AYANA ( Bir Asker Hikayesi)

17. Bölüm

Ayol önceki bölüm Karan'ın bir yerlerden çıkmasını ne çok istemişsiniz mxmxmxmsk
Müthiş Karan'cı bir kitle var onu fark ettim cmxmzksk
Hadi hadi gidin de bölümü okuyun bakalım. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum, keyifli okumalar ❤️

Sayın savcı müsveddesi, yav ne alagaaa?
Hayır yani kız mı kalmadı ülkede de her karşı cins beni buluyor? Hemcinsi bulanlar da var aşkoo mdmsksk. Görmezden geliyorum söylediğini. Tamam yani güzeliz onu anladık da bu kadar talibim olması yoruyor be kardeş. Neyse ki ayran gönüllü biri değilim de bir tek Karan'cığımı seviyorum. Kendini övmen bittiyse mal gibi bekleyen adama cevap verir misin artık Mihri! Peki.
- Evet savcım, doğrusu mükemmel bir sevgilim var.

Güldü.
- Merak ettim, kendisini mükemmel kılan ne?
- Tümgeneral bir dede, albay bir amca ve binbaşı bir babaya rağmen hâlâ yaşıyor.
- Ovv baya iyiymiş. Kendisini benim adıma tebrik edin lütfen.
- Hiç şüpheniz olmasın.

Bok söylerim!

Ebeni tersten görmek istemiyorsan sus savcı müsveddesi.

Baş selamı verip oradan ayrıldım. Sevdiceğimi arayasım gelse de şu an muhtemelen beyin patlattığı için rahat rahat eğlenmesine izin verdim. Kralll. Yapıyoruz işte bir şeyler.

O zaman ben de ilk sevdiceğimi aramalıyım dedim ve babamı aradım.
- Can parçam.
- Napıyorsunuz babacım?
- Yeni evimizi yerleştiriyoruz kızım.
- Yokluğumda geldiniz demek.
- Öyle. Sen ne zaman dönüyorsun?
- Bizimkilerin paket işi bitince yola çıkıcaz.
- Tamam birtanem dikkatli olun.
- Siz de.

Telefonu kapatıp geldiğim otele girdim. Bizimkiler hâlâ gelmemişlerdi. Odadaki koltuğa oturduğumda albay aradı.
- Emredin komutanım.
- Paketi teslim ettin mi Mihri?
- Ettim komutanım.
- Güzel. Karanların da işi bitmiş otele geliyorlar. Uçağınız hazır sizi bekliyor. Allah'a emanetsiniz.
- Sağ olun komutanım.

Telefonu kapatıp bir bardak su içtim. Bu sırada Karanlar da odaya giriş yapmışlardı.
- Albay aradı. Uçak hazırmış.
- Oyalanmadan gidelim o zaman.

Hepimiz hazır olduğumuzda yola koyulmuştuk. Yorgun olduğumuz için sessiz geçen uçak yolculuğu sonucu sonunda Mardin'deydik. Askeriyeye havalı bir giriş yapmak istesem de şu anda mal gibiydim. Neyse sonra yapardım ben şovumu.

Albayın karşısında hizaya geçip selam verdik. Ardından Karan bir adım öne çıkarak konuştu.
- Yüzbaşı Karan Alsancak. Oğuz timi görevi başarıyla tamamladı komutanım.
- Rahat asker. İki gün izinlisiniz Oğuz timi.
& Sağ ol!

Albayım ve heybetini sevdiğim operasyon ayrıntılarını konuşmak için gitmişlerdi.
- Ben var iki gün uyumak.
- Hayret Ömer'e katılıyorum.
- İkinizi de atarım evden! Yok uyumak falan temizlik yapıcaz.
- Selim sen Fatih'le yap işte biz de uyuyalım.
- Ulan pis herifler evi bok götürüyor.
- Eee?
- Abi bırak uyusunlar. Biz de temizliği yapar yemeklerimizi de kendimize kadar yaparız.
- Ulan hain çaylağa bak sen!
- Didişmeyi kesip eve gidip uyumaya ne dersiniz? Böylelikle temizliğe de vaktiniz kalır.
- Komutanım vallahi iyi ki varsınız. Pırıltı yeminle.
- Gevşeme Ömer, yürü eve.

Ozan sürükleyerek Ömer'i götürürken diğerleri de peşlerinden gitmişlerdi. Ben de ileride çardakta gördüğüm Kılıç timinin yanına gittim. Karan gelene kadar oyalanabilirdim.
- Nabersiniz Kılıç timi?
- Ooo Mihrimah hanım nerelerdesiniz?
- Aman Pars ya düşmüşüz bir itin peşine ordan oraya.
- Çay vereyim mi komutanım?
- Yok Osman sağ ol. Karan gelsin de kendimi eve atma derdindeyim.
- Komutanım?
- Efendim Şeyda.
- Merak ettim de siz ne zamandır buradasınız?
- Bilmem. Dördüncü ayım falan oluyor herhalde.
- Oldu mu o kadar ya?
- Olmuş valla Rüzgar.
- Sizi bulduğumuz gün geldi aklıma. Dur bak Şeyda'ya anlatayım.
- Anlat merak ettim.
- O zaman Mihri komutanım iki aydır görevdeymiş. Ama irtibat kesilmiş. E kesilince de bulmamız için Oğuz timiyle bizi gönderdiler. Bir gittik, hiçbir yerde yok. En son bir tepede bulduk. Yanında da terörist var. Ama var ya görmen lazım adamı ne hâle getirmiş. Allah var o gün çok havalı bulmuştum komutanım sizi.