Bölüm 15: Hayat ve Mucize

9.5K 524 55
                                    

Merhabalar efendim..

Bölümü yazarken o kadar duygulandım ki.. Sizi asla tutmak istemiyorum. Hemen okuyun istiyorum. İnşallah aynı duyguları hissederiz..

Bölümü Bartu'nun ağzından okuyacaksınız.

İyi okumalar.

***

"Lan oğlum dönüp dönüp durma. Benim başım döndü.." diye homurdanan Fatih'e bakıp sıkıntıyla oflayarak koltuklardan birine oturdum.

Neredeyse iki saat olmuştu ve hâlâ içeriden çıkan eden yoktu. Bir iki defa hemşire yakalayıp, sormuştum ama onlarda bir şey bilmiyoruz deyip gitmişlerdi.

Onu ilk getirdiğim dakikadan beri içim içimi yiyordu ve arabada attığı çığlıkların bin katını içeride attığını düşünmek canımı yakıyordu.

Oturduğum yerden kalktım. "Yok ben rahat edemiyorum."

"Allah Allah.."

"Devrem vallaha rahat edemiyorum. Neden kimse çıkmıyor içeriden. Kafayı yiyeceğim."

"Oğlum kadın doğum yapıyor Allah aşkına. Pat diye olan bir şey mi ki bu? Değil. Sabret biraz daha.. Sabret.."

Ellerimi saçlarıma geçirip koridoru tekrardan boydan boya yürüdüm. Boynundaki kravatı tamamen çıkarıp koltuklardan birine attım. Üstümdeki ceketi zaten saatler önce çıkarmıştım. Şimdiyse gömleğin kollarını açıp yukarı doğru kıvırdım.

Olmuyordu. Ne olursa olsun rahat edemiyordum.

Seneler önce birisi çıkıp gelse ve "Bartu Ekin, sen doğumhane kapısında için içine sığmaz bir hâlde bir kadını bekleyeceksin.." dese herhalde küfür eder gülerdim. Ama şuan içinde olduğum durum tamamen buydu..

Üstelik beklediğim ne karımdı.. Ne de çocuğum.. Ama içim içime sığmıyordu.

Koridoru kaçıncı kez turladığımı bilmez bir hâldeyken Fatih yanıma geldi ve elini omzuna koydu.

"Kardeşim.." dedi. "Bak harap ettin kendini şu iki saatte. Stres yapma. Her şey güzel olacak.."

"Fatih bilmiyorum. Korkuyorum oğlum.." Fatih sırtımı okşadı. Bir şey diyemedi.

"Açılmış mıydın Talya'ya?"

"Tam böyle sana karşı duygularım var dedim. Açılıyordum.. Bartu diye bağırdı."

"Tüh ya.."

Sıkıntıyla ellerimi tekrar saçlarıma geçirdim. "Allah'ım nolur Talya'ya ve Elis'e bir şey olmasın.." diye içten içten dua ettim.

Birkaç dakika sonra ben koltukta oturup diz titretirken Fatih elinde su ve çayla geldi.

"Hadi koca adam birkaç yudum içmelisin." deyip çayı bana uzattı. Gülümsedim. Böyle bir kardeşe sahip olmak en büyük şanslarımdan biriydi.

"Sağol kardeşim." deyip uzattığı çayı alıp, içime kısa bir yudum çektim. Sıcak sıvı boğazımdan aşağı kayarken aklım hâlâ Talya'daydı. Ve pek tabii Elis'te.

"Talya'ya benzer değil mi devrem?" dedim gözlerim boşluğa dalarken. "Yani Elis'i kastediyorum."

Fatih bilmem şeklinde dudak büktü ve sonra "Babasına benzemesinde.." dedi.

Damarlarıma nüfuz edene sinirle göz devirdim ve çaydan bir yudum daha aldım.

Fatih kafamı dağıtmak için konuşurken doğumhanenin kapısı açıldı ve kadın hemşirenin kucağında bir can vardı.

BABA OLMAK +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin