Özel Bölüm 1: Fatih ve Alev

En başından başla
                                    

Başını salladı. Balkona giderken konuştu. "Kurumuş mudur?" Balkona geçmişti.

Üstüme geceliğimi geçirdim. "Kurumuştur bence."

"Evet kurumuş." derken odaya geri dönmüştü. Ben saçlarımdaki tel tokaları çıkarırken bana baktı. "Ben bir namaz kılıp geliyorum."

'Tamam' der gibi başımı salladım ve o da eline aldığı seccade ve tesbih ile odadan çıktı. Misafir odasının tek camı direkt camiye baktığı için orada namaz kılmayı seviyordu.

Benim annem çok sonradan müslüman olduğu için bu ibadetlere pek alışamadım. Çünkü uzun süre Almanya'da kaldık ve orada ezan okunmuyor. Ama Fatih bana namaz kılmayı öğretecek. Onun dua ederken ağladığını görmek beni her zaman kahrediyor.. Böylesine bir eylemin insana huzur veriyor olması ve iyileştirici bir yana sahip olması gerçekten muazzam..

Türkiye'de her vakit düzenli şekilde kulaklarımızı okşayan ve bizi namaza davet eden ezan sesini ilk duyduğu zaman annem ağlamıştı. Benim ise için resmen dağılmıştı. Çok farklıydı.. Duymaktan bıkılmayacak kadar farklı..

Annem bunun çok muazzam bir duygu olduğunu söyler hep.. Ki ben de öyle düşünüyorum.

Fatih ile evleneli neredeyse bir yıl oldu.

Ve onu, evlendiğimiz geceden bu yana hiçbir zaman namazını kaçırırken görmedim. Ona düğün gecemizde namaz kıldıktan sonra nedenini sormuştum.

O da bana, "Rabbime sözüm vardı." demişti. "Her fırtınamda bana yardım ettiği için ve seni bana nasip ettiği için bunu ona borçluydum."

O gece hayatımın en güzel gecesiydi..

Ben saçlarımı taradıktan sonra yatağa geçtiğim gibi Fatih elinde tesbih ve seccade ile odaya geri döndü. Yavaşça kapıyı örttü. Elindekileri çekmeceye koydu ve onun için yatağın üzerine koyduğum kıyafetlere uzandı. Hızlı şekilde üstünü değiştirdi ve üstümdekileri kirli sepetine attı. Odaya döndüğü zaman bana 'Ne oldu?' gibisinden göz kırptı. 'Hiç' der gibi omuz silktim.

Yavaşça örtüyü açtı ve yanıma uzandı. Hemen göğsüne koydum başımı. Bu da benim bağımlılık çeşidimdi..

Bir bacağımı ona doğru attım. "Yapma.. yanarız.." dedi gözleri kapalıyken. Güldüm ve direkt üstüne çıktım. Ona yukarıdan bakmayı her zaman sevmişimdir..

"Benim adım Alev adımm. Sen çoktan yandın."

Kısık şekilde güldü ve ellerini bacaklarına koydu. Yavaş yavaş okşaması beni deli ediyordu.

"Ama şuan yeniden yanıyorum." dedi kısık gözlerle bana bakarken. Ölürüm.. ölürüm..

Ona doğru eğildim. Bu sebeple de sürtünmüş oldum.. Gözlerini yumdu ve ben onun yüzüne eğildiğim zaman yutkunarak gözlerini açtı. Çenesine ıslak bir öpücük kondurdum.

"Seni özledim çok.."

Güldü. "Nasıl bir özlemeymiş o?" dedi, bilipte bilmemezlikten geliyordu.

Sırıttım ve kucağında biraz geri gittim. Elimi giydiği eşofmanın ipine götürdüm ve minik düğümü açtım. O beni sadece izliyordu.

BABA OLMAK +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin