BABA OLMAK +18

Özel Bölüm 2: Baba

Fatih'in bana imzalayıp getirdiği dosyaları kontrol edip imzaladım ve şeffaf poşete koydum. Masamdan kalktım.

Elimdeki dosyaları sonkez saydım ve Kenan Ali'nin odasına yürüdüm. Kapıyı bir kere tıklattım. Kenan Ali'nin buyrun demesini duyunca odaya girdim.

"Buyrun komiserim."

Masaya doğru uzattım şeffaf poşetleri. "Ali bunlar imzalık. Fatih imzaladı verdi bana, ben de sana getirdim. Saydım tam on dört tane, sonra sen Suzan'a verirsin. Çıkmış galiba erkenden, ben gelmeden."

"Suzan yok aslında komiserim." dedi ve bakışlarım ona döndü.

"Neden?"

"Şey komiserim." dedi ve boğazını temizledi. "Suzan izine ayrıldı. Haberiniz var sanıyordum."

"Hayır benim haberim yoktu. Bugün on iki de geldim ya, bir de erken çıkacağım. Kimseyle konuşmadım." dedim ve çalan telefonumu sessize aldım.

"Niye?" dedim merakla yeniden. "Bir sıkıntı mı var?"

"Yok." dedi ve gülümsedi. "Suzan hamile de komiserim, o yüzden."

Hadi canım..

"Hadi?" dedim şaşırarak. "Gerçekten mi?" Başını salladı ve gülümsedi. "Vallaha gerçek komiserim. İki gündür uyuyamıyorum mutluluktan."

"Vay Ali'ye bak sen!" dedim ve gülümseyerek kollarımı açtım. "Gel bir tebrik edeyim seni."

Gülümseyerek yanıma geldi ve bana aynı şekilde sarıldı. Bir dakikadan az siren sarılmamızda dört kere sırtına vurmuştum.

"Allah analı babalı büyütsün inşallah." dedim ve omzunu sıktım. "Sağlıkla gelsin, büyüsün.."

"Amin inşallah komiserim." dedi ve gülümsedi yeniden.

Bu haberler biz adamları hep böyle gülümsetirdi işte.. Adam gibi adamları(!)

&

Arabama bindiğim zaman, sessize aldığım çağrıya baktım telefonumu cebimden çıkarttıktan sonra. Fatih aramıştı. Geri aradım hemen. İki çalışta açtı.

"Devrem." dedi hemen.

"Fatih'im." dedim. "Aradın da müsait değildim şimdi dönebildim."

"Olsun devrem sorun yok. Yarın Güneşimin doğum günü. Benim fıstığım ilk yaşına giriyor. Parti yapacağız Alev'imin tabiriyle, onu haber edeyim dedim."

"Hayda.." dedim ve kemerimi taktım. "Oğlum şimdi mi haber verilir? Yardım ederdim oraya buraya." Sitemle konuşmuş olsamda o güldü. "İşte bu yüzden en sona seni sakladım. Sen şimdi sadece davetli olarak gel. Zaten sen gelince Güneş bizi unutuyor. Utanmasa dizinin dibinden ayrılmayacak.." Bu sefer ben güldüm iştahla.

Fatih ve Alev'in kızı Güneş, çok zorlu günler yaşatmıştı hepimize. Bilhassa acıyı ağrıyı o çekti ama yürekteki acı hep bizimleydi. Güneş üç kere ölümden döndü.

O küçük hâliyle geçirdiği soğuk havale hâlâ zihnimde yerini koruyor. Ve Fatih'in gecenin köründe beni arayıp feryat figan bağırması.

"Bartu yetiş!"

"Bartu kurbanın olayım yetiş!"