Nergisler ve Yaseminler

3.7K 361 24
                                    


29 MAYIS 2004

Artık hiçbir şey yapamıyorum. Elim hiçbir iş görmüyor. Yemek yiyemiyorum, uyuyamıyorum ve hatta konuşamıyorum. Bu sabah, kahvaltı kapımın önüne bırakıldı. Artık kimse kapıyı açıp nasıl olduğumu sormuyor. Kimse beni yemeğe çağırmıyor. Kimse bana bakmıyor. Pencereden dışarı baktığımda her şeyden bihaber insanların gülüşlerini, koşuşturmalarını, konuşmalarını duyuyorum. Nasıl olur da başlarına gelecekleri felaketten habersiz olurlar? Nasıl olur da onların yaşayacağı her şeyi önce ben yaşıyorum? Bu bana reva mı? Bu odanın içinden çıkıp gitmek istiyorum ama her şey, her geçe gün daha da karanlıklaşıyor. Bu karanlığın içerisinde beni daha da korkutan bir şey olacak. Bunu henüz görmedim ama göreceğimi hissediyorum. Elim, sık sık karnıma gidiyor ve orada büyümeye başlayan biri olduğunu hissediyorum. Bu ne ara oldu dersen, orası çok karmaşık. Çünkü ben neredeyse yaşayan bir ölü olarak hiçbir şey hatırlamıyorum. Sanırım üç – dört hafta önceydi ya da daha da mı önceydi? Hatırlayamıyorum. Bir sevgi kırıntısına o kadar açım ki.

Kimse benimle konuşmuyor.

Bu satırların sonunda sanki yazdıklarımı duyuyormuş gibi kapımı çaldı. Kapıyı araladığımda küçük ellerinde tuttuğu nergisleri gördüm. Mis gibi kokuyordu. Bana verirken benden korkuyor muydu yoksa beni özlemiş miydi, anlayamadım. Bulması zor oldu, dedi ve belki de yıllar sonra beni güldürdü. Ona sarılmak istedim ama içeriden seslenen ihtiyarın sesiyle hemen geri gitti. Çiçekler şimdi masamda. Sapları tıpkı benim gibi, sanki her an kopuverecek.

O aynaya yakın zamanda tekrar bakacağımı hissediyorum. Tek bir iyilik görmeye o kadar ihtiyaç duyuyorum ki. Kimse benimle konuşmuyor.

Nergis

ARMAĞAN (Tamamlandı)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang