BÖLÜM ON | Beklenen Telefon

Start from the beginning
                                    

 ''Hayırdır?'' dedi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

''Hayırdır?'' dedi.

Yüzüm anında değiştiğinde çoktan tezgâhın önüne kadar gelmiştim. ''Sana da merhaba.''

''Merhaba.'' dedi apar topar ve ekledi. ''Hayırdır?''

''Benimle gelmen gerek.''

Kaşlarını çattı ve önünde duran birkaç şamdanı tek eliyle alıp tezgâhın diğer ucuna götürdü.

''Neden?''

''Çünkü taksiciler burada yabancı olduğumu anlayıp beni hep kazıklıyor.''

Gülüşünü göremesem de sesini duyabildim. ''Taksiciler hepimizi kazıklıyor.''

''Ama beni daha çok.''

Şamdanları yuvarlak, yüzü mermer, pirinç ayaklı bir sehpanın üzerine özenle dizdikten sonra bana döndü.

''Tamam, yani senin için ne yapabilirim?''

''Benim için, benimle bir yere kadar gelip eşlik edebilirsin. Böylece hem daha kolay giderim, hem kaybolmam hem de taksiciler beni dolandırmaz.''

Hem de yalnızlıktan kurtulmuş olurum, diye geçirdim içimden. 

''Navigasyon neden kullanmıyorsun?''

Sıkıntıyla, oldukça yüksek sesli bir iç çektim. ''Sen ne kadar insanı yoruyorsun ya? Tek seferde uzatmadan evet ya da hayır desen?''

''Hayır cevabını kabul etmiyorsun ki.''

''Tamam, tek seferde uzatmadan evet desen?''

Arkadaki küçük odadan, boncuklu perdenin arasından yaşlı bir adam çıkageldiğinde konuşmanın ortasındaydık. Yalnız olduğuna o kadar emindim ki gördüğüm bu yabancı adam karşısında birkaç saniye donakaldım. Yaşlı adamın öne doğru durmaktan çıkmış hafif bir kamburu vardı. Elinde tuttuğu eski ahşap bastonu, hâkî rengi kumaş pantolonu ve pantolon askısıyla nasıl da buraya ait gözüküyordu. Görünüşüne tezat, oldukça dinç ve keskin bakışları önce beni buldu. İlk birkaç saniye ne diyeceğimi bilemez vaziyette durduktan hemen sonra, ''Merhaba.'' dedim. Beni baştan aşağı süzüp Cem'e döndü.

''Hanımefendiyle bir sorun mu var?''

Sesi, yaşlılığının getirdiği sakinliğe karşın ses tonu kızgın gibiydi. Onu bir türlü bir kalıba sokamadığımı fark ettiğimde huzursuzca yerimde kıpırdanıp birkaç adım geri gitti.

''Hayır, bir sorun yok.'' dedi Cem. Eliyle beni gösterdikten sonra devam etti. ''Yasemin.''

Yaşlı adam yeniden bana baktı. Ona tereddütle gülümsedim. Tekrar merhaba mı demeliydim yoksa zaten ilk selamıma hiçbir cevap vermediği için öylece beklemeli miydim? İkisi de içinde bulunduğum durumda o kadar tuhaftı ki.

''Yasemin, dedem Cahit.''

''Cahit Karasu.'' dedi adam aksi bir sesle. Cem ise kafasıyla onaylamak zorunda kaldı.

ARMAĞAN (Tamamlandı)Where stories live. Discover now