40. Bölüm

6.4K 316 65
                                    

1 AY SONRA

Günler su gibi akıp giderken, bebeklerim de gittikçe büyüyorlardı. Öyle ki bugün cinsiyetlerini öğrenecektik sonunda. Aslında Karanlar daha bu sabaha karşı görevden dönmüşlerdi ve Karan'a dinlenmesini, daha sonra da gidebileceğimizi söylemiştim. Fakat benim gibi inatçı olan kocam dinlememiş ve yorgun olmadığını söyleyerek gitmekte ısrarcı olmuştu.

Bu geçtiğimiz bir ayda Ozan ve Tanem'in de düğünü olmuştu. Havalar soğumuş olsa da bir dahaki yazı beklemek istememiş ve evlenmişlerdi. Anlayacağınız bu sene düğüne iyi doymuştuk.

Sıradaki hedefimiz Ömer ve Şeyda'dı. Fakat daha onlarda herhangi bir evlilik teklifi bile yoktu. Tabii ki karışmıyorduk ama Ömer'i arada sıkıştırmayı da ihmal etmiyordum. Çünkü biliyordum ki ona kalsa asla cesaret edemezdi.

Geçtiğimiz bir ayda dedem ve babam da uğramıştı yanımıza. Gelirken yanlarında torunları için bir sürü hediye de getirmişlerdi. Bugün öğreneceğimiz cinsiyetleri sonrası yavaş yavaş odalarını da yapmaya başlayacaktık. Bu arada artık ufak ufak hareketlerini de hissetmeye başlamıştım. Her hissettiğimde çok garip oluyordum.

Şimdi ise hazırlanmış ve hastaneye gitmek üzere arabamıza binmiştik.
- Görev nasıldı hayatım?
- Patlattık inlerini geldik. Kusay burada da yoktu.
- Tabii ben olmayınca beceremiyorsunuz.
- Aynen balkon güzelim. Şans meleğim yanımda olmayınca olmuyor.

Kıkırdayarak hareketlerini hissettiğim ikizlerimi okşadım.
- Ha bir de Selim efendi var tabii. Herif pimi çekilmiş bomba gibi dolanıyor.
- Allah Allah niye ki?
- Babacım siz sakın anneniz gibi olmayın tamam mı?
- Neyim varmış benim?! Doldurma çocuklarımı!

Gülerek konuştu.
- E güzelim Selim'in neden bu hâlde olduğunu en iyi sen biliyorsun da ondan.
- Ne münasebet canım!
- Yavrum sen oyuncu olacaktın da yanlışlıkla kendini asker olarak mı buldun?
- Aynen Karan. Dedemi de yönetmen zannediyordum hatta biliyor musun?

O kahkaha atarken ben sinirli bakışlarımı ona dikmiştim.
- Kim şu anonim söyle hadi. Çocuk bir aydır bulamadı.
- Ben nereden bileyim Karan?!
- Hâlâ mı susacaksın?!

Karan da Müge Anlı fanı çıktı iyi mi...

- Bana bak yüzbaşı! Gelme üzerime, hamileyim ben!
- Biliyorum birtanem. Hatta büyük bir payım var.
- Sen ne biçim bir adam oldun ya?

Kınayan bakışlarıma kısa bir bakış atıp yine kahkaha atmıştı. Gıcık bak vallahi gıcık!

Neyse ki hastaneye gelmemizle gerildiğim konu da kapanmıştı. Şimdi geriye sadece bebeklerimiz kalmıştı. Büyük bir heyecan ile uzanmıştım sedyeye.
- Nasılsınız bakalım?
- Çok iyiyiz şükür ki.
- Güzel. Bir de ultrasonda teyit edelim.

Doktorum karnıma döktüğü jelin ardından ultrason cihazını gezdirmeye başlamıştı. Karan da ben de nefesimizi tutmuş, doktorumuzun ağzından çıkacak kelimeleri bekliyorduk.
- Eveet. İkizlerimiz gayet iyi görünüyorlar ve hatta cinsiyetleri de göründü bu sefer.

Gülümseyerek bize dönmüştü.
- Eee neymiş?
- Üzgünüm Karan bey annelerine düşkün olması muhtemel olan iki haylaz sizi bekliyor.

Doktor bile kocamla dalga geçiyordu. Peki umrumda mıydı? Tabii ki hayır!

Oğullarım oluyor lan benim!

BEN KAZANDIMM!!!

Çatla da patla Karaan. Çatla da patla Karaa-
- Yanlış olmasın?

Karan'ın sorusu ile içimdeki oyun havasını kenara bırakıp dudaklarımı büzerek kocama döndüm.
- Kıyamaam! Noldu Karan efendi? Hani kızların oluyordu?

AYANA ( Bir Asker Hikayesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin