33. Bölüm

7K 348 54
                                    

- Karaaaan.
- Efendiiim.

Seslendiğim kocamın yanına salona girdiğimde hâlâ kıyafet katladığını gördüm.
- E hadi bitmedi mi işin?
- Bitti bitti, bu son. Sen hazır mısın?
- Hıhı hazırım.

Ben hazırlanırken o da bu sırada katlanılacak kıyafetleri halletmişti. Elindekini de diğer katladıklarının yanına koyduktan sonra kalkarak yanıma geldi. Boynumu öperek elimi tuttu ve evden çıktık.
- Ne güzel olmuşsun sen böyle.
- Teşekkürler bayım. Siz de her zamanki gibi pek bir yakışıklısınız.
- Kızımı görmeye gidiyorum, ondan özendim.
- Karan kaç kere daha diyeceğim kızım deme diye?!
- Ne diyim oğlum mu diyim kızıma Mihrimah?
- Yahu adam kız olduğunu nerden biliyorsun?!
- Bilirim ben babayım!
- Ha yani ben kötü bir anneyim bilmiyorum çocuğumu öyle mi Karan?!

Ağlamaya başlamıştım yine. Araba kullandığı için pek müdahale edemese de konuşmayı denemişti sayın hödüğüm.
- Yavrum ben onu mu dedim?
- Ay bir de salağım anlamıyorum!
- Sen nasıl bir şeysin acaba?

Pes ederek sorduğu soru karşısında ağlamam durmuş, kıkırdayarak uzanmış ve yanağını öpmüştüm.
- Ben harika bir şeyim yüzbaşı.
- Cık, sen çok fena bir şeysin. Az önce ağlayıp kocasını öldüren kadın, şimdi gülüp ha bir de üstüne öpüp hayat veriyor.

Daha ne istiyor anlamadım. Ne güzel tam hizmet veriyorum işte. Yaranılmıyor şekerim bu erkek milletine. Haklısın.

~~~~~~~~

Hastaneye gelmiş ve doktorun bizi çağırmasını bekliyorduk. Bu esnada koridorda geçen diğer hamilelere bakıyordum.
- Mihrimah hanım?

Sesin geldiği yöne döndüğümde doktorumuzun yardımcısı olduğunu gördüm.
- Buyrun lütfen doktor hanım sizi bekliyor.

Karan ayağa kalkarak elimi tutmuş ve beni de kaldırmıştı. Sanki sekiz aylık hamileydim! Hep şov işte bunlar. Baba oldu ya, gerim gerim geriniyor götoş!

Odaya girdiğimizde küçük bir merhabalaşmanın ardından sedyedeki yerimi almıştım. Doktorum kontrol ederken önce kaşları çatılmış, ardından gülümseyerek bize dönmüştü.
- Noldu?
- Şüphelendiğim bir durum vardı ve bu seferki kontrolde emin oldum Karan bey.
- Kötü bir şey yok değil mi?!
- Kötü olsa güler mi Karan?
- Söyleyeceğini yumuşatmak adına gülebilir güzelim.
- Yok artık!

Omuz silkerek doktora dönmüştü. O da  halimize gülüp söze girdi.
- Bir değil, iki yavrunuz var karnınızda Mihrimah hanım.
- Ne?

Benim ağzımdan şokla tek bir kelime çıkarken, Karan heyecanla önce alnımı öpmüş, sonra konuşmuştu.
- Bir kız istedim, iki kızım oldu!

Biri şu adama henüz cinsiyeti öğrenmediğimizi söylesin!

~~~~~~~~~

Hastaneden çıkar çıkmaz herkese yaymıştı haberi sevgili yüzbaşım. Etrafımız yine sevincimize ortak olan güzel insanlarla dolmuştu. Bu arada doktorum artık düşük riskini neredeyse atlattığımı, hızla toparladığımı söylemişti. Bu habere de ayrı sevinmiştik.

Şimdi ise bizimkiler göreve gidiyorlardı. Biz de vedalaşmak için karargâha gelmiştik kızlarla. Ben, Şule ve Tanem. Şeyda zaten buradaydı.

YAZARDAN

- Karan bak bunlara çok dikkat et. Yine kavga ederlerse acıma, çarp ağızlarının ortasına.

Karan yüzbaşı odasında, kucağında oturan karısının tatlı tatlı tembihlerini dinliyordu. İkisi için de çok zor olacaktı bu ayrılık. Her zaman birlikte gittikleri göreve şimdi balkon güzeli gelemiyordu.
- Karan sen beni dinlemiyor musun?!

AYANA ( Bir Asker Hikayesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin