Bölüm 52: Sürpriz ve Alışveriş

Start from the beginning
                                    

Suzan hemen yanıma gelmeden Fatih ve Bartu komisere baktı ve Fatih komiser başını sallayınca yanıma gelmeye başladı. Neden ondan müsaade almıştı ki?

Suzan odama girince kapıyı örttü ve ben de ardından kalkıp kapıyı kitlendim kitledim. Camdaki stor perdeleri indirdim ve Suzan konuştu. Masada ki dosyalara bakıyordu hâlâ. "Bunlarda bir eksik yok ki. Sorun nedir?"

Ona doğru yürüdüm ve incecik beline kolumu sarıp, onu masa ile arama aldım. Keyifle kıkırdadı ve ellerini omuzlarıma koyup yavaş yavaş okşadı. "Hmmm durum anlaşıldı.."

Sırıttım ve kelimenin tam anlamıyla dudaklarına saldırdım. Ani yaptığım bu hareket ile omuzlarımı sıktı ve inledi. Ben öpmeye devam ederken keyifle karşılık vermeye başladı. Ellerim tüm vücudunu yeniden keşfederken giydiği pantolona güvenerek kucağıma aldım ve odamda ki koltuğa yürüdüm. Genişçe bacaklarımı açarak oturdum ve onu dahada kucağıma çektim. Birkaç dakika nefessiz öpüştükten sonra dudaklarından ayrıldım ve alnımı alnına yasladım. Yavaşça gözleri kapandı. Nefesini düzene sokmaya çalışıyordu.

"Seni en çok ben seviyorum." dedim ve belinden kendime çekip sıkıca göğsüne sarıldım. Kalp atışları kulağımı delip geçecek kadar hızlıydı. "Lütfen sen de sadece beni sev."

Başımı göğsünden kaldırdı ve dudağıma küçük bir öpücük kondurup yüzümü elleri arasına aldı. "Ben seni zaten çok seviyorum.. Nereden çıktı bu şimdi?"

Boğazımı temizledim ve omuz silktim. "Öyle işte. Bırakma beni." Dudak büzdü ve bana yeniden sarıldı. Saçlarımı okşadı ve öpücük kondurdu.

"Benim bebeğim ilgi mi istiyor?.." dedi ve dayanamayıp güldü. Başımı göğsünden kaldırdım ve ben de güldüm.

Sadece beni sevsin istiyordum. Sadece bana gülsün, sadece benimle gülsün.. Belki çok bencilce, belki de çok aptalca ama Suzan'ı asla kimseyle paylaşmak istemiyordum.

&

Bartu'dan

Emniyetten çıktığım gibi arabama atladım ve Talya'yı aradım. Telefon biraz uzun süre geçtikten sonra açıldı.

"Alo?" dedi duymaya doyamadığım sesiyle. "N'aber güzelim?" dedim. "Hazır mısın, geliyorum..?"

Gülümsediğini hissetmiştim. "İyiyim canım, sen nasılsın? Ve evet hazırım. Elis'te şimdi uyudu. Bahçeye çıkmıştım."

"Sesini duydukça daha iyi oluyorum.. Beş dakikaya yanındayım."

"Dikkatli gel. Seni seviyorum."

Gülümsedim. "Ben de seni seviyorum."

&

Evin önüne geldiğim zaman Talya'yı bahçede gördüm. Hâlâ oradaydı demek ki. Arabayı durdum ve indim. Telefonumu cebime koydukdan sonra bahçe kapısından geçtim ve ona doğru yürürken kollarımı açtım. Göğsüme sıkıca sarıldı ve gözlerini kapattı. Saçlarını ve omuzlarını okşadım. Tatlı bebeğim.. Başına sayısız öpücükler kondurdum ve kokusunu uzun uzun içime çektim. Sarılırken başını kaldırdı ve çenesini göğsüme yaslayıp bana baktı. "O kadar mı ya?" dedi gülümserken. "Ney o kadar mı bebeğim?" Güldü. "Kalbin." dedi ve elini kalbimin üzerime koydu. "Kalbin çok hızlı atıyor." Güldüm ve onu yeniden göğsüme çektim. "Kollarımda sen varsın çünkü başka ne diye hızlansın?" keyifle homurdandı ve aklıma gelen fikirle onu biraz sinir etmek istedim. "Aslında birisi daha var sarılınca aynen böyle kalbimin deli gibi attığı." başını kaldırdı ve bana baktı. Kaşlarını çatmış hâli çok tatlı oluyordu. Başını bilmiş şekilde kaldırdı ve konuştu. "Kimmiş o?" dedi ama daha çok 'kim o şıllık!' der gibiydi. Güldüm ve, "Kızımız." dedim. "Bir de Elis'e sarılırken kalbim böyle hızlı atıyor.." Aniden durdu ve gülümsemeye başladı. Gözlerime baktı ve yüzümü elleri arasına alıp yanağıma güzel bir öpücük kondurdu. "Kıskandın sanki?" dedim ama duymamış gibi yaptı. Elimi tutup arabaya doğru çekiştirdi. "Haydii, gideliiim."
Güldüm ve arabaya doğru geçtik. O arabaya binince ben hemen gidip kısa bir Elis'i gördüm ve Nergis anneye selam verip evden çıktım. Arabaya bindim ve yola koyulduk.

BABA OLMAK +18Where stories live. Discover now