4.6 (m)

3.1K 300 499
                                    

tw : smut ,d

tw2 : seme kei + dom-uke fuyu ,d

not : rahatsız olacaklar bu bölümü komple atlayabilir çünkü smut dışında hiçbir şey yok resmen

Chifuyu

Kızarmış eriştelerimizi yiyor, bir yandan da bakışıyorduk. Keisuke, sızlayan penisini bahane ederek pantolonunu çıkarmıştı ve gömleğinin birkaç düğmesini çözmüştü. Tanrım, üstüne atlayayım diye her türlü hileyi deniyordu şerefsiz.

Çöpleri poşetin içine atıp şarabı çıkardım. "Bu gece, seninle ilgileneceğim." Kızarık yanaklarını okşadım. "Yeni hayatımızın ilk gecesini kutlamalıyız."

Aşkla parladı gözleri ve kocaman gülümsedi. "Sana nikahı basabilirim artık, değil mi?"

Onu koltuğa yatırıp dizlerimin üstüne çöktüm. Halı yumuşacıktı zaten. Elmacık kemiklerini okşayıp içimi çektim. Güzelliğine düşmeye doyamıyor, onu izlemeye dalma batağına düşüyordum sıklıkla.

Tüm kalbimle seviyordum onu ve yaptığım şeytanlıklar, zerre kadar bile vicdanımı sızlatmıyordu. Onu ürkütmek, berbattı ama toparlardık elbet. Aramızdaki bağa inanıyordum. Keisuke, benden vazgeçmezdi asla.

Dudaklarına minik bir öpücük kondurdum. "Günün birinde, Chifuyu Baji olacağım."

Yanaklarını tatlı bir pembelik kaplarken uzanıp öptü beni. "O gün çabuk gelsin."

Seksi bedenini süzerken alt dudağımı ısırdım. Tapılası sevgilimle evlenmek, mükemmel olacaktı. Kendi mutlu sonumuza kavuşacak, asla ayrılmayacaktık.

Koltuğun yastıklarını yere koyup onun daha ortalı uzanmasını sağladım ve ilgi için kıvranan sertliğinin üstüne oturdum. Keisuke, alt dudağını yalayıp beklentiyle bakmıştı.

Boynundaki kıravatını alıp kıkırdadım ve ona itiraz payı bırakmadan güzelce bağladım gözlerini.

"Gaddarsın," diye sızlandı ellerini bana uzatırken. "Bağlama fetişin var resmen!"

Gömleğinin düğmelerini çözüp sürtündüm ona. "Sana fetişim var komple, sevgilim."

Sertçe yutkunmuş, zar zor bulabildiği kalçalarımı sıkmıştı. "Görememek sinir bozucu."

Üstünden kalkıp hızlıca soyundum ve üstüne tırmanıp alt dudağını emdim. "Hisset."

Sert kaslarla kaplı gövdesini öpe öpe indim sertliğine dek ve baksırın içine daldırdım elimi. Boğukça inlemiş, kasılmıştı. Birkaç sert okşamanın ardından elime boşalmış, koltuğa yığılmıştı.

Elimi temizleyip kıymetli siyah tutamları okşadım ve aralık dudaklarını nazikçe emdim. Arsız parmakları sırtımda geziniyordu.

Aklıma gelen fikirle sertçe dişledim alt dudağını. "Gözlerini açmak yasak. Hemencecik geleceğim." Homurdanınca karın kaslarını okşadım. "Uslu bir çocuk ol, Kei."

Başını sallayınca yanağını öpüp üstünden kalktım ve yatak odasına geçip yatak çarşaflarından birini kaptığım gibi geri döndüm. Çarşafı parke zemine serip Keisuke'nin elini tuttum ve birkaç düşme tehlikesinin ardından onu çarşafın üstüne yatırmayı başardım.

Ürpermişti. "Neler oluyor, Fuyu?"

Şarap şişesini alıp yanına çöktüm ve yanağını avuçladım. "Hisset sadece."

Kırmızı şarabın bir kısmını boynuna ve göğsüne dökmemle ciyaklamış, doğrulmaya kalkışmıştı ama omzundan sıkıca bastırıyordum. Birazını da karın kaslarına döküp kenara koydum şişeyi.

"N-ne yaptın sen?"

Bacaklarının üstüne oturdum. "Ağzını da bağlamamı ister gibisin, Kei."

Boynuna eğilip usulca yaladım şarapla kaplı tenini ve ondan boğuk inlemeler kazandım. Elini saçıma geçirmiş, başımı kendisine bastırıyordu. Onu çıldırtacak kadar yavaşça tattım boynunu. Tanrım, şarapla kaplıyken ayrı enfesti teni.

Gövdesini de aynı yavaşlıkta dil darbelerine boğarken zevkten titriyor, saçımdaki teması güçleniyordu. Aniden boynuna sokulup sertçe çekiştirdim enfes tenini ve güzel bir iz bırakana dek de somurdum. Ah, onu çürütmeye bayılıyordum.

Yeniden sertleşen penisinin üstüne oturup ağır ağır sürtünmeye başladım ve boynunu öpücüklere boğarak daha fazla inleme ve küfür kazandım. Keisuke, sevişirken çok güzel sövüyordu.

Kasıklarımdaki ağrıya daha fazla katlanamayacağımı anlayınca gövdesine eğilip sertleşmiş koyu renkteki tepecikleri hızlıca ısırıp üstünden kalktım. Tanrım, şarap yüzünden kırmızı lekelerle kaplıyken gerçekten de çok seksiydi.

Baksırından kurtulup kasıklarına da biraz şarap döktüm. İnlemiş, çarşafları sıkmıştı. Avucuma da az biraz şarap döküp dizlerinin üstüne oturdum ve penisini tamamen şarapla kapladım.

Daha önce, hiç emmemiştim onu ve bu konuda birkaç smut okumuştum geçen gün. Eh, denemekten zarar gelmezdi. Tecrübesizliğimi çakmamıştı şimdiye dek zaten.

Başını yalamamla doğrulması bir olmuştu ki onu geri yatırdım hızlıca. "Seni tamamen bağlamaya zorlama beni, Kei."

Şarapla enfesleşen uzunluğu usulca yalarken sertçe inliyor, kımıldamamaya çalışıyordu. Yeterince yaladığıma karar verince kendi baksırımı da çıkarıp üstüne tırmandım be onu içime aldım. Aynı anda inlemiştik. Tanrım, onu içimde hissetmeye bayılıyordum.

Birkaç denemeden sonra bir ritim tutturmayı başarmış, göğsüne geçirmiştim tırnaklarımı. Kalçalarımı sıkarak başını geriye atmış, zevke bırakmıştı kendini.

Boşalmaya yaklaşırken gözlerini çözdüm ve zevkten çarpılmış suratına zevkle baktım. "Tanrım, çok güzelsin lan."

Gözlerini kırpıştırıp daha fazla sıktı kalçamı ve vuruşlarını hızlandırdı. "Beni mahrum bıraktığın manzaranın bedelini ödeyeceksin, Fuyu."

Beni altına alıp ağırlığıyla ezdi bedenimi ve yavaşladı. Siktir, yavaşlığı çıldırtıcıydı. Sinirden buruşan suratıma karşın kıkırdadı ve daha da yavaşladı.

Sızlanarak yapıştım sırtına. "Fetişi bozdun!"

Dudaklarını benimkilere sürtüp sert bir vuruş yaptı. "Gecemiz uzun." Yarım kalan şişeye baktı. "Şarap da var hâlâ."

Boynunu dişledim. "Seni fena düzeceğim. Hızlanmadığın her anın bedelini ödeyeceksin!"

Gür bir kahkaha atıp saçımı okşadı. "Düzülmek için yalvarman hoşuma gitti."

Yeniden saydıracaktım ki sert bir ritim tutturmasıyla, zihnimde beliren her bir sözcük sonsuza dek kayboldu. Altında inlemeyi baya baya seviyordum.

alın size fetiş ,d
bu kadar fetiş çıkıyor benden en fazla ,d

ve, yazdığım yedi bajifuyu smut'unun dördü bu fic'teymiş...
neyse...



























stepbrother complex || tokyo revengers Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin