9. Bölüm

16.8K 719 127
                                    

Bugün günlerden pazardı ve anlaşıldığı üzere mangal yapacaktık. Bütün gün yataktan çıkmamıştım. Sonunda akşam üzeri olmuş ve gitme vakti gelmişti. Aslına bakılırsa herkes çoktan gelmişti. Yani yan bahçeden gelen sesler bunu gösteriyordu. Annemle yengem de Süheyla teyzeye yardım etmek için erkenden gitmişlerdi. Evde bir tek amcam, Egemen ve ben kalmıştık. Sonunda ben de hazırlanma kararı alıp duşa girmiştim.

(Çanta ve kolye yok)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Çanta ve kolye yok)

Asker olarak sürekli pantolon giyince, günlük hayatımda olabildiğince elbise ve etek giyiyordum. Fazlasıyla seviyordum.
- Mihri hadii.
- Geldiim.

Hızlıca dudaklarıma nemlendirici sürüp odadan çıktım. Amcama yine bakmazken evden de çıkmıştım. Yan eve geçtiğimizde amcamı gören bizimkiler ayaklanırken tanımadığım pek çok insan da vardı.
- Ooo komutanım yine yakıyorsunuz.
- Zevzeklik yapma Mete.
- Yanlış anlamayın Karan komutanım. Mihrimah komutanım dünya ahiret kankam.
- Niye yanlış anlıyormuş Karan?

Amca bu kadar saf olamazsın ya! Ama küsüm bir şey diyemem. Kimse amcama cevap vermemişti. Onlara yemiyordu, ben de küstüm. Şansına artık amca.
- Ay hoş geldin Mihrimah kızım.

İçeriden çıkan Süheyla teyze yanıma gelmiş ve sımsıkı sarılmıştı.
- Hoş bulduk. Nasılsın Süheyla teyze?
- Seni gördüm de nasıl iyi oldum.
- Geçmiş olsun. Süheyla teyzenin radarına girmişsin.

Konuşan Işıl'a garip garip bakarken Rüzgar konuşmuştu.
- Sadece onun radarı olsa...

Gözler Karan'a dönerken rahatsız olmuştum. Amcam da sanki bir şeyleri anlamış gibiydi. Stres bastı!
- Fazlasıyla şakacı olduğunuz bir akşam, anladım. Ama uzatmayın olur mu Rüzgar?
- Bir şey demedik ki komutanım.

Sabır çekerek Işıl'ın yanına oturdum. O, Tanem, Pamir abinin karısı Melek abla ve Rüya dışında tanıdığım yoktu.
- Ay Mihrimah sen tanışmadın değil mi? Bu Osman abinin karısı Zehra abla. Talha abinin kız kardeşi Ceren ve annesi Fatma teyze.
- Tanıştığıma memnun oldum.
- Biz de canım. Sonunda tanışabildik.
- Zehra abla haklı. Seni çok merak ediyordum.
- Neyse daha bol bol konuşursunuz artık yengemle.

Şokla Rüya'ya bakıyordum.
- Ne yengesi Rüya?
- E abimle aranız şey ya.
- Ney ya?

Tek kaşım kalkmış Rüya'ya bakıyordum.
- Ne bilim ya. Kırk yıllık karı koca gibisiniz.
- Tövbe de!

Anne tayfası da dahil kıkırdıyorlardı.
- Aaa niye Mihrimah'cım? Nesi var oğlumun?
- Yani yanlış anlama Süheyla teyze ama oğlun kadar gıcık biri daha yok. Daha iki gün önce akşama kadar talim yaptırdı bana. Bak yine aklıma geldi!
- İki güne olur bunlar. Bak demedi demeyin.
- Ya yok öyle bir şey diyorum Işıl.

Anne tayfası gözümün içine bakarken fazlasıyla utanıyordum. Allah'ım şu konuştuğumuz konuya bak! Kaçmak adına su içeceğim diyerek eve girmiştim. Mutfağa girip sonunda bulduğum bardağa su doldurmuştum. İçerken Karan gelmişti mutfağa.
- Bir şey mi oldu?
- Hayır demeyi çok isterdim. Fakat herkesin imaları fazlasıyla yoruyor.
- İstersen imalarını kesebilirim.
- Aman sağol! Gördük daha önce. Uzak dur dedim, seni gelinim yapıcam dedin.

AYANA ( Bir Asker Hikayesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin