Bölüm 22: Son Yüzleşme

8K 426 33
                                    

Merhabalarr💕
Bölümü Talya'nın ağzından okuyacaksınız.. 🥳🤍
İyi okumalar sevgili okurlarım.. ✨💓

***

Elis ile bahçede otururken onun çıkarttığı seslere. gülüyordum.. Öylesine heyecanlı ve mutluydu ki.. Çok güzel bir evlat olacağına emindim. Büyümek için resmen sabırsızlanıyor benim tatlı yavrum..
"Allah bahtını güzel eylesin.." deyip alnından öptüm. Bugün Elis tam 40 günlük olmuştu ve ilk olarak onu bahçeye çıkarmıştım. Kuşların cıvıl cıvıl, yaprakların ise hiiştt hiiştt diye çıkarttığı sesleri duymasını istemiştim. Nitekim ki onun da çok hoşuna gitmişti.. Geriye doğru yaslandım ve yavrum göğsüme aldım. Daha bir tane bile dişten ibaret herhangi bir şey bulundurmayan, süt kokan minicik ağzıyla çeneni ısırmaya çalışıyordu.. Ya da öpmeye.. Bilemiyorum. Çenem ıpıslak olmuştu bu minik canavar yüzünden. Kenarındaki mendili aldık ve çenemi sildim. "Anneyi yemek yok Elis.." deyip güldüm. "Yoksa kim sana süt verecek? Hmm?" Ağzından çıkan mırıldanmalarla cevap verme hevesi içimi sımsıcak yapmıştı. Pamuk pamuk yanaklarını öperken telefonum çaldı. Uzanıp aldım masadan.

Bartu arıyordu.. Hemde görüntülü!

Derin bir nefes aldım ve Elis'i kucağımda düzeltip açtım. İlk yaptığım şey ekranda kendime bakmak oldu. Allah'ım saçım başım çok dağınık.. Bartu hemen, "Merhaba Hanımlarrrr." dedi ve o güzel gülüşüyle gülümsedi. "Nasılsınız bakalım?"

"İyiyiz, sağol Bartu. Sen nasılsın?" Eliyle saçlarını dağıttı ve koltuğunda geri yaslandı. Basit bir hareket demeyin.. Çok karizmatik.. "Biraz yorgun, biraz halsiz, birazcık da Elis ve sensiz.." dedi.

Yanaklarım kızarırken gülümsedim. Tam o anda Elis telefonu ısırmaya çalıştı.. "Ay annecim.. Yapılmaz öyle dur bakalım.." Kucağımda düzeltmeye çalıştım onu.. "Miniciksin sen daha neler yapıyorsun öyle?" dedim ve kamerayı düzelttim. Bartu gülerek bizi görmeye çalışıyordu. Bartu "Prenses.." dedi ve Elis'e yine bir şeyler olmaya başladı. Gözleri boncuk boncuk olmalar.. bıdır bıdır konuşmaya çalışmalar.. eli kolu rahat durmamalar.. Neler neler.. Hepsini kameradan gördü Bartu.. "Çok özledim minik prensesi.." dedi. Kameradan göz göze geldik. Dili söyleyemedi ama ben anladım. Gözleri, "Seni de özledim." dedi.

"O zaman akşama gelirsin olmaz mı?" dedim. Bartu'ya karşı tabularımı yıkalı çok olmuştu.. "Gelirim.. Gelirim tabii ki ama sana bir şey söylemen gerekiyor.." dedi. Gözlerime ve vücuduma, anında, nüfuz eden korkuyu ve endişeyi yansıtmamam imkansızdı. Hızla konuştu. "Hayır hayır endişelenme lütfen.. Kötü bir şey değil.." Elis'in sırtını okşamaya başlarken kafa salladım.

"Dün emniyete.. Sezgin Maran'ın eşi, Faruğun annesi, Sezin Maran geldi." Yutkundum ve kafa salladım. "Aslında dün söylemem gerekiyordu sana ama o kadar telaşenin arasında uçtu gitti aklımdan.. Bugün de Fatih hatırlattı. Dedi işte Talya'ya söyledin mi o kadının geldiğini falan diye.. O an geldi aklıma. Ben de hem özlemiştim sizi konuşuruz dedim. Hem de bunu söylerim diye aradım." Tekrar kafa salladım ve hafif gülümsedim.

"Ne için gelmiş peki?"

"Seninle görüşmek istediğini söyledi. Uzaklaştırma tüm Maranlara alındığı için onun için de geçerli ya hani o yüzden yanına gelip seni rahatsız etmek istememiş. Bana gelip söylemek istemiş, daha mantıklı olur diye.."

"Anladım.."

"Ben belki istemezsin diye bana söyleyin ben iletirim dedim ama istemedi. Sen de istersen sizi emniyetin gözetimin de görüştüreyim.."

Derin bir nefes aldım ve göğsümde uyuya kalmış yavrum baktım. Ağzından alan salyaları ne kadar bazı insanlara iğrenç gelse de, şuan öylesine tatlıydı ki.. Mendille ağzını sildim ve tekrar kameraya baktım.

BABA OLMAK +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin