BÖLÜM ALTI | Sükûnet

5.4K 426 104
                                    

Esmer teninde parlayan koyu yeşil gözlerine baktım ve bu zamana kadar neden korkutucu bir güzelliğe sahip olduğunu anlayamadığım için kendime inanamadım.

''Adınızı.''

Tıpkı benim gibi bu ana kadar fark etmediğini yüzüne yansıttığı ifade ile kafasını aşağı yukarı salladı. ''Cem.''

''Yasemin.''

Ellerini açarak, ''Memnun oldum. Şimdi? Ne öğrenmek istiyorsunuz?'' dedi. Bu konuşmayı bir an önce yapıp kurtulmak ister gibi bir hali vardı ve bunu saklamaktan yana değildi.

''Onun ne olduğunu öğrenmek istiyorum.''

''Ayna.'' dedi büyük rahatlıkla. Yüzündeki belli belirsiz gülümsemesiyle sanki benimle alay ediyordu.

''Bu kadar basit olmadığını ikimiz de biliyoruz.''

Konuşmak neden bu kadar zordu? Söyleyeceği üç – beş kelimeyi dile getirmek neden bu kadar zordu?

''O bir Kara Ayna.'' dedi ağır ağır. ''Normal bir ayna olmadığını başında da söylemiştim. O istediği kişiye, istediği şeyi gösterir.''

Kaşlarımı çattım. ''Bu ne demek?''

''Gayet açık konuştum.''

''Hayır.'' dedim büyük bir kararlılıkla. ''Hiç de açık konuşmadınız. Ne demek istediği kişiye? Ve istediği şeyi?''

Ellerini iki yana açarak, ''Bunu daha fazla nasıl açabilirim?'' diye sordu. ''Eğer istemeseydi o aynada gördüğünüz tek şey siyah bir yansıma olacaktı. Demek ki size bir şeyler göstermek istemiş ve göstermiş.''

Suratına uzun sayılabilecek bir süre baktım. Bu o kadar uzun sürdü ki derin sessizliğin içinde şimdiye kadar duyamadığım kadar kısık seste çalan piyanoyu duyabildim. Lucas King'in* kendimi bir korku filminin içerisinde hissettiren eserleri antikacının içinde dolanıyordu. O kadar sessizdi ki sanki kimsenin duymasını istemiyordu.

Nihayet konuşmaya başladığımda dün akşamdan beri aklımda olan o soruyu sordum. ''Neden ondan bir canlı gibi bahsediyorsunuz?''

''Belki de öyledir.''

''Beni korkutmaya mı çalışıyorsunuz?''

Tek kaşını havaya kaldırdı. ''Sizce buna gerek var mı?''

Bir anda boğazımdan yukarıya yayılan sıcaklık ile zar zor yutkundum. Ona doğru düzgün anlatmadığım halde gördüklerimin bu denli korkunç olduğunu nereden biliyordu?

''Kesinlikle yok.'' derken ürperdim.

Kollarını iki yana açtı. ''Başka?''

''Onu camdan aşağı atacakken çok güçlü bir çığlık duydum. Aynanın içinden geldi. Eminim.''

İlk defa gerçek anlamda bir tepki vererek gözlerini iri iri açtı. Başta bu tepkisinin sebebinin çığlık olduğunu düşünsem de devamında gelen kelimeler sebebin çok farklı olduğunu göstererek beni hayrete düşürdü.

''Atacakken mi?''

''E-evet.''

''Kırmayı aklınızdan bile geçirmeyin lafının neresini anlamadınız?''

Dudaklarım arasından sinirle karışık bir gülüş çıkıp gitti. ''Çok pardon. Antikacıda tanıştığım garip adamların her dediğine hemen inanamıyorum.''

Yüzünde en ufak bir tebessüm olmadan bana bakmayı sürdürdü. Kaşları hafifçe çatıldı ve çenesi kasıldı.

''Sakın bir daha denemeyin ve dediğim her şeye inanın. Aksi sizin için kötü olabilir.''

ARMAĞAN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin