stepbrother complex || tokyo revengers

3.9

tw : aşırı uzun bölüm

Baji

Güneşliğin kenarından sızan güneş yüzünden uyanmış, kollarımın arasında uyuyan bebeğime iyice sokulmuştum. Tüm uzuvlarım zonkluyor, başım çatlıyor, gözlerim sızlıyordu ama mutluydum. Chifuyu, beni seçmişti çünkü.

Tanrım, hayatımın en çılgın ve de güzel gecesiydi kesinlikle. Basılma riskini önemsemeden saatlerce sevişmiş, güneş yükselirken de uyuya kalmıştık.

Alnını öpüp pespembe yanaklarını nazikçe okşadım. "Seni asla bırakmayacağım, sevgilim."

Bacağını üstüme atıp homurdandı ve boynuma sokuldu. "Sus da uyuyayım biraz."

Kıkırdayıp yeniden öptüm alnını ve sıcaklığının tadını çıkardım. Benim yüzümden kendini kestiği gece, yalan üstüne yalan söylemiş ve zamanla da gerçekten düşmüştüm ona. Aklımı başımdan alan, her daim kalbimi sızlatan türden bir aşktı bu. Onu kaybetme korkusu bile beni kahretmeye yetiyordu.

İnatla titreyen telefonuma uzandım.

Siktir.

mikey :
*adres*
seni puşt, aklını mı kaçırdın sen?
çabuk gel şuraya.
evine gittik, yoktun.
yeni adresini bilseydik evini ateşe verirdik.
GEL BURAYA, GAVAT PİÇ.

Gruptan ve diğerlerinden de tonlarca mesaj vardı. Eh, dün yediğim boklardan sonra daha azını bekleyemezdim. Eski en yakın arkadaşımın eski sevgilisini, Koko'nun yeni mekânında yiyip bitirmiştim sonuçta.

Chifuyu'nun yanağını öptüm. "Bizi görmüşler dün sanırım."

Gözlerini aralayıp hafifçe gülümsedi. "Amaç da bu değil miydi zaten?"

Boynundaki diş izlerime odaklanmamaya çalıştım. "Sana ilişmelerini istemiyorum." Telefonumu uzattım. "Halledeceğim."

Kaşlarını çattı. "Yalnız gidemezsin, Keisuke. Bu işte birlikteyiz."

Onu göğsüme bastırıp tavanla bakıştım. "Tek dertleri benim, Fuyu. Seni riske atmayacağım."

Aniden doğrulunca acıyla buruşmuştu suratı. "Birkaç ağrı kesiciden sonra toparlarım."

Üst üste dört defa yapmak kötü bir fikirdi belki de. Tanrım, beni resmen vahşileşmeye zorlamıştı. Nazik davranmama izin vermemiş, ona çığlıklar attırmamı sağlamıştı.

Yer değiştirmiştik resmen.

Hızlı bir duştan sonra giyinmiş, Chifuyu'yu da giydirmiş ve boynundaki çürükleri kapatıcıyla gizlemesine yardım etmiştim. Annesini görmeye giderken, yüzündeki morlukları saklamak için kullanmaya başladığını söylemişti bir defasında.

Sikik ebeveynlerimizde hiçbir farklılık yok gibiydi. Gecemizi sormuş, iğrenç muhabbetleriyle midemizi bulandırmışlardı bolca.

Aramızdakileri öğrendiklerinde ne olacaktı acaba? Annem, beni tekme tokat döverdi muhtemelen. Chifuyu'nun babası ne bok yerdi, kestiremiyordum açıkçası. Herif gerçek bir sadistti.

Masanın altından sımsıkı tuttum minik elini. Babası onu incitmeye çalışırsa piçi gebertecektim. Bana ne olacağı, azıcık bile sikimde değildi açıkçası. Her ne olursa olsun, Chifuyu'yu koruyacaktım.

"Arkadaşlarımdan hiç ses yok," dedi Chifuyu odaya çıkınca. "Belki de sizinkiler başka bir konu yüzünden sana sataşıyordur."

İçimi çekip pespembe dudaklarını nazikçe öptüm. "Gidip öğreneceğim. Evde tek kalmanı istemiyorum. Takemichi'ye falan uğrasana."