5.8

2.4K 281 465
                                    

tw : yüksek dozda kaos + şiddet

tw2 : aşırı uzun bölüm

Chifuyu

Çaldığım sınav sorularının ve de Kazutora piçinin uzun zamandır görünmemesinin sayesinde, dönemi sorunsuzca bitirmiştik. Yaz tatilinin ardından, son döneme geçecek ve siktiğimin okulundan kurtulacaktık.

Lanet babam, deli raporu almaya çalıştığı ve sürekli sorun çıkardığı için hâlâ tedavi merkezindeydi. Neyse ki, Bayan Baji Tokyo'dan ayrılmıştı da o konuda rahattık en azından.

Şimdi de, Senju'nun verdiği havuz partisine gidiyorduk. En büyük abisi Takeomi, evi patlatmadığımız sürece her türlü boku yiyebileceğimizi söylediği için bizi rahat bir ortam bekliyordu.

Şortumun üstüne aşırı bol tişörtlerimden birini giymiş, metronun kliması sayesinde hayatta kalmaya çalışıyordum. Lanet hava, aşırı sıcaktı.

Keisuke, tişörtümün düşüp duran omzuna takmıştı kafayı. İkide bi' yukarı çekiştiriyor, bedenime uygun tişörtler giymeye başlamam gerektiğine dair homurdanıyordu.

Metrodan çıkınca, ensesine hafif bi' şaplak attım. "Omzumu sal."

Dudak büktü. "Sapığın biri omzuna hallenebilir."

Kahkahamı bastıramamış, omzuma azdığı günü anımsamıştım. Yokluktan çıkmış gibi davranmıştı o akşam ve sonrasında da tamamen sapıtıp dudaklarıma yapışmıştı. O gece, ona meydan okumasaydım işleri asla ilerletemezdik muhtemelen.

Akashi ailesinin villasına varınca, zile basmış ve peşinde de boynuma atlayan Senju yüzünden yere düşme tehlikeli atlatmıştım. Keisuke'ye de sıkıca sarılıp "Hoş geldiniz en sevdiğim çift," diye haykırdı.

Kıkırdayıp eve geçtik. Fazlasıyla kalabalıktı salon. Yüksek seste bir şarkı açılmış, herkes kendi halinde takılıyordu. Koltuklar, yiyişen çiftler tarafından kapılmıştı ve merdivenlerde bile işi pişiren azgın ergenlerle karşılaşmak mümkündü.

Ellerimize birer bira tutuşturup kıkırdadı. "Gözümün önünde sevişmekten çekinmeyin."

Keisuke, öksürük krizine girmiş ve kıpkırmızı kesilmişti. Geçen gece, benimle hunharca sevişirken hiç de utanmamıştı tabii! Tanrım, bileklerimi kelepçeleyip saatlerce kıvrandırmıştı.

Hakkai ile havuzun kenarında takılan Takemichi'nin yanına geçip onlar gibi, bacaklarımızı suya daldırarak oturduk. Havuzda bile oynaşıyordu bazı ruh hastaları.

"Mitsuya nerede?" diye sordu Keisuke. "Draken'i de göremedim."

Hakkai, kafasını bize doğru uzattı. "Bugün sınavları var. Akşama doğru gelecekler."

Mitsuya, moda üzerine eğitim alıyordu. Draken de makine mühendisliği okuyordu Mikey ile beraber. Mikey'nin son sapıtmasından sonra, Draken bile onunla konuşmayı kesmişti.

Onlarla biraz daha laflayıp daha fazla bira almak için mutfağa geçmiş, tezgaha tırmanmıştık. Evin içi çok daha serindi.

"Üniversite sınavı yaklaşıyor sahiden de," diye mırıldandı Keisuke ve parmaklarını benimkilere sürttü. "Şimdiden mezuna kaldım."

Kapıya göz atıp yanağını öptüm hızlıca. "Sanırsın sugar dadd'n yok. Okul falan boş iş. Paramı istediğin gibi yiyebilirsin, Kei."

Birkaç gün önce, özel yüzükler yapan bir kuyumcuya yüzük siparişi vermiştim. Yüzüklerimiz hazır olunca, ona evlilik teklifi edecek ve ilişkimizi yeni bir seviyeye taşıyacaktım. Güzel bir sürpriz planlıyordum. Kuru kuruya yüzüğü parmağına geçirecek değildim.

stepbrother complex || tokyo revengers Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin