BÖLÜM YİRMİ | Son Mektup

3.6K 361 13
                                    

Çalışma masasının üzerine eğilmiştik. Cem elinde bir dolma kalemle, sararmaya yüz tutmuş başka bir kâğıdın başındaydı.

Düşük frekanslı seslere kulak vermişken ikimiz de neredeyse nefes bile almıyorduk. Cem, hiçbir sinyali kaçırmadan kısa ve uzun çizgileri kâğıda geçirirken yüzünde oluşan ifade beni meraklandırıyordu. Ona dönüp ne yazdığını sormak istiyordum ama nefes bile almaya çekinirken konuşarak dikkatini dağıtamazdım. Titreyerek kollarımı birbirine bağladım. Radyodaki cızırtıların arasındaki fısıltılar eşliğinde bozulmaya başladı. Cem kalemin ucunu yavaşça masaya bıraktı. Nihayet tuttuğum nefesimi bıraktım ve ''Ne yazıyor?'' diye sordum.

Kâğıda bir süre bakakaldıktan sonra cevap verebildi.

''Merdiven.''

''Merdiven?''

Aynı anda kafamızı kaldırıp birbirimize baktığımızda yüzümüzde çok benzer ifadeler olduğuna emindim.

Kâğıdı kalemi bırakıp harekete geçti. Hemen peşinden giderken omzumun üzerinden geriye bakmadan edemiyordum.

Evde bizden başka birisi var.

Merdiven basamaklarını koşar adımlarla inerken zihnimde dönüp duran tek cümle buydu. Mümkün değilmiş gibi gözüken ama içimden gelen Kara Ayna'ya bakma isteğimi bastırmak zorunda kalıyordum. Merdiven altına ulaştığımızda Cem yamuk tahta kapıyı açtı. İçerisi biraz kalabalık ve oldukça karanlıktı.

''Telefonun yanında mı?'' diye sordu.

''Salonda. Bekle hemen getiriyorum.''

Salona neredeyse koşarak geçtiğimde elim hemen sehpanın üzerindeki telefonuma gitti. Onu alıp geri döneceğim esnada iki koltuğun arasındaki çantamın yere düşmüş, içindeki Kara Ayna'nın bir kısmı görünecek kadar dışarı çıkmış olduğunu gördüm. Elimde tuttuğum telefonum ile O'na bakakaldım.

''Yasemin?''

''Geldim!''

Hızlı hareket etmeye çalışarak geri döndüğümde aklım hala aynadaydı. Sezgilerim ona bakmam gerektiğini söyleyip dururken odaklanmak epey zordu. Bugüne dek ona bakmamak için her şeyi verebilecekken neden şu an, tam da şu an böyle bir bağ hissediyordum? Ondan kurtulma ihtimaline yaklaştıkça neden bırakamayacağımı hissediyordum? Kendime çok yabancı bu hislerle Cem'in yanına geldim. Hiçbir şey demeden telefonunun fenerini açıp küçücük alanın içine doğru tuttum. Cem eğildi ve uzun boyunun dezavantajıyla zar zor içeriye doğru uzandı. Işığı onun her şeyi görebileceği kadar iyi tutmaya çalışırken gözlerim salon kapısındaydı.

''Buldum.''

Cem'in ne hissettiği belirsiz sesiyle dikkatimi ona verdim. Merdivenin altından elinde tozlanmış bir zarfla çıktığında kalp atışlarım hızlandı. Zarfı bana göstererek, ''Açalım mı?'' dedi.

Kafamı aşağı yukarı sallamakla yetindim. Telefonumun ışığını kapattım ve birbirimize hiç sormadan salona doğru yürüdük. Koltuğa otururken telefonu sehpaya geri bıraktım. Sarı zarf, Cem'in parmakları arasındayken birden bana uzattı.

''Sen aç.''

''Ne? Neden?''

''Çünkü benden çok seni ilgilendiriyor.'' dedi.

Zarfı elinden alırken damarlarımda akan kanın bile hızlandığını hissettim. Midemden yayılan yanma hissi boğazıma kadar geliyordu. Heyecanlı mıydım korkuyor muydum? İki duygu birbiri içine öyle bir girmişti ki ne hissettiğimi anlamakta zorlandım. Zarfın ağzını açtım ve içindeki dörde katlanmış kâğıdı çıkardım. Mektubu açarken hayatımda görebileceğim en güzel el yazısıyla yazılmış harflere bir süre hayranlıkla baktım. İlk cümleleri okurken Cem, benden tarafa bakmamaya özen gösteriyordu.

''Cem.'' dedim gözlerim cümlelerin üzerinde gezinirken.

Bana bakarken kaşları yine çatıktı. Mektubu ona doğru uzattım.

''Bence bu seni ilgilendiriyor.''

***

Selam! 💗 Bölüm biraz kısa olduğu için son mektubu çok bekletmeden yarın yayınlamış olurum. (: Sizce son mektupta Cem'i ilgilendiren ne yazıyor olabilir?

Oy verip yorum yapmayı unutmayın. 

ARMAĞAN (Tamamlandı)Where stories live. Discover now