KESİT II

6K 222 48
                                    

-"Aram!"

-"Sidar!"

-"Berzan!"

Elleri belinde konağın içinde bas bas bağırıp dönüp duruyordu sinir içerisinde. "Laaan cevap versenize! Hangi deliğe girdiniz hepiniz?" diye tüm öfkesiyle bağırırken ona doğru koşarak gelen Ferşad'ı gördü. Adamı önünde el pençe divan dururken sol taraftan gelen adım sesleriyle başını o tarafa çevirdi. Gelen Devran'dı.

-"Şahin beyim Şevan beyim adamları toplayıp Hejar'ların konağının önüne kamp kurmuş"

-"Sebep?"

-"Hejar'ların yeni gelini Zérav!"

-"Bana ciddi olmadığını şöyle Devran!"

-"Maalesef beyim. Zérav Hejar'ın eri Şiyar askerde ya. Geçenlerde gizli saklı görüşmeye kalkmış Şevan ama Zérav Hejar duyduğuma göre onu itelemiş bizim çocuklar yemin billah ettiler,"

-"Gidip o Şevan'ı ne yapıp edip buraya getiriyorsun Devran! Ferşad'ı da al yanına! Kardeşimin bacağına sıkmak pahasına dahi olsa o konağın kapısının önünden onu sökeceksiniz! Ben milletin ağzına sakız olmaya gelmedim bu dünyaya! Haysiyetimizi, şerefimizi ayaklar altına aldırtmam!"

Başını dikmiş en sert bakışlarını sunuyordu iki adamına. Gözlerinin bucağından taşan buzulları adamlarının yüreğine korku salarken o hiçbir şey olmamış gibi ellerini ceplerine soktu. "Eve geldiğiniz de Şevan ile Şahmeran ilgilenecek. Onun en güvendiği adamı Berzan'ı ondan uzak tutacaksınız. Ben de bu arada İstanbul'a gideceğim. Derman ağa selamını gönderdi," dediğinde adamı Devran'ın Ferşad ile bakışıp gülümsediğini gördü.

Onların ne düşündüğünü bilecek kadar onlarla yakındı. Ancak geçen süre boyunca Yüsra ile ilgili bir arpa boyu yol kat edemeyen biri olarak umudu solda sıfırdı. Kız bal gibi ondan köşe bucak kaçmıştı. Ne zaman yaklaşmaya çalışsa o uzaklaşmıştı. Şimdi Derman onu çağırıyordu ama hiçbir umudu yoktu belki de hayırlısı buydu!

######

-"Şahin mi geldi?"

-"Kızım eğilmesene camdan aşağı düşeceksin o zaman görürsün Şahin'i, Doğan'ı!"

-"Ya napayım görünmüyor zaten hiçbir şey!"

-"Görmemen doğal adam içeri girdi,"

-"Nasıl girer oraya ya! Yolarım kızım ben adamı!"

-"Yüsra adamdan sana ne nereye isterse girer! Adam evli değil bir şey değil. Bize ne ki ondan? Sen Derman'ı görüyor musun onu de asıl?"

-"Gördüm tabii. Mahallenin asortiği Ceyda enişteme göz süzüyor. Ama o içtiği sigarasıyla bakışıyor başı eğik bir şekilde. Yani eniştem de sağlam da değil! Git kocana sahip çık!"

-"Ya sen? Sen ne yapacaksın?"

-"Ben de mahallemizin namusunu savunacağım!"

-"Ne demek bu?"

-"Polisi arayıp zina yapıldığı hakkında ihbar da bulunup ahlaka aykırı bir durum olduğunu bildireceğim. Mardin de bana yazan burada gelip Hülya'ya iş atan o Şahin denen adama iyi bir ders vereceğim!"

-"Bak öfkeyle kalkan zararla oturur Yüsra! Ben Mardin'de yaktım yıktım gördün halimi. Sen yapma bari! Adamla bağın yok sonuçta bırak ne yaparsa yapsın!"

-"Öyle mi diyorsun?"

-"Evet,"

-"O zaman Ceyda'nın eniştemle konuşmaya çalıştığını söylersem de bir şey demezs-..." derken Alev aniden atıldı bu arada da kapıya doğru uçuşa geçmişti resmen. Kapıyı açarken baş bas bağırdı. "Erkeklere acımayacaksın! Yediği haltın hesabını soracaksın! Ara polisi vukuat var de!"

-"Vukuat mı? İyi de vukuat yok ki!"

-"Birazdan çıkacak!" der demez kapıdan çıktı. Yüsra arkasından bakmayı bırakıp pencereye doğru ilerlerken Ceyda'nın çığlığını duydu. Dudakları gülümsemek için kıvrılırken eli telefonuna çoktan gitmişti bile.



AŞKAR (BASILDI) ŞİAR (BAŞLIYOR)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum