BÖLÜM ON İKİ | İyi Olmadığımı Biliyorsun

4.9K 381 154
                                    

*Medya: Cihan + Cem'in dinlediği şarkıyı bıraktım.

Gözlerimi açmadan hemen önce, yıllardır süregelen derin bir uykudan uyanır gibi vücudumda miskinlik hissettim. O kadar uzun süredir uyuyordum ki üzerine yattığım sağ kolum uyuşmuştu. Gözlerimi kırpıştırarak aralamaya çalışırken yutkundum. Tamamen bulanık olan görüş alanım yavaş yavaş belirginleşmeye başladı. Salonun ışıkları kapalı, yalnızca bir abajurdan yayılan ve insanı mayıştıran sarı bir ışık aydınlatıyordu etrafı. Gözlerimi tamamen açtığımda kaşlarımı çattım. Salon kendimi uykuya bırakmadan önceki halinde gibi görünmüyordu. Yavaş hareketlerle kanepeden doğruldum.

''Günaydın.''

Cem'in sesiyle, sesin geldiği yere, sağ tarafımda kalan pencereye döndüm. Pencerenin önünde, dışarıyı görebileceği kadar yaslanmıştı. Açık perde aralığından gördüğüm kadarıyla hava hala karanlıktı.

''Ne oluyor?''

Sesim çatallı ve garipti. Bunu fark ederek güldü.

''Uyudun.'' dedi normal bir sesle.

''Saat kaç?''

''İki buçuk.''

''Gece?'' dedim bağırarak. ''Kaç saattir uyuyorum?''

''Üç veya dört saat sanırım, dikkat etmedim.''

Bacaklarımı kanepeden sarkıtırken üzerime örtüldüğünü yeni fark ettiğim örtüye baktım. Örtüyü yatağımın üzerinde almış olmalıydı.

''Üstümü mü örttün?'' derken imalı bir şekilde gülümsedim.

''Sandığın kadar ruhsuz bir adam değilim.''

''Evet tatlısın aslında.''

Pencerenin önünden ayrılırken beklenti dolu bir gülümseme takındı. ''Benimle flört ettiğini düşüneceğim.''

Yüzüne bakarak, ''Ediyorum zaten.'' dedim. ''Anlamadın mı?''

Kollarını göğsünde birleştirirken biraz huzursuz görünüyordu. ''Anlamazlıktan geliyordum.''

Suratımda kırılmış bir ifadeyle dudaklarım aralandı. Bir kahkaha patlattı ve, ''Şaka yapıyorum.'' dedi. ''İyi misin?''

Sorusuyla beraber ilk defa düşündüm. İyi miyim?

Son yaptığı şeyleri düşünmeye başladım. Ona teşekkür edene kadar gayet iyi olduğumu düşünüyordum. Geliş nedenini anladığımda, kahverengileştiğimi onayladığında ve devamında gerçekten nasıl hissettiğimi anımsadım. Hastaydım. Bedenimdeki belirtilerinin arkasında, bunun yalnızca fiziksel olmadığını biliyordum. Yutkunurken şu an nasıl hissettiğime odaklandım.

''Gayet iyiyim.'' dedim. ''Bunu nasıl yaptın?''

Yüzüklerle dolu parmaklarını havaya kaldırdı ve oynattı.

''Bu kadar basit değildi.''

''Değildi tabii.'' dedi büyük bir mütevazilik örneği göstererek.

''Enerjileri temizleyebiliyorsun.'' dedim. Hala bir şeyleri kafamda oturtmaya, bir yere koymaya ve bir şekilde somutlaştırmaya çalışıyordum ama bu hiç kolay olmuyordu

''Evet.''

''Ama... Bu hepimizin alıp bir tütsü yakması gibi bir şey değildi. Bu resmen... Sihir gibiydi. Büyü gibiydi ya da bilmiyorum adına ne diyorsun.''

''Adına bir şey demiyorum.'' dedi omuz silkerken.

''Nasıl öğrendin?''

''Kendi kendime.''

ARMAĞAN (Tamamlandı)Where stories live. Discover now