Bölüm 4: Tehdit ve Kurşun

15.7K 711 79
                                    

Bölümü Talyacığımızın ağzından okuyacaksınız. İyi okumalar...

***

Artık neredeyse yemek yemekten bıkar hâle gelmiştim. İçimden bir ses sürekli 'yemek yemek' diye beni yönlendiriyordu. Ben de bu yüzden sürekli yemek yiyordum.

Geçirdiğim o günleri unutmuş değildim. Hâlâ daha kendi başıma dışarı çıkamıyordum ama bebeğim için kendime çok iyi bakıyordum. Daha doğrusu sağ olsun annem bana bakıyordu. Canım ne çekerse yapıyordu. Elinden ne gelirse çabalıyordu.

Eskiden olsa canım çekti diye saatlerce azar yiyeceğim yemekler, önüme birkaç saate konunca gerçekten şükretmeyi öğrenmiştim.

Ama ben hep şükrederdim.

Bana vurunca beni bırakmayan bebeğim için şükrederdim.

O kadar aç bırakmasına rağmen direnen vücuduma şükrederdim.

Tekrardan binlerce kez şükür.

Her şey bir yana son bir ay önce aldığım kıyafetler de olmamaya başlamıştı bana. İyice moralim bozuluyordu. Sehpa olarak kullandığım karnımda duran boş kaseyi kenara koyup karnımı okşadım.

"Annem?" dedim gülümserken. "Doydu mu minik karnın? Hm?"

Bugün tam dört aylık olmuştum. Bebeğim çabuk büyüyordu.

Kendimi hazır hissettiğim zaman da annemle hastaneye gidip cinsiyetini öğrenecektik. Şu aralar kendimi iyi hissediyordum ama dışarı çıkacak kadar gücü bulamıyordum kendimde.

O gün Bartu Komiserin bana yaptığı konuşma tam kalbime dokunmuştu. Kelimeleri özenle seçip konuştuğu her cümle tam olarak duygularıma hitap etmişti.

O günün akşamı hastaneden çıkmıştım ve eve gelince çok düşündüm.

Benim en önce evladımı düşünmem lazımdı. Her şey bir yana evladım bir yana olmalıydı. Anneydim ben. Güçlü olmalıydım.

Uzun zaman sonra o komiserin adını anmaksa garip etmişti içimi.

Bartu Komiser gerçekten iyi bir insandı.

Yediğim ikinci sütlaç kasesini de kaldırırken annem içeri girdi. Yüzünde temiz bir gülümseme vardı.

"Nasıl olmuş kızım?" dedi. Sütlacı kastediyordu.

"Muazzam olmuş annem." dedim. "Ellerine sağlık. Biz çok beğendik."

Dediğim lafa gülümsedi ve karnımı hafifçe okşayıp yerine oturdu. Elindeki ip ve şişlerden anladığım üzere yine kıyafet dikecekti.

Bir görseniz aynı modelden kız mı erkek mi bilemediği için ikişer tane dikiyordu. Diktiği her şey ise çok güzeldi.

Kaseleri mutfağa götürmek için kalktığımda telefonuma gelen mesajla ekrana bakarak mutfağa yürümeye devam ettim.

Mutfağa varınca kaseleri lavabonun içine koydum ve içlerini suyla doldurdum, yumuşasınlar diye.

Ardından mutfaktaki masaya oturup mesaja baktım. Kayıtlı olmayan bir numaradandı mesaj. Kimden olduğunu tahmin etmek zor değildi. Bu engellediği kaçıncı numaraydı bilmiyordum ama peşimi bırakmıyordu.

————

MESAJLAR

0566*******: Beni birkaç gün içeri tıkınca kurtulduğunu sandın değil mi?

0566*******: Bir iki belge de seni benim elimden alamaz Talya Hanım.

0566*******: En kısa zamanda çıkacağım karşına. Şimdi yiyorsa git bu mesajları o çok güvendiğiniz komiser bozuntularına göster.

BABA OLMAK +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin