Bartu Ekin genç yaşta mesleğinde başarılı bir başkomiserdir. Bir gece, arkadaşlarıyla gelenek hâline getirdikleri halısaha maçından dönerken, durduğu büfenin önünde kulak misafiri olduğu bir konuşmayla, kendini hiç beklemediği bir olayın içinde bulu...
Size nasıl teşekkür ederim, nasıl minnetimi ifade ederim bilmiyorum.🥺 Kısa süre önce çıktığım bu yolda benimle olan herkese çok teşekkür ederim.🤭💞 Nice 10k'larımız olsun. 🦋Küçük satırlarla hep büyük kalplere dokunalım.✨ Tekrardan çok teşekkür ederim.🤍 Allah hepinizden razı olsun.💓🖐🏻
Haydi 10k özel alıntımıza geçelim.. Gelecekten küçük bir kesit..
Oturduğum masada akşam için kıyma yoğuruyordum. Biraz baharat almak için kalmıştım ki, Elis koşa koşa mutfağa geldi ve nefes nefese konuşmaya çalıştı. Kıpkırmızı olmuştu. Fark edince hemen karnıma dikkat ederek bir dizimin üzerine çöktüm.
"An.. anne.. S-su.." dedi. Bu hâline güldüm ve ayaklanıp bir bardak su verdim. Lıkır lıkır içti. Elinin tersiyle de ağzını sildi.. Yaramaz..
"Ne diye koştun böyle annecim?" dedim terlemiş saçlarını okşarken. Sırılsıklam olmuştu.
"Futbol oynadım anne." dedi gözleri parlarken. "Babam geldiği zaman beni yine sahaya götürecek ya, ondan.."
"Hıhım.."
"İşte ben de hazırlık yapıyorum.."
Güldüm bu hâllerine. Sırıtarak bana bakıyordu. Deli bir şekilde futbol hastalığı vardı kızımda.. Benden olmadığı kesindi, belki de ondandı.. Ya da Bartu'dan geçmişti.
"Güzel kızım hemen bir duş aldırmalıyım sana. Baba gelene kadar terin kurur hasta olursun yoksa.." dedim. Gülümsedi. O da benim gibi okşanıp, ilgi verilmesine aşıktı. Bunun kesinlikle tek bir sebebi vardı; Babası. Öylesine ilgi ve sevgiyle büyümüştü ki.. O benim ilk ve son şansımdı, kahramandı.. Aynı şekilde kızımında ve gelecek olan evladımızında..
"Tamam annec-" demesine kalmadan gelen bir kapı sesi. Beni bi dakika bile dinlemeden kapıya koşmaya başladı.
Ah benim kızımın şu baba aşkı yok mu..
"BABAM GELDİ! BABAM GELDİ!" Hızla kapı kolunu indirdi ve karşısında gördüğü bedenin kucağına atladı.
"Babammmm."
"Prensesimm.."
"Babammmm."
"Aşkımm.."
Bartu elindekileri kenara koydu. Elis'e daha bir sarıldı. Kapı eşiğinden onları izliyordum. Belki de dünyanın en güzel manzarasına sahiptim. En güzeline ve en pahasızına..Onları kenarından izlediğimi gören kocam bana bakıp gülümsedi. Kapıyı kapatıp kucağında Elis ile yanıma geldi. Diğer kolunun altına beni aldı. Her zaman yaptığı gibi başımdan öptü, saçlarımdan sevdi. "Nasılsın Talya'm?" dedi. Gülümsedim ve dudak büzdüm. "Bildiğin gibi canım." dedim. Eli karnıma gitti ve okşadı. Eğilip öptü. Aşıktım bu adama.. Ne eksik ne fazla. Sadece aşıktım.
Elis babasının kucağından indi, heyecanla konuşmaya başladı. O ara salona yürüdük hep beraber. Aklımda yapacağım sürpriz vardı. Salona gitmek iyiydi şimdi..
"Baba ben kocaman vurabiliyorum topa! Hatta bir tane vurdum komşunun camına geliyordu.." dedi ve kıkırdadı. "Ama dikkat etmelisin güzel kızım.." dedi saçını okşarken Bartu. Gülümsedi ardından.
Gülüşürken aklıma gelen kıyma ile ofladım. "Bak beni lafa tuttunuz kıymayı yoğuruyordum ben unuttum.." dedim sahte bir kızgınlıkla.Ayağa kalktım ve eşime dönüp, "Hayatım sen Elis'i yıkar mısın? Çok terlemiş. Ben de kıymayı halledeyim."
"Tamam canım. Hadi prenses.." dedi ve Elis'i kucağına aldı. Tam adım attım, gidiyordum ki karnıma yediğim tekme ile çığlık attım. Bartu hemen kolumdan tutup önüme geçti. Elis bacağımdan tutuyordu. "Noldu?" dedi Bartu endişeyle. "Geliyor mu?!" Hayır şeklinde başımı salladım. Gülümsedim ve yavaşça koltuğa oturdum. Eşimin ve kızımın elini alıp karnıma koydum. Hemen tekmenin ikincisi geldi. Bu sefer acıyla gülümsedim.
"HEYT BENİM ASLANIM BE!" diye bağırdı Bartu. Elis keyifle kıkırdamaya başladı. "Kesin erkek yavrum bu kesin!" Güldüm ve "Tekmeden mi anladın?" dedim. O da güldü. "Evet tekmeden anladım.. Erkek olacak." dedi. Gülümserken Elis karnımı öptü. Bakışlarımız ona kaydı."Kardeşim.. İster erkek ol ister kız.. Ben seni zaten seveceğim.." Bartu ile birbirimize baktık. Sevgi seli vardı aramızda.. "Ama lütfen futbol oynamayı biliyor olarak gel. Öğretmek çok zor.. Bir de annemin karnına çok vurma. Ben de vurmuşum açıyormuş.."
Elis'in dedikleri karşısında ağzımın açık kalırken beni kahkaha tutmuştu. "Büyümüşte küçülmüş benim aşkım kızım.." dedi Bartu Elis'i öperken. İkisine bakıp gülümserken masanın üzerinde duran kitabın altındaki kağıdı aldım. Bartu'ya uzattım. Nasılsa hissetmişti, şimdi gerçekten bilmeliydi..
"Bu ne canım?" dedi. Gülümsedim. "Bir şeyleri tahmin etmekte üstüne yok.." dedim. Tek kaşı havalandı. Ardından hemen bana baktı. "Şaka?" Hayır anlamında kafa salladım. Hemen hızlı hızlı kağıdı açtı ve okumaya başladı.
Birden ayaklandı. "ALLAH!"
"Ay baba noldu?!" diye kocaman gözleriyle konuştu Elis.
"Ne oldusu mu var prensesimmm. Erkek kardeşin olacak!" dedi coşkuyla. Hemen koltuğa oturup bana sarıldı, sayamadığım kadar öpücük bıraktı yüzüme. Elis'te karnıma sarıldı.
"Ay Bartu dur.." dedim. "Kızım durrrr."
Ama dinlemediler. Gülüşürken karnıma eğildi, öptü ve şu cümleyi kurdu. Hayatımın en etkili cümlelerinden oldu bu cümle..
"Sağlıkla gel Ateş'im.." dedi. "Sağlıkla gel benim aslan oğlum.."
***
Yorum yapmayı ve tahminlerinizi bırakmayı unutmayın.🤍
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
