Sabah gözümü deli dürtmüş gibi çalan telefon alarmıyla açtım. Elimi kör topal komedinin üzerinde gezdirirken telefondaki alarma eşlik etmeye başlayan çalar saatle sinir katsayım artmıştı.
"Lan kalktım susun lan kalktım!"
Önce telefonu ardından çalar saati kapattım ve çalar saatteki alarmı tamamen sildim. Telefon yeterliydi.
Yatağa oturdum ve karşıdaki aynadan kendime bakarak hayatı kısa süre sorguladım.
Saat daha yediydi. Ama erkenden kalkıp emniyete gitmem lazımdı. Sağolsun Fatih Devrem çok güzel mesajlar atmış.
----
MESAJLAR
Devrem: Uyan
Devrem: Uyaaan
Devrem: Lan uyan ayı
Devrem: got monik
Devrem: Uyansana lan
Devrem: Bir de polissin
Devrem: Püü Allah seni bildiği gibi yapsın
Devrem: Kalkma lan eşek seni
----
Kalkıp banyoya gittim ve rutin işlerimi hallettim. Devrem mesajlara görüldü olduğunu görünce aradı muhtemelen. Çağrıyı açıp hoparlöre aldım.
"Ooo Bartu Komserim!" dedi büyük bir enerjiyle. "Günaydınlar efendim."
Fatih Devrem, enerjisine hayran olduğum bir adam. Bir insanın enerjisi hiç bitmez mi? Onun bitmiyordu işte. Çeşitli operasyonlar olsun baskınlar olsun, adam en önde bayrak sallayacak utanmasa. Zaten mesleğine olan aşkını konuşmak istemiyorum.
Fatihle yaşıtız. Aynı anda atandık ve başladık bu mesleğe. Tanıştığım tek insan oldu ayrıca da tek. arkadaşım.
Aslında emniyette beni sevmeyen yoktur. Aynı şekilde Fatihi de ama biz birbirimizi daha çok seviyoruz vallaha.
Dert ortağıyız.
"Günaydın Devrem!" dedim ben de tüm neşemi vererek. "Attığın mesajları görünce günüm nasıl aydınlandı, anlatamam." dedim ve anırmaya başladı. Çok pardon gülmeye.
"Uyandırdık ya oğlum işte, ne istiyorsun başka?" dedi gülerek. "Çok güzel bir uyandırma şekli. Uyan yazınca pat diye kalktım Allah'ı işine bak!" dememle gülmeye daha da devam etti.
"Neyse neyse, haydi hızlıdan gel emniyete. Ben yandaki börekçideyim. Gel de bir börek ısmarlıyim sana." dedi. "Spor gitti devrem senin yüzünden göbekli olduk göbekli!" dedim. Güldü yine Çokta umursamadı. Zaten makara yaptığımı biliyordu.
Hemen çıkacağımı söylediğim zaman tamam dedi ve kapattık telefonu.
Ardından ben banyoda işlerimi hallettikten sonra odaya döndüm ve askıdan üniformamı aldım.
Aklıma seneler önce kendimi şu üniforma içinde hayal etmelerim geldi. Ne hikmetse her zaman heyecanla giyiyorum şu formayı. Kanım kaynıyor bu mesleğe. İçim içime sığmıyor. Her defasında iyi ki polisim diyorum. İyi ki bu mesleğe vermişim gönlümü.
Üniformamı giydim ve ağzımdaki ıslıkla beraber saçlarıma şekil verdim. Aynanın orada duran parfümü alıp boynuma birkaç kez sıktım ve yerine koydum. Odadan çıkmadan yatağımı falan toparladım da çıktım.
Etrafı kontrol ede ede ilerledim ve her çıktığım yerden kapısını örterek çıktım.
Salona geldiğim zaman kapı tarafında ki dolaptan ayakkabılarımı aldım ve sonkez içeriye göz gezdirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABA OLMAK +18
RandomBartu Ekin genç yaşta mesleğinde başarılı bir başkomiserdir. Bir gece, arkadaşlarıyla gelenek hâline getirdikleri halısaha maçından dönerken, durduğu büfenin önünde kulak misafiri olduğu bir konuşmayla, kendini hiç beklemediği bir olayın içinde bulu...