BÖLÜM YİRMİ ÜÇ | Bir Ölüyle Uyumak

4K 385 59
                                    

*Medya: Yasemin ve Cem'e çok benzemiyor mu? 🥹💗

Tüm ev karanlığa esir olmuşken uykulu gözlerle koltuktan kalktım. Yan koltuktaki Cem, derin bir uykudaydı. Yukarıdan başka biri tarafından kontrol edilen ipli kuklalardan farksızdım. Ellerim karanlığın içinde hemen aynayı buldu. Aynayı sıkı sıkı kucağımda tutarken hiçbir ışığı açmadan önce salondan ayrıldım, ardından merdivenleri çıkmaya başladım. Kapılar açık odaların pencerelerinden içeriye düşen ay ışığı ve cılız sokak lambasından düşen sarı ışık dışında hiçbir ışık oldu. Her bir basamakta beni uyandırmayı başaran sesi daha net duyuyordum.

Bir kadın sesiydi. Kulağa hoş bir ninni gibi gelen mırıltıları beni ona çekiyordu. Kara Ayna'yı sıkı sıkı tutmaya devam ederken merdivenleri çıktım. Son basamakta durduğumda sesin geldiği yöne, sola döndüm.

Şu an uyuyorum.

İçimden geçirdiğim cümle buydu. Şu an muhtemelen uyuyorum. Bu bir rüya.

Birkaç adımla Nergis Hanım'ın odasının önüne geldim. Onu da tam o an gördüm. Pencerenin önündeydi. Üzerinde bebe mavisi bir gecelikle uzun dalgalı saçlarıyla oynuyordu. Bu haliyle masal kitaplarındaki prenseslerden bir farkı yoktu. Mırıldandığı şarkıya devam etti. Saçlarıyla oynadı ve bir an kafasını kaldırıp pencereden dışarıya, ardından bana baktı.

Yüzü tıpkı Nalan gibiydi.

İrisleri solgun, yüzü bembeyazdı. Göz kapaklarının etrafında yayılan gri renk, güzelliğini örtmeye yetmiyordu. Bana uzun uzun baktı. Gözleri yavaşça kucağımdaki aynaya kaydığında ben de onunla beraber aynaya baktım. Aynada gördüğüm tek şey kendi yansımamdı. Başımı kaldırdım ve yeniden ona baktım.

Elini çok yavaş hareketlerle kaldırdı ve gel işareti yaptı.

Sorgulamadan odaya girdim. İlk yöneldiği yer çalışma masası olmuştu. Aynayı, sanki yerini biliyormuşçasına çalışma masasının bir köşesine yerleştirdim. Uzaktan ona baktığımda olması gerektiği yerde gibiydi. Yeniden Nergis Hanım'a döndüm. İfadesizce beni seyrediyordu. Bu görüntünün beni korkutup kaçırması gerekirken hissettiğim tek şey o soğukluk oldu.

Bu oda çok soğuk.

Kollarımı birleştirip elimle kolumu sıvazladım. Soğukluğun biraz olsun dağılmasını bekledim ama hiç de öyle olmadı. Odanın içinde birkaç adımla gezindim. Pencerenin önünde beni izleyen bir hayalet yokmuşçasına rahattım.

Kesinlikle uyuyorum.

''Diğer mektuplarını okumak için sabırsızlanıyorum.'' deyiverdim. ''Bu odada neler yaşadın, merak ediyorum doğrusu.''

Bana bakmaya devam etti.

Çünkü o konuşamaz, unuttun mu?

Etrafımda bir tur döndüm ve yüzüm kapıya dönük durduğumda gözüm çatı katına çıkan merdivenlere takıldı. Adımlarım hızlandı ve beklemediğim bir hamle yapıp odadan çıktım. Odadan dışarı adım attığım an Nergis Hanım'ın mırıldanmaları tekrar başladı. Yukarı dönüp üst kata çıkacağım esnada Cem'in odasının önünden geri döndüm.

Odadaki oyuncak tahta at ileri geri sallanırken üzerinde onu hareket ettiren kimse yoktu. Birkaç adımla ilerleyip odayı görüş alanımdan çıkardım ve ardından tekrar geri geldim. Bu sefer atın üzerinde dört yaşlarında olabilecek bir kız çocuğu vardı. Onu görmemle irkildim. O ise sallanmayı kesti. Yüzüme ifadesizce bakarken sanki benim onu görüp göremediğimi anlamaya çalışıyordu. Göz temasını kesemeden geri geri yürüdüm. Çatı katına çıkmaktan vazgeçip Nergis Hanım'ın odasına geri döndüm.

ARMAĞAN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin