Bölüm 37: Kardeşlik

5.8K 351 67
                                    

Hepinize merhaba sevgili okurlarım!🖐🏻❤️

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir..😍

Her gün bölüm atan mükemmel yazarınız geldiiii, alkışşş!!🤭🤭 Ama hemencik sınırı dolduran sizlerin de etkisi büyük..🙃

Güzel bir bölümle geldim inşallahhh..😬💝

Hatalarım var ise affola..✨

Oy vermeyi ve isterseniz de yorum yapmayı unutmayın lütfen..🌼💖

Sizi çok seviyorum.💜 Keyifli okumalar..🍒🥰

***
Bir hafta sonra..

"Oğlum yemin ederim iyiyim ya.." dedi Fatih bıkkınlıkla. Sabah uyanır uyanmaz Bartu ile konuşmuştu ve konuşma arasında yanlışlıkla diz kapağının ağrıdığını ağzından kaçırmıştı. Bartu'nun oraya gelmesi de uzun sürmemişti hâliyle.. Kendisi ile kalması konusunda yaptığı bütün lafları yeniden söylemiş, resmen Fatih'i ettiği laflar ile dövmüştü!

"Lan kes!" dedi Bartu. Kardeşi onun sözünü dinlemeyip, lafına geldiği için biraz kızgındı.. Biraz(!)

Fatih yeniden ofladı ve konuşmaya devam etti. "Ya devrem, sadece diz kapağım sızlıyor dedim bacağım koptu demedim. O da zaten önceden bıçaklandığım için. Şimdi o kadar yatınca yeniden nüksetti. Bir problem yok.."

"Fatih." dedi Bartu sinirle. "Susuyor musun yoksa dirseğimi ağzının ortasına geçireyim mi?"

Fatih işaret ve baş parmağını birleştirip dudaklarına hayali bir fermuar çekti ve arabaya bindi. Kardeşinin kapısını kapatan Bartu hemen sürücü koltuğuna geçti. Önce Fatih'in sonra da kendisinin emniyet kemerini kesin şekilde bağladığından emin olunca arabayı çalıştırdı.

Kısa süre sonra emniyet yoluna sapmayınca Fatih yeniden ofladı. "Hastaneye mi? Yuh artık!"

Bartu yandan sinirle Fatih'e baktı. "Ya nereye gidecektik Fatih efendi? Lunaparka mı?" Derince soluklanıp daha fazla konuşmamayı tercih etti.

Fatih hastaneden çıkalı bir hafta olmuştu ve düzenli olarak gitmesi gereken fizik tedavisini de psikiyatrist randevularını da üç gündür aksatmaya başlamıştı.. Ağrısı için içtiği hapları bile ihtiyaç duymasa asla içmeyecekti.. Onun canından bu kadar endişe etmişken, Fatih'in bu denli sorumsuz davranışları Bartu'yu sinir ediyordu.

"Önüne dön beni delirtme Fatih. Gitmiyorsun fizik tedaviye, bak şimdi ağrıyor dizin. Kaç kere dedim sana aksatmamalısın diye. Birkaç gün elimi ayağımı çektim senden, sen de maşallah hemen cıvıdın!"

Sinirle vitesi attırdı ve iki kolunu da direksiyona koyup konuşmaya devam etti. "Burçak'a da gidiyorum ediyorum demişsin ben onun da hesabını soracağım sana şu tedavilerin bitsin. Bir de ben tedavilik edeceğim seni."

Fatih dirseğini kapıya yaslayıp alnını ovdu ve gülmeye başladı. "Ya devrem.. hadi itiraf et ya.."

Bartu kasları çatık şekilde baktı Fatih'e. Ardından yola döndü. "Ne itiraf edeceğim?"

"Bana aşık olduğunu. Lan ne endişe ettin ya.."

"Bak Fat-"

"Tamam.. tamam.." dedi Fatih yatıştırıcı şekilde. "Söylediklerin için boynum kıldan ince. Hatalıyım kabul ediyorum. Çabuk toparlandım sandım ama haftalarca dümdüz yatmanın acısı öyle kolay çıkacak gibi değilmiş.."

Bartu 'ben demiştim' bakışları atarken konuşmadı. Kardeşi için duyduğu tüm endişe anasının ak sütü gibi hakkıydı. Çünkü onun Fatih'ten, Talya ve Elis'ten başka endişe edecek kimsesi yoktu.

BABA OLMAK +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin