Bölüm 35

8.7K 478 17
                                    

Derman, elinde telefon Şanlıurfa’da olması gereken adamı İstanbul da yakalamanın keyfini sürüyordu. Karısı Zümrüt ile herkeslerden uzakta aşklarını yaşamak için evlerinden uzağa geldikleri su götürmezdi. Şiraz’ın sonradan böylesine iştahlı bir adama dönüşeceğini kimse tahmin etmeyeceği için Derman da en az diğerleri kadar şaşkındı. O acımaktan yoksun, merhametten muaf tutulmuş, marazı bol yüreği arızalı adamın körkütük âşık olabileceğini fallarda görse Şanlıurfalılar hayra değil şere yorarlardı. Adı kadar emindi bundan.

Oysa şimdi geçmişinden daha karaydı gözü çünkü koruyup kollayacağı dünya güzeli bir karısının yanı sıra dört de çocuğu vardı. Şivan aşiretinin ağalığını sürdürecek oğlu Agah ikiz kardeşi Şilan ile bir doğmuş yüzünü güldürmüştü dostunun. Hemen onların ardından tek tek gelen Çisel ve Resul ile birlikte aileleri büyümeye devam ediyordu. Şiraz’ın çocuk yapmayı burada bırakmayacağını iyi biliyordu çünkü aylık telefon görüşmelerinde bundan dem vurmuştu ara sıra. “Hadi artık sıra sende!” gibi dokundurmalarına dahi ses etmemiş geçiştirmişti her bir konuşmada. Şimdi ise kapattığı telefonda müjdeyi vermişti Şiraz’a. Amca oluyorsun derken ki gurur göğsünden taşmıştı resmen ya dolu dolu sevince boğamamıştı kendisini. Hep kendi aptallığındandı bunlar. Şimdi Mardin de olsaydılar tüm Mardin’e, aşirete, dosta, düşmana duyururdu baba olacağını. En çok da o köpoğlu sülalesine!

Ama hepsinin sırası gelecekti. Önce gövde gösterisini yapacak, ağır toplarla Reis ailesinin evinden içeriye adım atacaktı bu gece. Şiraz’ı burada yakalamış olmanın rahatlığı ile aradığı ikinci numara Adana’lı Saruhan Güçlü’ye aitti. Onun gelmesini de en az Şiraz kadar çok istiyordu. Gerçi son konuşmalarında başının tatlı bir beladan dolayı sıkkın olduğundan bahsetmişti. O tatlı belanın bir adı var mı diye sorduğunda ise önce içini çekmiş ardından da, “Beren!” demişti tek solukta. Ondan yardım istemişti. Bazı adamları Mardin’e yönlendirdiğini ve orada Alaca’yı arayacaklarını onun da gelen itleri Şiraz’a dolayısı ile Şanlıurfa’ya göndermesini istemişti. Bariz o adamlarla bir oyun içerisindeydi.

Sonra kızın nasıl biri olduğunu sorduğun da ise verdiği cevapla Derman kahkahalara boğulmuştu.

“İkinci el gelin” demişti Saruhan. “Onu kendi düğününden kaçırdım bir borç uğruna!”

“Nasıl yani?” diye sorduğunda ise aldığı cevap daha da fazla meraklanmasına neden oldu.“Sorma! Eşkıyanın biriyle evlenecekmiş asker arkadaşım aradı onu kaçırmamı istedi. Asker arkadaşıma can borcum vardı cana karşılık can dedi. Ben de kaçırdım işte. Biraz senin evliliğine benziyor sayılır,”

“E o zaman evleneceksin sen bu kızla değil mi?”

“O kadar da benzemiyor aslında,”

Gülmüştü Derman bunun üzerine. Onu fazla zorlamamaya karar vererek konuyu değiştirmişti ve işte şimdi yeniden aradığında bu kez oydu bir şey rica eden. Saruhan da Beren’i iki erkek kardeşinin nezaretine emanet edip yola çıkacağını müjdeleyerek merak etmemesini buyurmuş iki eli kan da dahi olsa geleceğini duyurmuştu.

***********

ADANA

 

AŞKAR (BASILDI) ŞİAR (BAŞLIYOR)Where stories live. Discover now