Bölüm 7: Elis

13.9K 642 82
                                    

Bartu'nun anlatımıyla..

***

Elimin bittiğime emin olduğumda son taşı ortaya vurdum. "Haydi bakayyımm!" dedim. Kimseye belli etmeden elde bitmem hepsini şaşırmıştı.

Fatih elini uzatıp çak yaptı ve eline sıkıca vurdum. "Yemek sizde artık beyler." dediğimde güldüler.

Emniyetten Ali ve Serhat bendeydi. Fatihle de beraber toplanmıştık. Son zamanlarda işler yoğun olduğu için pek bir aktivitemiz yoktu. Zaten bu da ne güzel aktivite ama. Bende toplanıp okey oynamak. Neyse. En azından sohbet muhabbet sarıyordu.

Boş bardakları aldım ve çay doldurmak için mutfağa yöneldim. Çayları doldururken yanıma Fatih geldi. Biriyle telefonda konuşuyordu ve keyfi kaçmış gibiydi.

Ben çayları içeri götürüp geldiğimde konuşması bitmişti. İçtiği suyun bardağını sudan geçirirken mutfağa girdim.

"Ne o devrem?" dedim. "Keyfin kaçtı sanki."

Yok bir şey der gibi kafa salladı ama bir şey olduğu kesindi. Mutfaktaki masaya oturdu ve ben de balkon kapısı açıp oturdum. İçeriden Ali ve Serhat'ta geldi.

Fatih derin bir nefes alıp verdi. Ardından arkasına yaslandı. "Ne oldu oğlum?" dedim artık sinirle. Onu böyle görmek garibime geliyordu.

"Ailevi mi Komiserim?" dedi Ali saygıyla. Bizim karakola geleli birkaç ay olmuştu. Bizimle girdiği ilk çatışmada vurulduğu için acını kurşun ali koymuştuk. Bir an aklıma gelince gülümsedim. Çok saygılı bir çocuktu.

Ardından Fatih'e döndüm. Fatih Ali'nin sorusuna kafa salladı. Ben az çok tahmin ediyordum ama sesimi çıkartmadım. Fatih isterse anlatırdı.

Masadaki sigaraya elini uzattı. İşte şimdi anlatmaya başlardı. Bu derdimi söyleyeceğim bir dakika sigarasıydı.

Fatih tam lafa girecekken telefonum çaldı. Bir dakika deyip tezgahtaki telefonuma uzandım. Nergiz Teyze arıyordu. Bakışlarımı Fatih'e çevirip çağrıyı yanıtladım.

"Alo? Bartu Bey oğlum?"

Sesi öylesine telaşlı geliyordu ki, oturduğum yerde dikleştim. Aklıma hemen Talya geldi.

"Efendim, Nergiz Teyzem?" dedim.

"Yetiş oğlum, yetiş." dedi tüm telaşıyla.

"Ne oldu teyze?" dedim. Ama bir yandan çoktan ayaklanmıştım.

"Koş oğlum gel, Talya'nın suyu neyim geldi. Kıvranıyor yavrum. Ambulans aradım ama yarım saat oldu gelmedi." dedi.

Elim ayağım boşalmıştı. "Teyzem sen kapat ben hemen geliyorum. Hemen geliyorum telaş yapma." dedim.

"Tamam oğlum hızlı gel." deyip telefonu kapattı.

Tek elimle giymeye çalıştığım ceketi, Elimdeki telefonu bırakınca daha rahat giydim. Fatih sürekli ne oldu diyordu.

"Devrem anahtarı uzat kurbanın olayım hadi." dedim. Hızla uzattı.

Ayakkabılarımı giyerken konuştum. "Talya'nın suyu mu dedi bir şey dedi bir şeyleri gelmiş. Kıvranıyor dedi."

Fatih şokla gözlerini kocaman açtı. "Doğuruyor olmasın?"

"Ne bileyim oğlum ben anlamam ki." dedim. Telaştan doğru düzgün giyememiştim ayakkabıyı. Sonunda giymeyi başardığımda hızla merdivenlere yöneldim.

Fatih arkamdan bağırdı. "Ev bize emanet sen bizi haberdar etmeyi unutma!" dedi.

Ben de merdivenleri yarıladığım için bağırdım. "Tamam devrem!"

BABA OLMAK +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin