4.8

2.5K 295 356
                                    

tw : aşırı uzun bölüm

Chifuyu

Sevgilimin hazırladığı kahveyi keyifle içiyor, mutluluktan dolan gözlerimi kırpıştırıp duruyordum. Ağlayamaz, yeminimi bozamazdım kolayca.

"On iki yaşındayken," diye başladım elini kavrayıp. "Şu, beni camdan attığı seferden sonra hapishaneyi boylayacaktı neredeyse. Annem, onu öldürmeye çalıştığı için hüküm giymekten yırtamadı çünkü piçin gırtlağına bıçak sokmuştu."

Acıyla doldu gözleri ve beni yatıştırmaya çalışırcasına öptü alnımı. "Tanrım, çok üzgünüm."

Elini sıkıp burukça gülümsedim. "Geçti, gitti. Daha fazla keder girmemeli kalplerimize."

Çocukluk travmalarımdan kurtulmak için tedavi bile görmüştüm ama izlerinden tamamen arınamıyordum ne yazık ki. Bu yüzden de acılarımı içime gömüyor, mezarlık hâline getiriyordum her birini. Ruhum, gerçek bir enkazdı.

Keisuke'yi yitirirsem, her bir gömülü kederim hortlardı ve tamamen biterdim...

"Haftalarca komada kaldı," diye sürürdüm. "O sırada, geçici olarak bir yetimhaneye yerleştirildim." Bakışlarını kaçırdım. "Berbattı. Cehennemin yeni katmanlarını orada tattım."

Zorbalardan da iri piçlerden de o günlerde tiksinmiştim. Tüm o boktan amcıklarla cebelleşirken de, hayat benimle eğlenmek adına karşıma Keisuke'yi çıkarmıştı orta okulun ilk gününde. Ondan yediğim ilk dayağı asla unutamazdım.

Liseye dek, çoğunlukla dayak yemiştim ondan ve kendimi güçlenmeye zorlamıştım. Şehirdeki puştların çoğunu yere serecek kadar gaddardım artık.

Aşk ve kederle parlayan gözlerine bakarken içim acımıştı. Nelerle cebelleştiğimi bilseydi, bana zulmetmezdi. Beni kibirli ve sadist bir piç sandığı içindi tüm kini aslında.

Yanaklarını avuçlayıp burnunu öptüm. "O yüzden de piç kurusu uyanınca, birkaç anlaşma yaptık. Bana vurması ya da yeniden madde kullanmaya başlaması durumunda, kaç yaşında olursam olayım, reşit sayılacaktım ve tüm ihtiyaçlarımı karşılayacaktı. Aynı şekilde, annemin tedavi masrafları da ona aitti."

Gözyaşları, yanağına inerken sımsıkı sarıldı. "G-gerçekten çok üzgünüm. Her şey için çok üzgünüm. Bilseydim, çok daha farklı olabilirdik."

Saçını nazikçe okşadım. "Sana kırgın ya da kızgın değilim. Herkesten saklamayı seçen bendim. Bunları anlattığım ilk kişisin."

Takemichi bile bilmiyordu neler çektiğimi... Büyük bir kısmını, sikik günlüğüme dahi yazamamıştım...

Uzun bir sarılmanın ardından ıslak yanaklarını güzelce silip ona yumuşacık bir öpücük verdim. "Günün birinde seni seveceğimi hiç ummazdım birkaç ay öncesine dek, yalan yok."

Burnunu silip gözlerini kırpıştırdı. "Neyimi seviyorsun ki? Beni nasıl affedebilirsin ki?"

Ah, yine başlıyorduk...

Hafifçe gülümsedim. "Hastalandığımda benimle öylesine güzel ilgilendin ki, sana düşmeye başladım. Durdurmak istedim ama yapamadım. Sonrasında da, azgınlığınla boğuştuk falan."

Kızarmış, saçını yüzüne dökmüştü. "Çiftleşmeye çalışan hayvanlar gibi davranıyordum, değil mi?"

Kıkırdayıp yanaklarını öptüm. "Canlı, vahşi doğa belgeseli gibiydin."

Beni azdırmak için odada ikide bir ıslak havluyla dolaşıp yarı çıplak şınav çektiği günleri anımsadıkça kahkahalarımı tutamamış ve onu daha da utandırmıştım. Tanrım, amma da rezil günler atlatmıştık.

"Orta birin ilk gününde seni görünce sinirlerim bozulmuştu," dedi başını eğerek. "Öylesine kusursuz ve de güzeldin ki, asla sahip olamayacağım şeylere bir yenisinin daha eklendiğini düşünmüşüm. Herkes, sana tapıyordu resmen. Önüne geleni dövüyor, yine de hiç kimsede korku uyandırmıyordun."

Başının tepesini öptüm. "Güzelliğimin seni çıldırttığını kabullenmen hoşuma gitti."

Birkaç defa homurdandı ve saçını geriye atarak doğruldu. "O piçin seninle çıkma amacı da buydu bence. Seni ayartmak için seviyor gibi yapmıştı."

Kaşlarımı çattım. "İyi de, onunla yatmadım ki hiç."

Şokla irileşti gözleri. "Ha?"

Bağdaş kurarak oturdum ve tepkisine güldüm. "Kazutora, beni öpmeye bile katlanamıyor gibiydi genellikle. Yakın temaslardan tiksiniyordu."

Bir anlığına duraksadı. "Seninle aylarca çıktı ve yakın temaslardan tiksiniyor muydu? Siktir lan. Kazutora, baya mal." Boynumu öptü. "Şahsen, konu sen olunca gerçek bir temas bağımlısıyım."

Sadece bir defa, sevişmeyi önermiştim Kazutora'ya ama istemediğimi ve aseksüel olabileceğini söylemişti. Eh, ben de zorlamamıştım. Saçma ve tuhaf bir ilişkiye, onu çok sevdiğim için katlanmıştım zaten.

Çenesini öptüm. "Eskiden kızlarla takılırdın ama tecrübelisin."

Siyah tutamları yeniden suratına döktü. "Birkaç elleşmenin ötesine gitmemiştim o kızlarla. Nasıl desem... kalkmıyordu."

Yoksa, Kazutora haklı mıydı? Keisuke sahiden de bakir miydi benden önce?

Derin bir nefes aldım ve bakışlarımı kaçırdım. "İlkimi seninle yaşadım."

Bir sevinç çığlığı atıp göğsüne yapıştırdı beni. "Ben de ilkimi seninle yaşamıştım. Sadece sana kalkıyor, çok ciddiyim. Ah, tonlarca smut okumuştum durumu çakmaman için hatta."

Aptallığıma gülerek güzel kokusuyla doldurdum ciğerlerimi. Onu baya baya tecrübeli sanmıştım tüm bu zaman boyunca çünkü gerçekten de çok iyiydi yatakta.

Belimi okşadı. "Sana o iğrenç kelimeyle saldırdığım için çok özür dilerim, sevgilim. Ön yargılı bir piçtim."

Sürtük...

Uzanıp boynunu öptüm. "Ben de seni o piçe aşık sandığım için çok özür dilerim. Birbirimizi çokça yanlış anlamışız hep."

Telefonum üst üste titreyince son bir öpücük daha kondurup biraz uzaklaştım.

takemichi :
dün, güme gitti bizim biralar ama bugün benden kurtuluşunuz yok.
akşam saat yedi gibi her zamanki boktan barda buluşalım.
hinata falan da olacak.
gelmeyen, amcıktır <3

Mesajı Keisuke'ye de gösterip gülümsedim. "Eski eve uğrayıp eşyalarımızı toplar, akşam da bizimkilerle takılırız. Bugün okulu kırdık neyse ki."

Burukça gülümsedi. "Keşke kendi arkadaşlarım da böyle olsaydı. Hele Mitsuya, cidden kırdı." Yanağımı öptü. "Seni gerçekten tanıyan birinin sana tapmaması imkânsız falan."

Dudaklarına uzanmakla yetindim. Asıl tapılası olan, kendisiydi.

bu kadar sakinlik yeterli bence ^^






































stepbrother complex || tokyo revengers Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin