BABA OLMAK +18

Bölüm 61: Uzak Olsun

Talya derin bir nefes alıp verdi ve zarfın yapışkanlı kısmını yukarı kıvırıp açtı. İçinden katlanmış bir kağıt çıkarttı. Zarfın içinden başka bir şey çıkmayınca Bartu konuştu. "Tahmin ettiğimiz gibi mektup. Oku bakalım balım ne yazmış."

Talya tam zarfı açacaktı ki Bartu'nun çalan telefonu her şeyi bozmuştu. Bartu hemen telefonunu açtı.

"Buyur usta."

"Selamün aleyküm oğlum nasılsın?"

"Aleyküm selam usta iyiyim çok şükür sen nasılsın?"

"Ben de iyiyim oğlum sağ ol. Bir şey diyecektim sana."

"Fatih'e bir şey mi oldu yoksa?"

"Yok oğlum yok telaş yapma. Sıkıntı yok. Sadece Fatih az önce evine gitti. Emniyete, işinin başına dönecek galiba. Haber vereyim dedim."

Bartu birde kocaman gülümsedi ve Talya'nın elini sıkı sıkı tuttu.

"Tamam usta çok sağ ol." dedi sevinçle.

"Ne demek oğlum, haydi selametle çok işim var mekanda.."

"Görüşürüz ustam dikkatli ol."

Bartu telefonu kapattı ve Talya'ya baktı. "Fatih eve geçmiş. Usta emniyete döner dedi."

Talya gülümsedi ve masadan düşen zarfı umursamadan Bartu'nun elini sıkıca tuttu, okşadı. "Çok şükür." dedi. "Fatih çok güzel bir adam.. Her şeyin üstesinden gelecek.."

Bartu başını salladı ve gülümsedi. Kardeşinin ne denli güçlü olduğunu biliyordu ve sandığından daha da kudretli olduğuna inanıyordu. Şuan tek duası pes etmemesiydi. Onun da bir hayatı vardı ve ciğeri beş para etmez insanlar için hayatına devam etmemek olmazdı.

&

Bartu emniyete geleli neredeyse yarım saat olmuştu. Ama Fatih'ten bir tık yoktu. Bir kere aradığında açmamıştı ve daha da üstlemek istememişti.

Önünde duran dosyayla son işlerini hallettikten sonra odasından çay almak için çıktı. Odasının kapısını örterken Fatih'in emniyete girdiğini gördü. Elindeki dosyayı hemen solunda duran masaya bıraktı ve kardeşine doğru yürüdü. Fatih'in yüzünde yorgun bir gülümseme vardı.

"Kardeşim!" dedi Bartu. Kollarını Fatih'e sardı. Aynı şekilde karşılık alınca gülümsedi ve uzun bir sarılmadan sonra ayrıldılar.

"Ah be oğlum!" dedi sitemle. "Sensiz olmuyor, bozdun dengemizi!"

Fatih yeniden yorgun şekilde gülümsedi ve kardeşiyle beraber kendi odasına yürüdü. Odası sanki o buraya düzenli gidip geliyormuş gibi temiz ve düzenliydi.

Masasına otururken konuştu. "Kafamı toplamak istedim." dedi Fatih. "Ok yaydan çıktı ve randımana sokamadım kendimi hemen."

Bartu başını anlayışla salladı. "Zamana ihtiyacın vardı.. Yetti mi?"

Fatih başını iki yana salladı ve dönen sandalyesi ile sağa kayıp odanın camını açtı. "Hiçbir şey yetmedi ve ben yoldan çıkmış bir duruma geldim. Bundan sonra işime hayatıma bakıp toparlanacağım."

Bartu kardeşinin sözünü kesmeden dinlemeye devam etti.

"O günden beri.." dedi Fatih ama bakışları sürekli donuyor ya da dalıyordu. Bu Bartu'nun gözünden kaçmamıştı.

"Neyse işte o günden beri Tahsin ustanın yanındaydım. Gündüzleri garsonluk yapıp kafamı dağıttım, gece de içerek.. Bir hafta boyunca her gece içip içip şarkı söyledim. Bizim bacaksız Mehmet'e klarnet çalıp eşlik etti bana. Gündüzleri müşteri ile meşgul edebildiğim kafamı, gece de içerek susturmaya çalıştım."

Fatih Bartu'nun gözlerine baktı ve konuşmaya devam etti. "Tahsin Usta bana babalık yaptı her gün. Zaten yapıyordu ama şu bir haftada daha çok yaptı. Ben her gece içerken öğütler verdi benimle sohbet etmeye çalıştı. Ama ben öyle sağırdım ki, kulaklarımda günlerce onun yani Bur- yani onun sesi dönüp duruyordu. Ustanın dün gece yaptığı konuşma beni derinden etkiledi."

"Ne dedi?"

"Bir hayatım olduğunu hatırlattı bana. Yaşın daha genç dedi. Hayata küsmek olmaz dedi. Gerçi bunları her gece diyordu ama ben dün gece duydum ilk defa. Ve silkelenmen gerektiğinin farkına vardım. Acımı yaşadım, kaçmadım. İliklerime kadar nankörlüğü hissettim. Bir çöp gibi kenara atılmanın ne demek olduğunu hissettim. Kalbimin, zehrini, şarkı söyleyerek akıtmasına izin verdim. İçtiğim bardakların haddi hesabı yok.. Eve de gittim, gitmedim değil. Ama hemen geri çıktım. Evimde, yastığımda, yatağımda o kadının kokusu varken ben direnemezdim. Kısa sürede evime temizlikçi yolladım. Beni istemeyen bir kadının kokusunu dahi istemiyorum.. Şimdi ise devrem, güçlü olmam gerektiğinin farkındayım. Benim bir ailem yok, benim belki de benden ve senden başka tutunacak limanım yok. Aşkın peşine gidip kendimi harabeye çevirecek kadar yaşam garantim de yok. O yüzden devrem.." dedi ve bakışlarını Bartu'dan çekip cama doğru döndü. Gökyüzüne bakmak istemişti. "Her şeye rağmen hâlâ dimdik ayaktayım."

Bartu gülümsedi ve başını salladı. "Sen çok güçlüsün Fatih. Benim kardeşim her daim güçlüdür. Geri döndüğün için hatta daha güçlü döndüğün için çok mutluyum.. Sensiz gerçekten olmuyor."

Fatih güldü ve oturduğu koltukta geri yaslandı. "Aşk itirafımı geliyor yoksa?" dedi keyifle.

Bartu güldü. "Senin kafa yerine gelmiş. Hem aşk itirafı gelse n'olucak?"

Fatih tiksinir gibi yüzünü buruşturdu ve konuştu. "Aman uzak olsun devrem benden!" dedi. "Aman uzak olsun.."

***

Tirilayylayylliiiii tirilayylayylloommm💃💃

Bir haftada Burçak devri bitmiştir arkidesler, diğer bölüm şu çifti bir balayına yollamam yok mu ne dersiniizzzz? 🙃🙃

okuduğunuz için teşekkür ederim canlarım benimmm🥰

Oy vermeyi unutmayın lütfennnn👀

gelecek bölümde görüşmek üzere💋

SINIR: 170 Oy (sallıyom öyle)

Kendinize cici bakınnnn💗💖💘💕💞💞💓