya alnına yapıştırmışken bunu umursamadan kollarımı tutarak gözlerini gözlerime dikti. Kafamla onu onayladığımda gülümsemesi daha da büyüdü.

"O halde önce ben atlayacağım, ardından sen çıkacaksın ve ben seni tutacağım. Anlaştık?"

İki saniye bile düşünmeden "Anlaştık" dediğimde yüzüne büyük bir gülümseme yayılmıştı. Benim yetimhanedeki tek ve en iyi dostumdu o, elbetteki ona güvenip inanacaktım.

O benim tek ailemdi. Bana karşılıksız sevgi ve güven veren tek insan, hazinemdi.

Hızlıca çiti tırmanıp büyük bir çeviklikle karşıya atladığında aradaki deliklerden bana işaret verdi. Derin bir nefes alarak düşmemek için içimden dua ettim ve ardından az önce Yoongi'nin yaptığı gibi tahtalara asılarak kendimi yukarı çektim. Ani hareketlerim küçük bedenimi sarstığından en üste çıktığımda başım döndü ve her yeri sallanıyormuş gibi görmeye başladım. Dengesizliğimi fark eden Yoongi aşağıdan bas bas bağırıyordu. Onu görüyordum ve daha fazla dayanamayarak kendimi bıraktığımda acı içinde olmayı beklerken kendimi oldukça rahat bir yerde buldum.

Yoongi'nin güven verici kollarında, ay ışığı gibi parlayan yüzüne bakıyordum. Beni hafifçe yere indirerek pantolonumu silkeledikten sonra tekrardan elimi tutarak gülümsedi. Belki tek amacımız aşı olmaktan kaçmaktı ama birlikte yaşadığımız en güzel anılardan olmuştu tekrardan.

"Bana inandığın için teşekkür ederim Min Yoora."






13 Ekim 2014


Kokteylleri kırılmamasına şaşıracağım sertlikte masaya koyarak hem yanındaki kedi suratlı kadına hem de onun kadar iğrenç gözüken Yoongi'ye bakıyordum. Cidden ne bok yiyordu?

Jungkook haklı olamazdı... Olmamalıydı.

"Ne işin var burada?"

Afallayarak gözlerini kırpıştırdığında yanındaki kız da dikleşerek gözlerini benden kaçırdı. Tavırları bir suçludan ziyade sinirli bir mazlumu hatırlatıyordu ve bu beni bir kat daha öfkelendirdi. Elini bana doğru uzatarak, "Konuşabilir miyiz?" dediğinde tiksintiyle kendimi geriye çektim.

treat you better | jjk Where stories live. Discover now