Felaketin Yansıması

5.4K 378 12
                                    

30 Temmuz 2002


Felaket.

Bir belanın içine düştüm ki felaket. Kıyamet gibi, mahşer günü gibi bir felaket.

Sevinçle, güle oynaya aldığım o hediyem işte böyle bir felaket. Bunu anlatacak başka bir kelime gelmiyor aklıma. Nereden başlasam, ne anlatsam, ne yazsam bilmiyorum.

Önce içime bir huzursuzluk doluyor. Neredeyse ölecek gibi oluyorum, boğuluyorum sanki nefes alamıyorum. Sonra içimden bir ses o Allah'ın cezası aynaya bakmamı söylüyor. Kendimi durduramıyorum. Bir bakıyorum ki yatak odamdaki pufumda, o aynanın karşısındayım. Her şey ondan sonra bir felakete dönüşüyor ya zaten.

Siyah yansımam yamuluyor, bozuluyor ve en sonunda siliniyor. Yansımamın yerinde felaketler görüyorum. Cenazeler, mezarlar, ölü bebekler, yangınlar, türlü türlü musibetler.

Kırıp atmak istedim. Ama yapamadım.

Biri vardı.

İçinde biri vardı ve... Bağırdı. Çığlık çığlığa bağırdı.

Yapamadım.

Nergis 


ARMAĞAN (Tamamlandı)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora