Bölüm 45: Görev Sonu: Kavuşma 1

4.9K 367 25
                                    

Hepinize merhaba sevgili okurlarım!🤍
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir..🙂
Güzel bir bölümle geldimmm.. 🤧
Keyifli okumalar efendim..🥳
Oy vermeyi ve isterseniz de yorum yapmayı unutmayın lütfennnn..💘
Sizi çok seviyorum! 🖤🖤

***

Talya öylesine baktığı televizyondan bakışlarını ayırdı ve kumandaya uzanıp kapattı. Bartu gideli dokuz saat olmuştu ve bir dakika bile onu düşünmeden duramamıştı. Saat gece birdi.

Acaba ne yapıyordu? Hâlâ operasyon içindemiydiler? Aç mıydı şimdi ya da giderken? Nasıl bir yere gitmişti? Timdekiler iyi insanlar mıydı? Ve daha fazlası..

Bu kadar huzursuz olmak onu mahvederken huzur bulmak için kızının yanına gitti ve beşiğinde mışıl mışıl uyuyan bedene baktı. Elleri yumruk şeklinde başının iki yanına koymuş, huzurla uyuyordu. Yavaşça eğildi ve kızının o eşsiz kokusunu kokladı.. Bartu gitmeden Elis'in bir çorabının tekini almıştı. Acaba o ona şans olur muydu? Tüm time uğur getirir miydi?

Sessizce fısıldadı kızının kulağına; "Olur mu anneciğim?" dedi gülümseyerek.

Elis hâlâ aynı şekilde uyumaya devam ederken Talya yatağa oturdu ve komodinin ikinci çekmecesinde duran defteri ve kalemini aldı. Bu defter lise sondan beri tuttuğu günlüğüydü. Her anını buraya yazar ve sonra kendi kendine okurdu. Ne hissetmiştim diye düşünmek, Talya'yı mutlu ederdi. Deneyimlerinden hoşlanır ve her şeyden ders çıkarırdı. Ama bu defteri uzun zamandır eline almıyordu.. Daha doğrusu eli gitmiyordu. Çünkü hepsi acı deneyimlerdi ve Talya onları yazarken üşüdüğü için, okurken buz kesmek istemiyordu. Bartu ile karşılaştıklarından sonra tek cümle bir şeyler yazsada bu satırlarda fazla oyalanmıyordu. Ama şuan her şeyden çok yazmak istiyordu.

Sonkez kızına baktıktan sonra kucağına aldığı yastığın üzerine defteri koydu ve kalemini hareket ettirdi.

Dokuz-on saati aşkın oldu sen gideli. Bu gerçekten değişik bir duyguymuş.. Gelmemen gibi bir ihtimali asla göz önünde bulundurmuyorum ama kalbim izin vermiyor. Kafamın içinde o kadar fazla senaryo dönüyor ki.. Bilsen belki de bana deli dersin. Belki de deliyimdir, kim bilir? Zaman akıp gittikçe sen gideli on saati de geçecek, on bir saati de. Ve ben hâlâ aynı kuruntular ve aynı huzursuzluk içerisinde senden telefon bekliyor olacağım. Abartıyor muyum Bartu? Ha aşkım? Abartıyor muyum? İçimde öyle garip bir his var ki.. Bu his sadece seni öpmek ve sana sarılmak ile geçeceğine yemin etmiş gibi. Benimle gitmeden evvel sarılıp öpüşmen, beni sadece birkaç dakika avuttu. Sonra dudağımdan tadın da gitti, kollarımdan sıcaklığında. Sana öylesine bağlanmışım ki.. Sen sadece beni berbat bir geceden ve lanet bir adamdan kurtaran sıradan bir polistin. Şimdi ise beni koruyan, hatta benden daha çok doğmamış bebeğimi koruyan pahası olmayan bir süper kahramana dönüşmüştün. Şimdi nesin canım? Şimdi nesin benim canım sevgilim? Deli gibi merak ediyorum.. Merakımdan gözüme uyku da girmeyecek ve ben belki de sabah sen beni aradığında o telefonu duyamacağım. Duymazsam çat kapı gel sen ama, olur mu canım..? Beni sakın sensiz bırakma. Bırakmazsın ama yine de yazmak istedim işte, söylemek istedim.. Beni ve Elis'i hiç bırakma.

Talya son cümlesinden sonra akan gözyaşını sildi ve kalemi iki kapak arasına koyup defteri kapattı. Ardından yerine koydu ve beşiği yavaşça yatağa yaklaştırıp, uzandı. Saat gece iki buçuğa geliyordu ama Talya için daha bir sıkıntı gibiydi. Sabahına dinç olmak için ve dün gece Elis ile pek uyuyamadıkları için bunu fırsat bilip uyumalıydı. Gözlerini yavaşça yumdu ve kendini çokta derin olmayacak şekilde uykunun kollarına bıraktı.

&

Oturduğu yerde iki avucunun arasına almış olduğu minik çorabı koklayan Bartu'yu gören Fatih, yavaşça kardeşinin yanına oturdu ve gülümsedi. Omzuna elimi atıp birkaç kere vurdu.

BABA OLMAK +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin