3. Bölüm

22.2K 879 91
                                    

Aynada son halime bakıyordum.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bence abartılı olmayan güzel bir kombin olmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bence abartılı olmayan güzel bir kombin olmuştu. Daha fazla gecikmemek adına çantamı da alarak aşağıya indim. Kapıda hazır bir şekilde bekleyen Egemen görmek şaşırtmıştı.
- Hayırdır sen nereye?
- E yemeğe gidiyoruz ya.
- BEN gidiyorum sense evde kalıyorsun Egemen'cim.
- Yiiooo.
- Hatırladığım kadarıyla sen Oğuz timinde değilsin.
- Değilim zaten. Ama hepsi arkadaşım olur.
- Senin arkadaşın olmayan tek bir varlık söyler misin bana?
- Aşk olsun güzellik. Kalbimi kırıyorsun.
- Kalbine tüküreyim senin Egemen. Yürü hadi geç kaldık senin yüzünden zaten.

Peşime kuyruk gibi takılan Egemen'le birlikte yemek yiyeceğimiz yere gelmiştik. Restorandan içeriye girdiğimizde hepsinin gelmiş olduğunu gördük. Bizi görmeleriyle hepsinin kafası buraya döndü. Yanlarına vardığımızda ilk konuşan yine Ömer'di.
- Oooo komutanım çok güzel olmuşsunuz vallahi.
- Yavşama lan komutanına!
- Yok Egemen komutanım ne yavşaması.

Diğerleri ona gülerken biz de yerimize yerleşmiştik. Siparişlerimizi verip sohbete başladık.
- Eee komutanım kendinizden bahsetsenize biraz.
- Bahsedeyim Ozan bahsedeyim de neyden bahsedeyim?
- Mesela neden askerlik komutanım?
- Bizde aile mesleği gibi bir şey Fatih. Amcamları zaten biliyorsunuz. Anne tarafımda da var. Onlara duyduğum hayranlık ve gurur beni buralara kadar getirdi.
- Vay be komutanım valla sizi alacak adamın işi zor.
- Kim alıyor lan seni?!
- Egemen salak saçma triplere girme, çarparım ağzına! Maço musun oğlum sen?
- Yok be kızım. Çok gevşek durmayayım diye şey ettim. Yoksa banane kim alırsa alsın.
- Sen şey etme mümkünse Egemen.
- Ooo Karan Bey siz konuşur muydunuz ya?

Karan yüzbaşı öyle bir baktı ki Egemen'in sesini kesmesi için yeterliydi. Zaman geçerken iyice kaynaşmıştık. Hepsi kafa adamlardı. Bu arada öğrenmiştim ki beni almaya geldiklerinde bulunan diğer tim ile de çok yakınlarmış. Zaten iki tim komutanı arkadaşmış ve diğerleri de öylelikle yakınlaşmış.

Yemeğimin sonuna gelirken bizden ileride olan bir masada oturan çift dikkatimi çekti. Kadının şiddet gördüğünü anlamamak için salak olmak gerekirdi. Adama öyle korkarak bakıyordu ki. Gözümü dikmiş onları izlerken adamın elini masaya vurmasıyla kadın yerinden sıçradı. Sanırım artık sahneye çıkma vaktiydi. Yerimden kalkarken Egemen'in nereye sorularını takmadım. Sakince vardığım masaya bir sandalye çekip oturdum.
- Hayırdır bacım?
- Hayır hayır. Eee verdiniz mi bakalım siparişinizi?
- Ne diyosun lan sen?
- Karşında bir hanımefendi oturuyor. Bu nasıl bir üslup böyle?
- Sanane lan?!
- Ooo sinirliyiz sanki biraz? Biliyor musun en çok da buna gülüyorum.

AYANA ( Bir Asker Hikayesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin