"Ne oldu, çok mu sinirlendin." Kelimeler ağzımdan yarım yamalak çıksa da beni anladığı gözlerinden belliydi. Elini çeneme getirip sıkı bir şekilde tuttu "Bu hale gelmene nasıl izin verdim bilmiyorum ama bir daha seni değil bara cafeye bile götürmem. Lise çağındaki sorumsuz çocuklar gibisin " dedi ve kapıyı yüzüme kapatıp şoför tarafına geçti.

Yol boyunca bir uyur bir uyanıktım ama evin yoluna sapacakken "Dur!!" Dedim.

Aniden frene bastığında kemer olmasa ön camda resmim çıkacaktı.
"Ne oldu? Kusacak mısın?"

Yüzümü buruşturup "Daha değil ama eve gitmek istemiyorum kimse beni bu halde görmesin."

Görkem başını koltuğa yaslayıp biraz sessiz durdu"Tamam o zaman bana gidelim."dediğinde başımı sallayıp "Tamam"dedim

Yirmi dakika sonra büyük evin önünde durduğumuzda uzun zamandır çalmayan telefonum cebimde çalmaya başladı.

Kimin aradığına bakmadan açtım"Efendim"

"Nerdesin Ömür, evden çıkıp gitmişsin .

"Aaa nişanlım sayılan sözlüm. Bu soruyu ben sana sorsam daha doğru olabilir di ama ne yazık ki benden önce davrandın."

"Dalga geçme benimle, nerdesin söyle. Gelip seni alacağım."

Dişlerimi sıkıp kendimi sakinleştirmeye çalışırken"Ne hakla gelip beni alacaksın? Ben hastanede uyandıktan on dakika sonra bırakıp giden adam olarak mı? Söylesene bu kadar önemli olan neydi? Benden daha önemli, benim hayatımdan."

"Sonunda pişman olacağın şeyler söyleme, ayrıca sen sarhoş musun?" Söylediğine kahkaha atarken Görkem bana bakıyordu neden baktığını anlamaya çalışırken yanaklarımda  bir ıslaklık hissettim.

"Neden yaptın? Senin hayatında benden önemli olan ne var Çağın?"
Karşıdan ses gelmeyince devam ettim.

"Neler yaşadığımı bile bilmiyorsun, ağrılarımın nasıl geçtiğini ya da ilaçlarımı aldım mı? Bütün bunları geçtim neden aramadın?"  Göz yaşlarım hız kazanıp yanaklarımdan göğsüme aktılar.

"Ömür önemli olmasa gitmezdim"

" Bu mu!!!!" Diye bağırdım.
"Nerdeyse bir haftadır yoksun ve açıklaman bu mu? Sen beni en zor günlerimde  yalnız bıraktın. Canım ne kadar çok yandı biliyor musun? Geceleri nasıl uyudum. " Sarhoşken insan gerçekten kapalı olan kutuyu açık bırakıyor ve içinde ne varsa söylüyor.

"Özür dilerim." Telefonunu cama doğru fırlattım ve bağırdım.

"Özür dilermiş, aptal , geri zekalı, hayvan. Sen nasıl bir öküzsün . Sen nasıl benim sevgilim olursun, bir hafta boyunca beni yaralı bir şekilde bırakıp gitti. Haber bile vermedi. "
Kapımı açmak için kolu çektim ama açılmadı .

"Aç şu lanet kapıyı , zaten önümü görmüyorum." Elimin tersiyle gözlerimi silip görüşümü netleştirdim.

Klik sesini duyunca kolu tekrar çektim ve açtım.
Evin kapısına giderken kendi kendime söylenip durdum, kapıya gelince Görkem arkamdan koşup hemen kapıyı açtı ama kapıdan geçmeden midemde bir dalgalanma hissettim ve koşarak üst katta ki lavaboya çıktım.
Kapıyı kilitleyip midemdeki her şeyi klozete çıkardım ve yere oturup şiddetli bir ağlama krizine yakalandım.

Hala aklım almıyor, nasıl hiç bir şey olmamış gibi özür diliyor  sanki ufak bir suç işlemiş de o yüzden  özür diliyor. Kolumu sıkan askıyı sert bir şekilde çıkarıp yere fırlattım.

Kapı çalınmaya başladığında zorlukla yerden kalkıp kilidi çevirdim ama tek kelime edemeden Görkem'in kollarına düştüm.

"İyi misin? Ömür bana bak."
Gözlerimi zorlukla açtım"Duş almam gerek. " Dedim.

Beni duş kabini ne sokup suyu üstüme tuttu ve baştan aşağıya ıslandım. On dakika sonra kendime gelmiştim bile. Görkem bana büyük bir bornoz giydirip odaya götürdü.

"Daha iyi misin?"

"Evet, sadece uyumak istiyorum ve  ıslak kıyafetlerden kurtulmak." Duvar tarafındaki dolabı açıp içinden tişört ve şort çıkarttı.

"Bunları giy, burası benim odam sen burada kal." Dediğinde sadece başımı sallamakla yetindim.

Üzerimi değiştirip kendimi yatağa attığım an tekrar ağlamaya başladım ve ağlayarak uykuya daldım.

Gecenin bir yarası alt kattan gelen bağırış sesleri yüzünden uykulu bir şekilde yatakta doğruldum.
Başımda hafif bir ağrı vardı sabah daha şiddetli olacağa benziyordu. Komidindeki ışığa ulaşıp açtım. Odanın loş ışığına gözlerimi alıştırdıktan sonra seslere odaklandım. Sesler yaklaştı ve aynı anda kapı duvara çarparak açıldı.

Gözlerim kapıda duran kişiyi bulduğunda kalbimde bir yerlerde bir ağrı oluştu ve ismi dudaklarımdan döküldü.

"Çağın." 
Bedenim ilacını bulmuş gibi  rahatladı ama sinirim hala yerli yerinde duruyordu.

Bölüm sonu kısa bir bölüm yazdım en kısa zaman da uzun bir bölüm yazacağım.

Oylarınızı bekliyorum diğer bölümde bu kavga alevli bir şekilde devam edecek. :-D:-D:-D

AŞKIN GÖRÜNMEYEN YÜZÜWhere stories live. Discover now