22. Bölüm

9.1K 446 114
                                    

Merhabalar pek çok sevgili okurlarım. Bölüm duyurusuna yaptığınız yorumları yerim ya. Meğer ne güzel bir aile olmuşuz🥰. Hepinize teşekkür ederim.
Final haftam gelmek üzere olduğu için bölüm biraz geç gelebilir.
Bu arada eğer Instagram hesabıma buradan gelenleriniz varsa dm'den belirtsin bana. Okurlarımın varlığını bilmek beni mutlu eder.
Instagram: tugba_blogg_

Daha fazla tutmayarak sizi bölümle baş başa bırakıyorum 💕

- Karan dur!

Artık bıkmış olduğunu düşündüğüm Karan, yine sabırla bana döndü.
- Yine noldu güzelim?
- Ya tatlı bozuk çıkarsa?
- Yavrum tatlıyı sen mi yaptın Allah aşkına?
- Hayır. Ya Karan!
- Söyle güzelim! Söyle birtanem! Söyle her şeyim!
- Sinirlenme yaa!
- Tamam bak sakinim. Söyle hadi.
- Ya tatlıyı ben yapmadım diye beni sevmezlerse?
- Mihrimah gözünü seveyim nolur bırak artık şu telaşı.
- Konuşma benimle yüzbaşı!
- Hay siksinler yüzbaşını!

Ağzına vurmamla bir ağzına bir de vurduğum elime baktı. Bu hâline gülmek istesem de yapmadım. Bravo! Eyvallah.

- Girelim artık şu eve yoksa ben seni yicem.
- Sapıtma hemen.

Son kez nefes alıp verdim ve zili çalması için onayladım. Açılan kapıyla birlikte bir ordu görünmüştü. Ulan biz savaşa bu kadar kişi gitmiyoz!

- Hoş geldin güzel kızım.
- Hoş buldum.

Gülümseyerek Süheyla teyzenin sarılışına karşılık verdim.
- Aman Süheyla çekil de görelim gelinimizi.

Yaşlı bir kadının konuşması üzerine Süheyla teyze benden ayrıldı. Konuşan kadın önüme gelerek baştan aşağıya bir süzdü. Ardından sert bakan suratı yumuşayarak beklemediğim bir anda sarıldı. Bir an şaşırsam da sonradan sarılışına karşılık verdim.
- Hoş geldin güzel gelinim. Ben Karan'ın babaannesi Gülsüm.

Ardından Karan'a dönüp konuştu.
- Yalan söylüyorsun sanmıştım. Vallahi de taş gibi kız getirmişsin.

Ortamdaki herkes gülerken ben pek anlam verememiştim. Ne yani Karan benden taş diye mi söz ediyordu? Sevgilisini ailesine taş gibi diye anlatmayan da ne bilim yani!

Ne olduğunu anlamadan herkesle sarılmış ve salonda oturur vaziyette bulmuştum kendimi. Nasıl olduğumu sormayın, ay dokunmayın çok fenayııım!

- Eee kızım duyduk ki sen de askermişsin.
- Ay normalde görsem hayatta inanmam. Şu fiziğe bak maşallah tü tü tü!

Karan'ın teyzesi geldiğimden beri öve öve bitirememişti. Ayol yapmayın. Götü kalkıyor sonra.

- Kaç yaşındasın?
- 25. ( Daha önce yaşından bahsettim mi bilmiyorum xmsmsms)
- Nerelisin?
- Samsun.
- Ay hem de Karadeniz kızı!

Her kafadan çıkan sorular ve yorumlar beynimin içine sıçmıştı artık. Neyse ki Süheyla anam, canım, her şeyim yetmişti imdadıma.

- Aaa yeter! Bir rahat bırakın kızımı.

Aşko gelinim değil, kızım dedi bak. Karan'ı bırak bunu alalım.

Ok.

- Hadi sofra hazır.

Rüya'nın lafıyla koca bir ordu ayaklandı. Karan karargahtan gelen telefon yüzünden yanımdan ayrılmıştı. Hâlâ bitmedi mi diye merak ederken masaya kurulmuştuk bile. Yanımdaki sandalye çekilmiş ve sıfatını yediğim bey oturmuştu.
- Görev hakkında mıydı?

Sıkıntıyla nefes vererek kafasını salladı.
- Yemekten sonra karargâha geçmemiz lazım.
- E daha yeni geldi kız ama.
- Gitmemiz gerekiyor yenge. Daha sonra yine getiririm gelininizi olur mu?

AYANA ( Bir Asker Hikayesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin