Bölüm 14: Her Şeye Rağmen

10.2K 516 94
                                    

Hepinize merhaba sevgili okurlarım..

Kitabımın aldığı ilgi karşısında gerçekten çok mutlu ve şaşkınım. İlk başlarda böyle bir ilgi beklemiyordum. Biraz klasik tepkilerden bu dediklerim ama farklı bir anlatım şuan cidden elimden gelmiyor.

Her şey için teşekkürler! Yanımda olan herkese minnettarım.

Fazla sıkmayayım sizi. Bartu'nun ağzından okuyacaksınız. İyi okumalar..

***

Bu dünyada adalet diye bir şeyin olmadığını daha güzel kavradığımız bir duruşmayı geride bırakmıştık. Tehditle, rüşvetle ve adam kayırmayla nasıl dava kazanılır, güzel bir şekilde görmüştük.

Boşuna dememişler; "Adaleti yasa dışı yollar sağlar!" Öyleydi.

Salondan çıktığımızda Talya'nın akıttığı gözyaşlarının haddi hesabı yoktu. Çenesi titriyordu ve tek kelime edemiyordu. Kolundan nazikçe destek verip oturmasını sağladım. Önünde diz çöküp eğdiği başını kaldırmak için hafifçe çenesine dokundum. Gözleri kıpkırmızı olmuştu. Hem ağlamaktan hem de kendini sıkmaktan.

"Dik tut başını Talya."

Tek kelimle beraber tuttuğu tüm hıçkırıklarını serbest bıraktı. Kalkıp yanına oturdum ve onu kolumun altına aldım. "Şşş.."

"Korkuyorum Bartu."

Onu omzundan kaldırıp yüzüne baktım. "Gözlerime bak Talya."

Fatih ikimizin önüne durduğu için bizi gören yoktu. Ondna bu kadar rahattım. Yoksa başka başka daha söylemlere gerek yoktu.

"Ben sana ne söz verdim? Ben Elis ve ne söz verdim? Sizi her daim koruyacağıma namusum ve şerefim üzerine söz verdim. Sence bende sizi korumaktan yılacak göz var mı?"

Kısa süre daha gözlerime bakıp burnunu çekti. "Rahat durmayacak." dedi. "Beni rahat bırakmazlar.."

Hayir anlamında kafa salladım ve elini tuttum. Eli karnındaydı. "Her şeyin Elis için. Ben ikiniz için."

Gözlerime baktı. Ben de konuşmaya devam ettim. "Koruman var, uzaklaştırman var. Ve senin aslan gibi," Omuzlarını kabartıp Fatih ile kendimi gösterdim. "iki tane bodyguardın var.." Fatih hemen mooda girip kollarındaki kaslarla saçma sapan hareketler yapıyordu.

Talya kendini tutamayıp gözyaşları arasında güldü. Ona uzattığım peçeteyi alıp gözlerini, ardından burnunu sildi.

Ben bir şey desin diye beklerken aniden, "cheesecake" dedi. "limonlu."

Ben 'ha?' gibi yüzüne bakarken Fatih güldü. "Ney?"

"Dışımdan düşündüm.." diye mırıldandı. Bense fırsat bu fırsat deyip kalktım. "E o zaman hadi yemeye gidelim. Değil mi Fatih?"

"Evet devrem, hadi Talya."

"Ya ben halled-"

"Sen ne senn? Elis için diyorum ben. Hâlâ ben diyor haahhh.." dememle Talya güldü. Fatih'te bize eşlik etti.

Çıkışa doğru yürüdüğümüzde o it bize bulaşmadan edemedi.

"Kaçıncı perdeye hoş geldiniz demeliyim?"

Hepimiz dönüp ona baktık. "İkinci perdeye hoş geldiniz." dedi zevzek zevzek.

"Oyunumuzun adı 'İntikam Ateşi.'dir." diye de devam etti. "İyi seyirler.."

"Ben şimdi seni bir seyredeceğim.." diyen Fatih ona doğru atılacaktı ki Talya onun koluna dokundu. "Bırak Fatih, lütfen. Boş bidondan çok ses çıkarmış.."

BABA OLMAK +18Donde viven las historias. Descúbrelo ahora